lyimserlik, tıpkı umut gibi, zorluklara ve engellemelere rağme genel olarak hayatta her şeyin iyi gideceğine dair güçlü bir beklenti dir. Duygusal zekâ açısından iyimser bir tutum, zorluklar karşısında kişileri kayıtsızlığa, umutsuzluğa ya da depresyona karşı koruya bir tavırdır, ve yine yakın akrabası umut gibi, iyimserlik de hayatta kazanç sağlar (tabii gerçekçi bir iyimserlik olursa; çok naif bir iyim serlik felakete yol açabilir). Seligman iyimserliği, kişilerin başarı ve başarısızlıklarını kendi lerine nasıl açıkladıkları bağlamında tarif etmektedir. lyimser kişiler başarısızlığı değiştirilebilir bir nedene bağlar ve böylece bir sonraki denemelerinde başarılı olacaklarına inanırlar, kötümserler ise ba şarısızlığın nedenini kendilerinde bulup değiştiremeyecekleri, sabit bir özelliğe atfederler. Bu farklı açıklamalar, insanların hayata karşı tepkisini derinden etkiler. Örneğin, bir iş başvurusunun geri çevril mesinde duyulan hayal kırıklığına tepki olarak, iyimserler etkin ve umutlu bir biçimde bir eylem planı yapar, ya da yardım veya öneri isterler, yenilgiyi telafi edilebilir şey olarak görürler. Oysa kötüm serler yenilgiye, bir dahaki sefere işlerin daha iyi gitmesi için hiçbir şey yapamayacaklarını varsayarak tepki verirler; dolayısıyla sorunu çözmek için hiçbir şey yapmazlar; yenilgilerini, başlarına her zaman bela olacak kişisel bir eksikliğe bağlarlar.
Sayfa 128Kitabı okudu