Kapıdan çıkarken, "mutsuz bir ülke burası" dedim kendi kendime; "sabahları nasıl uyanması gerektiğini bilmeyen bir ülke; tırnaklarından başlayarak çökmüş bir ülke..."
Kendisine sayısız eşyayla bağlandığımız hayatın, biraz ağır kalırsak bizden öç alacağını biliyoruz. Bunca didinmemize rağmen karnını bir türlü doyuramadığımız bir konforun amelesi olduğumuzun farkındayız.