Weil'e göre varoluşçuluk bir
bunalım, Mounier'ye göre umutsuzluk, Hamelin'e göre bunaltı, Banfi'ye göre kötümserlik, Wahl'a göre
başkaldırış, Marcel'e göre özgürlük, Lukacs'a göre idealizm (düşüncülük), Benda'ya göre usdışıcılık
(irrationalisme), Foulquié'ye göre saçmalık felsefesidir.
Bu değişik karşılıklar varoluşçuluğu gereğince tanıtıyor mu bize? Eski deyişle "ağyarını mâni,
efradını cami" bir tanıma (tarife) varıyor mu? Sanmıyorum. Çünkü onlar, tanımlamaktan çok,
varoluşçuluğun belli bir yanına parmak basıyorlar. Belli bir özelliğini ya da belirtisini ortaya
koyuyorlar. Üstelik abartarak, büyüterek...
Acaba varoluşçuluğun bütün temel özelliklerini kucaklayan bir tanımı yapılamaz mı?