Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"hayatın, kendine yaptığın irili ufaklı pek çok kötülükle geçti, ancak kendine kötülük ederek kendinin farkına vardın sen."
Sayfa 90 - kendime ettiğim bazı kötülüklerKitabı okudu
acemi bir hayal kurucu olarak takılıp kaldığım yerde, bir ateşböceği gibi yalnızca kendisi için yanıp sönmek elbette gücüme gidiyordu.
Sayfa 87 - aynaKitabı okudu
Reklam
içimizden biri, yani en çekingen olanımız bir gün hiddetlendi fazlasıyla, dilinin bağı çözüldü ve her birimizin kalp fotoğrafını çıkarıp koydu ortaya. mülayimimizin göğüs boşluğunda kindar bir nokta gördük; yanıp söndü yardımseverimizin göz çukurundaki hesaplılık; akıllımızın alnında kurnaz bir çizgi belirdi. hepimiz gerçekte, onun gösterdiği fotoğraflardaki kişilerdik. dünyanın en sahici resmini, çok istemesine rağmen o resme dâhil olamayanımız çekmişti...
Sayfa 82 - içimizden biriKitabı okudu
ben dört mevsimin dördünde de annemin yüzünde bir değişiklik görmedim. üzeri sayısız çizgiyle saklanan, mevsimlere aldanmayan bir yüzdü onunkisi. tabiatın bu erken yorulmuş gelini, tepeleri örten kara nasıl bakıyorsa, basmalıklara doluşan kuşlara da aynı sakin yüzle bakardı. o sakin yüzde hiç belli etmeden ekin tarlaları yeşerir, harmanlar kaldırılır, koca bir bağ bozulur, ama o yüz ne hevesini ne de kuruntusunu ele verirdi. yekpare bir zaman aynasına benzerdi onun yüzü. annemin yüzünün tam karşısında, iki ablamın ve sürekli evimize girip çıkan komşu kızlarının yüzleri dururdu. bu acemi kızları nasıl da çabuk avlardı mevsimler. üzerinde gölge oyunu oynanan bir perde gibiydi onların yüzleri: açılır ve kapanırlardı; yumuşar ve sertleşirlerdi; kaybolur, sonra yeniden bulunurlardı...
Sayfa 69 - ficek atmaya giden kızlarKitabı okudu
Kuş sesleriyle çoğalan bir sabahı sonsuza kadar öldürdüğünün farkında değil hiç kimse.
Sorduğum sorulardan, merakla daldığım karanlıklardan, üstüne titrediğim teferruatlardan çopurlaşmıştı aklım.
Reklam
Yola koyulup bir kez daha annemizi görmeye giden bizdik, annemiz bir kez bile ayırmamış oluyordu bizi yanından….
Hep böyle oluyor: hep böyle birdenbire düşüp, tekrar tırmanmaya başlıyorum dünyaya…
aralarında hiçbir insicam bulunmayan bir sürü hatıradan sonra yeniden dünyaya, o kovulmuşların evine geri döndüğümde, bir kez daha, ‘hatırlamak da bir ihanettir’ diye söyleneceğim.
“bir kez daha, kurumuş bir çiçek gibi uyandığım, ruhumu insan içine çıkmaya ikna edemediğim sabahları hatırlayacağım.”
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.