İyilik ile kötülüğün kesiştiği bir nokta yoktur. Yan yana dururlar birbirlerine dokunmadan. Ve dokunmadıkları yerde ben varım. Ne iyiyim, ne kötü. Ne kutsalım, ne şeytani. İkisine de değmeden oturuyorum. Onlar yokmuş gibi yaşıyorum.
Son derece sürükleyici bir polisiye roman. Anna Heymes, garip hafıza kayıpları yaşayan bir kadındır ve biyopsiye tamamen karşıdır. Paul Nerteraux da bir yüzbaşı olup Fransa'daki Türk mahallesinde işlenen 3 cinayeti araştırmaktadır. Ancak bir arpa boyu yol alamadığı için o bölgenin en iyi polisi olan emekli bir isme başvurur, Jean Louis Schiffer'e. Onun yardımı ile pek çok nokta aydınlanır. Bozkurtlar yani ülkücüler öldürdüklerine benzer bir kadın aramaktadır. Anna Heymes ise belleğindeki sıkıntıları çözmeye çalışırken çok kötü bir gerçek ile yüzleşir. Kendisi bir Türk kızıdır ve o anda Anna Heymes olmayı tercih etmektedir. Peşindeki insanlar oldukça acımasızdır. Ve arka arkaya cinayetler işlenmektedir. Acaba bu gidile bir dur diyen olacak mıdır? Soluksuz okunan bir roman.
... Ama ikisi de biliyor ki benim yerim onların tahtlarının ortasındaki boşluk. Kulaktan kulağa oynamalarını sağlayacak ortadaki adam. İkisinin evi de benim yerim değil. Ben ancak bahçelerini ayıran duvarın üstünde oturabilirim. Yerim orası. Şeytan ile Tanrı'nın tam ortasında! Ne yakın, ne uzak. İyilik ile kötülüğün kesiştiği bir nokta yoktur. Yan yana dururlar birbirlerine dokunmadan. Ve dokunmadıkları yerde ben varım. Ne iyiyim, ne kötü. Ne kutsalım, ne şeytani....
"Geriye bakıp çocukluğumu anımsadığımda, nasıl hayatta kalabildiğime hâlâ şaşarım. " diyor Frank Mccourt...
Ne kadar kötü çocukluk geçirebilir ki?
Doğduğu günden beri çalışmayan baba, çocukları için endişelenen bir anneye sahip Frank Mccourt. Babası hiç çalışmaz, zar zor bir iş bulur 1 hafta çalışır, haftalığını alır ( çocuklar artık
448 sayfa nasıl bu kadar çabuk bitti?
2013`den beri erteleye erteleye 2015`e getirip çıkardım. Bana sorarsanız bir yıl daha ertelerdim de Muzaffer bey sağolsun. Öncelikle, Muzaffer bey`e beni böyle değerli eser ve değerli yazar, Yaşar Kemal ile tanıştırdığı için teşekkür ediyorum :)
İnsan hiç tadını bilmediği yemeğin kokusunu burnunda hisseder
Evet, çocuk kitabı ve sıkıldım. Sıkılmam kitabı kötü yapmaz ki kitap gerçekten iyidir ve mesaj net bir şekilde anlaşılıyor. Kitabın altıncı bölümünde zaman işlenmeye başlıyor. Bende hayatımın son üç-dört senesinde bu konuyu derinlemesine işlemeye başladım. Zaman hakkında kendi görüşlerimi yazarak burada laf kalabalığı yapmak istemiyorum. Lakin