456 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Köy Enstitüleri ile ilgili birinci ağızdan bilgiler edinmek isteyenler için tavsiyemdir. Bu konuda yazılan - tarafsız- nadir kaynaklardan birisi. Bir Enstitüsü'nün kuruluş aşaması halkın, öğrencilerin, öğretmenlerin tutumu hepsini bu kitapta bulabilirsiniz.
Bozkırdaki Çekirdek
Bozkırdaki ÇekirdekKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20171,083 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
Ülkemizin iki büyük eğitimcisi olan Doğan Cüceloğlu ve İrfan Erdoğan'ın birlikte çıkardıkları kitap yirminin üzerinde konudan oluşuyor. Farklı mekanlarda hatta farklı şehirlerde bir araya gelen iki büyük hoca, eğitimle ilgili makro ve mikro düzeyde farklı konuları sohbet havasında ele almışlar. Bu konular, iki öğretmen türü baz alınarak açıklanmaya çalışılmış: Öğretmenlik yapan ve öğretmen olan. Kitapta eğitimle ilgili önemli tespit ve öneriler yer alıyor. Beni en çok etkileyen kısım, eğitimde çerçeve sorunuyla ilgili görüşlerin yer aldığı bölümdü. Gerçekten de ülkemizde eğitim çerçevesi sorunu bulunuyor. Eğitim, siyasi iktidarlar tarafından belirlenen bir unsur haline gelmiş durumda. Oysa kitapta da bahsedildiği gibi eğitimde uzman hocaların bir araya gelip sahip olduğumuz değerlere ve çağın gereksinimlerine göre eğitim çerçevesi belirlenmeliydi. Eğitim çerçevesi ile ilgili çok önemli bir tespitten de bahsediliyor. Ülke olarak ekonomik anlamda sıkıntı çektiğimiz zaman dilimlerinde bile eğitim çerçevesi sayesinde Köy Enstitüleri, Millet Mektepleri, Halk Evleri gibi ülke eğitiminde mihenk taşı konumunda bulunan çok önemli işler başarabilmişiz. Ancak günümüzde muazzam bütçeler ayırdığımız eğitimde, çerçeve eksikliği yüzünden bir adım bile öteye gidemiyoruz. Dikkatimi çeken ikinci husus ise, öğrenciye ismiyle hitap etmek. Basit ve önemsizmiş gibi gelen bu eylem sayesinde nelerin olabileceği çok iyi açıklanmış. Kitapla ilgili daha fazla bilgi verip heyecanınızı kaçırmak istemiyorum. Bu işe gönül veren tüm öğretmenler için başucu niteliği taşıyan bir eser olmuş. Tavsiye ederim.
Öğretmen Olmak
Öğretmen OlmakDoğan Cüceloğlu · Final Kültür Sanat Yayınları · 20136,6bin okunma
Reklam
192 syf.
8/10 puan verdi
Hasan Âli Yücel ve bilim üzerine
Yalnız Hasan Âli Yücel ve Türk aydınlanması değil aynı zamanda bilim üzerine de tartışmalar mevcut Şengör’ün kitabında. Büyük bir emek olduğunu söylemek mümkün, zira bir yerde sonra dipnot okumaktan ana metne geçemiyorsunuz. Bu normal bir kitapta asla sevmediğim bir şey olmakla beraber tartışma kitabı olması hasebiyle bu kitapta gayet makul. Hasan Âli Yücel incelemesi yapılırken vurgulanan nokta hep aynı; ne batı, ne doğu, medeniyet neyse varılacak nokta odur. Şengör’ün ondan sonrasının tufan olduğunu söylediği Yücel’in İnönü tarafından görevden alınışını bir araştırmak gerekecek bu kitaptan sonra. Yazar, bu konuyu araştırmak isteyenlerin Mustafa Çakır’ın monografisine bakabileceklerini not düşmüş. Son not olarak belki şunu eklemek lazım her ne kadar bana böyle düşündürmüş olsa da kitapta Köy Enstitüleri ile ilgili detay bir bilgi yok.
Celal Şengör
Celal Şengör
Hasan Ali Yücel ve Türk Aydınlanması
Hasan Ali Yücel ve Türk AydınlanmasıCelal Şengör · İş Bankası Kültür Yayınları · 2015963 okunma
İlgilisine Köy Enstitüleri Kitap Tavsiyesi
Mustafa Güneri Hasanoğlan Hatırası Mahmut Makal Köy Enstitüleri ve Ötesi Talip Apaydın Köy Enstitüsü Yılları Can Dündar Köy Enstitüleri Mahmut Saral Köy Enstitüleri Uyuyan Devin Uyanışı Ahmet Özgür Türen Köy Enstitüleri Dosyası İlerleyen zamanda kitaplığıma Köy Enstitüleri konusunda kitap eklemeyi düşünüyorum. Konu ile ilgili anı hatırat tarzı kitaplar var çoğunlukla. İlgilenen olursa listeye göz artabilirler.
263 syf.
·
Puan vermedi
Reşat Nuri Güntekin'in Yeşil Gece romanı "milli edebiyat" dönemi romanları arasında önemli bir yere sahiptir. Yazar Yeşil Gece'yi 1926'da yazmış fakat eser 1928'de yayımlanmıştır. 1926'da artık süreç bitmiş, cumhuriyet kurulmuş, halifelik kaldırılmış, devrim kanunları yürürlüğe konulmuş, ciddi bir tasfiye
Yeşil Gece
Yeşil GeceReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 20183,523 okunma
Öğrenciler orada yalnız ezberleyerek değil, iş içinde yaparak, uygulayarak öğreniyordu. Hem yaptıklarından hem öğrendiklerinden toplum yararlanıyordu. Enstitülerde iş ile öğrenmenin amacı, insanı ve yaşamı yükseltmekti. 40 yıllık Amerikan yardımıyla, daha çok borçlanma doğuran dış kredilerle geldiğimiz sonuç ortada. Niçin kendi gücümüzü harekete geçirmeyi bilmiyoruz? Bilmiyoruz çünkü başımızdakiler bunu istemiyor. Elden gelen öğün olmadıktan başka, 40 yıldır bizi batırdı neredeyse! Paramızın değeri beş yüz kez düştü. Hala düşüyor. Pek çok toplumsal, kültürel değerlerimiz paramıza koşut olarak aşındı. Tam burada ben de size bir soru sorayım: Köy enstitüleri yanlıştı da, yabancı uzmanların önerdiği, Amerika'nın dayattığı projeler mi doğruydu? 1950'den sonra okullarımızda eğitim öğretimle ilgili tam 22 Amerikan projesi uygulandı, lütfen söyler misiniz ne çıktı onlardan?
Sayfa 54 - Literatür Yayınları
Reklam
189 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.