56 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sivrisinekler Kralı
Eser çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlanan kısa kısa 11 hikayeden oluşuyor. Dili oldukça sade ve akıcı. Eski Türkçe kelimelerin anlamları sayfanın altında bulunmakta. Metin içinde düzenleme yapmak yerine sayfanın altına yazılması hoşuma gitti. Yeni öğrendiğim birçok kelime oldu. Bu kelimeleri de günlük hayatta elimden geldiğince kullanacağım.
Sivrisinekler Kralı
Sivrisinekler KralıMahmut Yesari · Can Yayınları · 2021293 okunma
97 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Atatürk'ün 1918 'de böbreklerinden tedavi olmak için gittiği Karlsbad kaplıcalarındaki anılarını anlatan bir eser.Ancak bu eser sadece anıları değil ,aynı zamanda dönemin siyasi olayları ,padişah Vahidettin tahta geçmesi,o dönemde kadınlara ve eğitime toplumun bakışı gibç pek çok alanda bilgi vermekle kalmayıp ,aynı zamanda Atatürk'ün konu ile ilgili fikirlerini de görmemizi sağlar.Atatürk'ün Fransızca tuttuğu günlük ve Fransızca öğrenmek için dersler alması ve özellikle geceleri okumayı ne kadar sevdiğini de görürüz .Okumak onda sadece bir sevgi değil hayatının bir parçası ve alışkanlığıdır.Bu alışkanlık satesinde dönemindeki pek çok fikirden haberdar olmuş ve yaşadığı toplumun,dönemin fikirlerini aşmayı başarmıştır.Bana ilginç gelen noktalardan birisi de okuduğu kitaplardaki alıntıları gayet net hatırlayabilmesidir. Bu eserde günlük tutmaktan bilerek ve isteyerek uzak durduğundan bahseder. Keşke daha çok yazsaydı ve daha çok okusaydık dediğim bir eser oldıu.
Karlsbad Hatıralarım
Karlsbad HatıralarımMustafa Kemal Atatürk · Sesle Kitap · 2021103 okunma
Reklam
Ali Şeriat'iye Dâir...
Ulemanın vaz ettiği menhecten yoksun oldukları için hakikati arama yolunda bir vadiden diğerine savrulan günümüz gençliğinin bir sığınağı haline geldi Ali Şeriatî. Meşhur deyimle “İslamcı gençliğin” takip odağı haline gelmiş Şeriati, dünden bugüne sorgulanamaz, ölçüye vurulamaz bir tabu olma yolunda da ilerliyor hızlı bir şekilde. İslamîleşme adı
Kabullenmek insanları olduğu gibi, neyse o, nasılsa öyle.. çabalamamak aslında bir yerde. Bazen doğru bir yol, kimi zaman tehlikeli ama. Alışkanlık haline gelirse hele ki, fark etmeden kaybetmek istemediğimiz insanlar için de emek vermemiş oluyoruz. Onları kaybetmeyi göze almış oluyoruz aslında. Bazen, sevdiğin için, ilişkinizin sağlıklı yürümesi için üzülse de karşıdaki konuşmak gerekiyor, anlatmak ve anlamak gerekiyor. Bu ilişkiyi olduğundan daha kötü bir noktaya da taşıyabilir. Ama ismini koyamadığın duyguların mevcutsa hali hazırda kötü de olsa ilişkinin ne olduğunu bilmek daha kıymetli geliyor bana. Zaten herkesle iyi olamaz ilişkilerimiz. Her ilişkide belli sıkıntıların olması kaçınılmaz bir olay. Mühim olan bazı şeylere rağmen ilişkiyi yürütebilmek, fedakarlık yapabilmek, gerektiğinde emek verebilmek. Bunlar içinse cesur olmak gerekiyor. Çekiniyoruz çokça yaşamaktan.. kırılmaktan, kırmaktan..oysa hayatın değişmezi bunlar. Yaşayalım iyisiyle kötüsüyle, hüznüyle sevinciyle. Kucaklayalım yaşamı, insanlığı, çok şeye rağmen.. sevelim, sevilelim, gülelim, ağlayalım, bağrımıza basalım, kızalım ama vazgeçmeyelim hayattan, düştükçe kalkalım. Ve yaşayalım yaşamı hakkını vererek...
“Kötü sözlerin ya da davranışların hiçbiri aslında kötü değildir, onları kötü yapan sizin onları nasıl anladığınız ve yargıladığınızdır. Yani kendinizi aslında kendi düşüncenizin sinirlendirdiğinin farkına varın. Düşüncelerinizin sizi alıp sürüklemesine izin vermeyin. Tepkilerinizi yavaşlatmayı ve geciktirmeyi bir kez öğrenirseniz bu alışkanlık haline gelir ve hep öyle yaparsınız.” “İki tür körelme vardır: Biri anlayışın körelmesi diğeri utanma duygusunun.” “Sadece kendinle konuşmaya çalış. Uzun uzun düşün, etrafına bak, harekete geç ve kim olduğunu keşfet.” “Öğrenilecek en önemli şey şudur: Her şey geçer.” “Neyin mi eksik? Zihninin kararlılığı ve doğanın verdiği sakinlik.” “Bir adamın bir ilkeyi benimsemesi kolay değildir...Ona her gün sahip çıkması hayatında birebir kullanması gerekir.” “Mutluluk da mutsuzluk da bize bağlıdır. Kaderimiz içimizdeki Tanrı parçacığını ne ölçüde dinlediğimizle alakalıdır.” “...Bir insan kimseye güvenemez mi? Sadık, dürüst,güçlü ve güvenilir biri yok mudur? Böylelikle insan anlar, eğer bu dünyada güvende olmak istiyorsa bir tek Tanrı’nın varlığına sığınmalıdır.”
622 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
OBLOMOVLUK 1/2
Hiçbir şey yapmamak tembellik midir? Ya asalak ya da oblomovluk tembellik midir? Bazen tembelliğe karşı bu kitabı okumayı tavsiye eden kitapseverler oluyor. Bence bu kitap öyle bir şey değil baştan bunu söyleyeyim. Oblomovluk bilinçli olarak hiçbir şey yapmamaktir. Oblomovluk hayatın gerçeklerinden kaçarak, acıyla arasına perde çekerek mutlu
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,8bin okunma
Reklam
450 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.