Çok iyi yorumlar ya da bir kitabın çok okunması ille de onu beğeneceğimiz anlamına gelmiyormuş bir kez daha hem de bolca sıkılarak tecrübe ettim. Yazarı ilk kez okudum ve yazım tarzına adapte olmakta zorlandım, çok karışık anlatmıştı. Bu kim burası neresi derken bambaşka bir konuya geçiyordu.
Uyuyarak dünya atlası yapmaya çalışan Uzun İhsan Efendi, topraktan çıkan oğlu Bünyamin, Ebrehe ve Zülfiyar örneğiyle anlatılan Osmanlı Devleti’ndeki casus örgütlenmesi ve kaçınılmaz olarak Osmanlı’nın kötü gösterilmesi de ayrıca rahatsız ediciydi. Moliere bile kitaplarında Osmanlı’yı över, bizim çok akıllı geçinen yazarlarımız da yere batırır. Osmanlı’yı sevmek Türkiye karşıtı olmak değildir bir anlamadınız! İkisi de bizim vatanımız, biri şimdiki biri atalarımızınki. Ben çok akıcı bir kitap beklerken umduğumu bulamamam kitabı daha da fazla beğenmememe neden oldu sanırım. Sonuyla okur şaşırtılmaya çalışılmış ama o bile çok etkilemedi beni, sadece zavallı zamanım diye düşündüm! Ve göklere çıkarılan bir kitapta bile koyun zihniyeti mi var acaba diye düşünmeden edemedim.