448 syf.
·
Not rated
Öncelikle kitabın çok fazla abartılma ve sevilme nedeni bence okumaya yeni başlayan ve okuma alışkanlığı henüz olmayan küçük yaş grupları tarafından okunulması ki bence içindeki hoş olmayan argo ve küfür benzeri kelimelerden dolayı o yaş gruplarına da çok hitap etmiyor. Kitabın yazım tarzı ve anlatımı çok yalın neredeyse iki günde okudum. Kitaba gelicek olursak içinde mantık hataları bulunuyor (örneğin okul karantinaya alındığında Zeynep telefonumu kapattım kimsenin bana ulaşmasını istemiyorum diyor beş sayfa sonra Burak Zeynebi arıyor konuşuyorlar). Ama beni bu kitapta rahatsız eden ve hiç hoşlanmadığım şey Onurun Zeynebe olan davranışları ve Zeynebin saçma düşünce ve hareketleri. Onur Zeynebe sen benimsin, elde etmek istediğimi ederim, sen benim yanımdan kesinlikle ayrılamazsın gibi cümleler kuruyor ona çok kötü davranıyor ama Zeynep ona aşık oluyor nerde mantık? Ayrıca Zeynebin karakteri kesinlikle hiç oturmamış sürekli bir karma içinde hayır ben Onur Zorlu ya aşık olmadım olamam deyip aşık olması,o bana çok kötü davranıyor ondan kurtulmalıyım deyip yeniden Onura yapışması, beş sayfa önce bu kız "ehe" diye nasıl güldü acaba deyip beş sayfa sonra o şekil gülmesi falan hiç akıl karı değil. Kitapta tabi ki klasik watty kızımız da var "Dokunma sakın bana Onur benden uzak dur tutma kolumu" (iki sayfa sonra Onura yapıştı). Kitabın bu şekil kötü yönleri var ama yine de güzel kısımlar da vardı konusu orjinal ama tam işlenememiş ve yazarın Enkaz Altındakiler kitabında olduğu gibi aşk ön plana çıkmış her ne kadar çok beğenemesemde beğenenlere lafım yok.
Karantina: Mahşerin Dört Atlısının Hikayesi
Karantina: Mahşerin Dört Atlısının HikayesiBeyza Alkoç · İndigo Kitap · 201620.5k okunma
Ben kendimden başka hiç kimse olmayacağım. İyi ya da kötü, kabul edilebilir ya da edilemez, prestijli ya da prestijsiz, kesin olan bir şey var ki o da sadece kendim olabilirim, başka hiç kimse olamam!
Sayfa 67 - ButikKitabı okuyor
Reklam
İnsanın zihnine ektiği ya da düşüp kök salmasına izin verdiği her düşünce tohumu, kendi kendine büyüyerek er ya da geç eyleme dönüşecek ve kendi fırsat ve koşul meyvesini verecektir. İyi düşünceler iyi meyve, kötü düşünceler kötü meyve verir.
İyi ya da kötü diye bir şey yoktur çünkü düşünce, her şeyi öyle yapan.
Sayfa 14 - Domingo YayınlarıKitabı okuyor
382 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Vücudunuz Hayır Diyorsa
İncelemeleri sildiğim için, bir tazeleme yapıyorum. Bu kitapta kimse bilmezken bende vardı. Annem kanser olduğunda almıştım. Stresin hayatımızda ki etkisi bazen o kadar kötü olabiliyor ki, kendimi de korurum demiştim. Yarım bıraktım önce. Yıllar sonra herkes Gabor Mate peşine düşünce, dur dedim bir tekrar yapalım. Su gibi aktı okurken. İyi ki varmış bende de.
Vücudunuz Hayır Diyorsa
Vücudunuz Hayır DiyorsaGabor Mate · İletişim Yayıncılık · 20201,003 okunma
Cadı Avcılığı
Sonra tüm bu korkunç şey düpedüz ortadan kayboldu. Aşağı yukarı 50.000 kişinin idam edildiği, bir o kadarının da işkenceden geçirildiği bu büyük suç 17. yüzyılın sonlarında yavaş yavaş sönüp gitti. İlk başladığı yerde, Kuzeybatı Avrupa’da son bulmuştu. 1687’de Fransız XIV. Louis, büyücülük konusunda yeni ve akla yatkın bir yasa çıkardı. Cadı çılgınlığı bir süre dışa yayılmaya devam etti, İskandinavya’da ve 1692’de Salem cadı mahkemelerinin yapıldığı kötü şöhretli Massachusetts’te örnekler görüldü. Sonra da bitti. Ta başından beri son derece Hıristiyan bir olgu olmuştu. Eski öcü korkularının Hıristiyan yöneticilerin taşıdığı çok gerçek bir korkuyla -farklı düşünce korkusu- ölümcül bir karışımından doğmuştu.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.