Birçok yorumcu, yüzyıllar boyu Batı'nın Osmanlı İmparatorluğu üzerinde kurduğu mali egemenliğin temel aracı olan kapitülasyonlardan Lozan Antlaşması' yla kurtulan Türkiye'nin Marshall Planı uygulamasıyla yeniden Batı'nın mali egemenligi altna girdiğini iddia eder.
Çünkü Türkiye, Marshall yardımıyla birlikte birçok alandaki girişimlerini bırakmak, bazı malların üretiminden vazgeçmek, Köy Enstitüleri'ni kapatmak ve onların yerine imam hatip okullarını açmak gibi hamlelere girdi ve Cumhuriyet'in kuruluşundan beri yaptığı birçok atılımdan vazgeçti.
1968 kuşağı olarak anılan kuşağın çocukluğu Marshall yardımının çerçevesinde geçmiştir. İlkokullarda büyük teneftüs denilen 10 dakikalık arada Marshall yardımıyla gelen süttozundan yapılma süt ve balıkyağı hapları dağıtılır ve çocuklar bunları içerdi.
Bunlara ek olarak yine aynı yardımla gelen teneke kutular içinde turuncu renkli peynirler vardı. Böylece o kuşak Amerikan Süttozundan yapılma sütleri, balıkyağlarını içerek ve peynirleri yiyerek büyüdü.
Ne kadar ilginçtir ki o kuşak 1968'lerde 20'li yaşlarına geldiklerinde ikiye bölündü yarısı Amerika'ya ve Amerika'nın politikalarına baş kaldırdı yarısı da tam tersine Amerikan politikalarını desteklemeye girişti.