Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Şimdi bir rüzgâr geçti buradan Koştum ama yetişemedim. Soraydım söylerdi herhalde Soramadım."
Cahit Külebi
Cahit Külebi
Şimdi bir rüzgâr geçti buradan Koştum ama yetişemedim. Nerelerde gezmiş tozmuş Öğrenemedim.
Cahit Külebi
Cahit Külebi
Reklam
“Aydınlığa koştum karanlık çıktı. Her sevgi, her vefa bir anlık çıktı. Güç belâ ben bana vardım dün gece.”
Abdurrahim Karakoç
Abdurrahim Karakoç
Dün gece
"Şimdi bir rüzgâr geçti buradan Koştum ama yetişemedim. Soraydım söylerdi herhalde Soramadım." ~Cahit Külebi
Zevksiz yaşıyorum. Tatsız tuzsuz. Kimse beni kandırmıyor. Beni kimse pastadan evlerle besleyip şişmanlatmıyor. Kazanlar hep bensiz kaynıyor. Ekmeklerden pusula yapsam; gelip biri bozmuyor. Kuşlar da mızıkçı değil. İstesem uçmayı, istesem kanatlarını bırakıp gidecek kuşlar. Ne bir kurt yoluma çıkan, ne pençe ne tüfek. Başlıklar hep kırmızı
So long, London.
sakince yerle bir oldun bende. fark ettin mi? aramıza giren her mesafeyi ben diktim. her gidişine ben koştum. her soru işaretine noktayı koymak için ben çabaladım. yağan her yağmurda üstümüzü ben silkeledim. ama sonra kemiklerim soğuğa yakalandı. sana son vedamı orda yaptım sandım. yağmurda. yürürken. yalnız başıma. sadece gözyaşlarımın eşliğinde. orda dedim. evet, olmaz. evet, daha fazla koşamam. evet, bu yağmurda yalnız ıslanıyormuşum. ama sorun değil. üstümü silkelemeyi ve kurtulmayı biliyordum. ama sen... sana üzülüyorum. sen bilmiyorsun. ve kalp masajı bitti. ruh bitti. artık kızgın değilim. sen, ben bitirdim sanıyorsun. ama o gemiyi ayakta tutmaya çalıştığım her saniye ben boğuluyordum. geç kaldın. çok geç kaldın. artık olmaz dedim ikinci kez. bu sefer emin. taksimdeydim. yine. son kez dedim sana. evet, olmaz. yüzüm yeniden renklendi. orayı sevdiğim için, sevmek istediğim için kızmadım kendime. sen bana çok şey öğrettin. iki mezar. bir silah. birini bulacaksın. birini bulacağım. o biz olmayacağız (iyi ki)
Reklam
Aydınlığa koştum, karanlık çıktı Her sevgi, her vefa bir anlık çıktı Güç bela ben, bana vardım dün gece.
Abdurrahim Karakoç
Abdurrahim Karakoç
Bugün daha yavaş adım atıyorum, bir şeyleri kaçırma korkusuyla uzun süre koştum ve her şeyi kaçırdım.
Ben bizi hep korudum Seni benden koparmak için Ellerime prangalar vuruldu , bu defa sen korursun ve korunursun dedim . Sen teslim olmayı seçtin bizden vazgeçtin. Seni uyardım Göz ardı ettin İnanmadın bana İlk fırsatta kuşatıldın Şimdi ruhunda kalbinde benim gibi kırgın sana bedenine bir yabancı dokunduğu için … yaşadığın iç sıkıntısı bundan Bize sevgimize ruhumuza kalbimize dokunmalarına izin verdin . Korumadın bizi , oysa ellerimden prangalar söküldüğü gibi ben yine ilk seni kurtardım , yine sana koştum … Olsun kızmıyorum sana sende mağdursun , mazursun , meshursun, musahharsın .. Senin gönlün daima meshur ve musahhardır . Mazursun. Sen gammın ne olduğunu hiç bilmedin . Mazursun . Ben sensiz bin gece kan yuttum, Sen bir gece sensiz kalmadın , Mazursun .
Aşk, Beni çağırdı diye gitmiştim aşkın peşinden. Aldanıp sesine izledim onu. Hangi fedakarlığı istediyse yaptım. Sevgisine diyet hangi acıyı istediyse tattım. Son bir umuttu aşk benim için. Usanmadan peşinden koştum. Ve aşkı gördüm. Aşık oldum. Çağırdığında baktım. Konuştuğunda inandım. Oysa görmedim.. Kirpikleri ardına gizlenmiş kılıçları, hançerleri, okları.. Taç giydirir demişlerdi, benim tahtımı yerle bir etti aşk. Huzur bulursun demişlerdi, gönül yurdumu tarumar etti aşk. Sonunda ben de anladım. Ne sahip olunurmuş aşka, ne de kendine sahip olunsun istermiş AŞK
Reklam
"Dışarıdan hiç yol gitmemişim gibi duruyor ama içimden üç yüz elli kilometre koştum."
her ne varsa yaşanılan aldım kabul ettim... alım al akım aktı... düştüm, koştum, kanadı dizlerim evet hepsi bendim... ne yöne dönsem yüzümü sanki bin asırdı... eteğimde uçuşan rüzgar, parmak uçlarımı okşuyor... nasıl anlatsam bu kokuyu: epeyce yol almış sonra oturmuş bir taşa dinlemiş gibi... yahut bir kaç günlük susuzluktan sonra suya kavuşmuş biri gibi... her yaşım bin asır gibi... bir ânımı anlatsam diğerlerinin hatrı kalır gibi... sanki ne yapsak eksik kalacak bir yerlerimiz. İnanması zor gibi geliyor ama çocukluğumun kokusunu alıyorum... bazen gözler kapanıyor ve babasının minik kızı, yine koşarak babasına sarılıyor... onbinlerce kez yıkanan ellerim hala başka anların izlerini taşıyor... eskiye özlem mi yoksa eskide kalmak mı bu bir ufak çelişki... F.S
Bitiyorum her nefeste, ne halim varsa gördüm Çok koştum çok yoruldum Ve şimdi ben de düştüm.. Emre Aydın | Afili Yalnızlık 🎵
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.