1927 yılı Cumhuriyet Bayramı. Kastamonu'da bayram dolayısıyla balo veriliyor. Akşam vali biraz gecikerek salona geliyor. Herkes ayağa kalkıyor, ancak genç bir köy öğretmeni valinin geldiğini fark edemeyerek ayağa kalkmakta gecikiyor. Vali bey onu görüyor, balo sona erdiğinde Milli Eğitim Müdürünü yanına çağırtıp o öğretmenle ilgili soruşturma açmasını istiyor. Milli Eğitim Müdürü öğretmenin iyi niyetli olduğunu bildiğinden yüzeysel bir soruşturma açtırıyor ve olayı unutturmaya çalışıyor; fakat vali olayın peşini bırakmıyor. Müdür çok zor durumda kalıyor. Olayı Bakanlığa yansıtıyor. Milli Eğitim Bakanlığı da valinin fazla alınganlık gösterdiği kanısına varıyor. Bu durum görüşülürken Atatürk Bakanlık'tadır. Yetkililer kendi aralarında yavaş sesle konuşurken O pencereden dışarı bakmaktadır. - '' Ne oluyor? '' diye soruyor. Olayı anlatıyorlar. Atatürk yetkililere; - '' Hemen valiyi görevden alın. Yapılacak bu kadar işimiz varken genç bir öğretmenle uğraşan valiyle bir yere varamayız. '' diyor.
80 syf.
9/10 puan verdi
İyi Öğretmen İyi İnsandır
İlk Öğretmen, Aytmatov’un 1961 yılında yayımlanmış bir hikayesidir. Birinçi Muğallim adıyla neşredilmiştir. Aytmatov anılarında “Devrimin ilk yıllarında Kırgız köylerinde Duyşen gibi pek çok yetersiz ancak idealist öğretmenin var olduğunu” söyler. Duyşen karakterine ilham veren kişi ise Aytmatov’un bir arkadaşı olan Seydali Bekmambetov’dur.
İlk Öğretmenim
İlk ÖğretmenimCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 201822 okunma
Reklam
İlk evladım Köksal 1969 yılında ikinci evladım Serdar 1971 üçüncü yavrum Hakan 1973 dördüncü oğlum da 1975 yılında dünyaya merhaba demişti. 13 Kasım Cumartesi 1976 gününden bir gün evvel Serdar'ın dişi çok ağrıyordu. Sabaha kadar ağlamış hiç yatmamıştı. En küçük oğlumu abisine (Köksal) bırakarak Serdar'ı dişçiye götürmeye karar verdik. Serdar
Sık sık başı ağrıyordu. Çok ders çalışmasına rağmen "anne çok çalışıyorum fakat unutuyorum" derdi. Bakkala birşeyler almaya gönderdiğimde ne alacağını unutuyordu. Not tutmaya başladı, not tutmasa unutuyorum diyordu. Keşke o zaman farkına varsaydım diye kendimi suçluyorum. Biz çok ders çalıştığı için belki zihni yoruluyor diye
464 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 12 days
Kitap Çin'de uygulamaya konulan "tek çocuk politikası" ile ilgili kadınların yaşadığı zorlukları konu almaktadır. Meili, köy öğretmeni Kongzi ile evlenir ve güzel bir yaşam sürmeyi umut ederek ilk çocukları Nannan'ı dünyaya getirir. Kongzi soyunun devam etmesi için bir erkek varis istemektedir ve bunun içinde Meili'ye sürekli baskı uygulamaktadır. Aile planlama memurları ise kaçak doğumlar için kadınları sürekli denetim altında tutmak ve doğum izni ücretini ödemeyen herkesin hamileliğini sonlandırmakla yükümlüdür. Meili ve kocası kaçak hayatı yaşayarak bir erkek çocuk sahibi olmaya çalışırlar. Ancak bu kadar basit olmayacaktır. Yaşanan olayları kimi zaman midem bulanarak okudum. Kadınlara yapılan işkenceler, baskılar, tecavüzler insanın kanını donduran cinsten. Kız doğan bebeklerin restoranlara satılması, hamileliğin son dönemlerinde bile bebeklerin canice öldürülmeleri, dilenmeleri için sakat bırakılmaları... Kadın olmak zordur bu hayatta. Nerede ne şekilde yaşadığınızın, hangi ülkede olduğunuzun bir önemi yoktur. Eğer bir kadınsanız, cehennem peşinizden gelir... Muhakkak okunması gereken bir kitap.
Cenneti Öldürmek
Cenneti ÖldürmekMa Jian · Martı Yayınları · 2020161 okunma
1940-1946 arasında köy enstitülerinde 15.000 dönüm tarla tarıma elverişli hale getirilmiş ve üretim yapılmıştı. Aynı dönemde 750.000 yeni fidan dikilmişti. Oluşturulan bağların miktarı ise 1.200 dönümdü. Ayrıca 150 büyük inşaat, 60 işlik, 210 öğretmen evi, 20 uygulama okulu, 36 ambar ve depo, 48 ahır ve samanlık, 12 elektrik santralı, 16 su deposu, 12 tarım deposu, 3 balıkhane, 100 km. yol yapılmıştı. Sulama kanalları oluşturularak enstitü öğrencilerinin uygulmalı eğitim gördüğü çiftliklere sulama suyu öğrenciler tarafından getirilmişti. Köy Enstitüsü uygulaması Hasan Ali Yücel'in 1946'da Milli Eğitim Bakanlığından ayrılmasına değin devam etmiştir. Hasan Ali Yücel'den sonra Milli Eğitim Bakanı Olan Reşat Şemsettin Sirer zamanında Köy Öğretmen Okullarına dönüştürülmüştür. Bu okullar da Demokrat Parti döneminde 27 Ocak 1954'te kapatılmıştır.[8] Kapatıldığı 1954 yılına kadar Köy enstitülerinde 1.308 kadın ve 15.943 erkek toplam 17.251 köy öğretmeni yetişmişti. Fakir Baykurt, Ümit Kaftancıoğlu, Talip Apaydın, Mahmut Makal, Mehmet Başaran, Pakize Türkoğlu, Hatun Birsen Başaran, Ali Dündar, Mehmet Uslu ve Dursun Akçam gibi önde gelen yazarlar ve düşünürler bu okullarda yetişmişlerdir. Wikipedia.
Reklam
981 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.