Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
220 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Romanın bence en çarpıcı özelliği, mekan olarak aldığı ( İç Anadolu) bölgenin kültürel özelliklerini de oldukça etkili yansıtarak, dilin olanakları ve anlatıda ( müzikal) ritmin katkılarıyla oluşturulmuş unutulmaz diliydi. Çoğu zaman kendimi kimi zaman yükselen kimi zaman sakinleşen sürükleyici bir masalı dinler gibi hissettim. İç Anadolu'da geçen romanda aynı köyden hısım-akraba- komşuluķ ilişkileriyle bağlı bir grup insanın üç kuşağı anlatılıyor. Çok sayıda karakter var. Bu karakerlerin bir çoğu başka metinlerde pratagonist olacak kadar güçlü. Bazı karakterlerin kente göçüşü okuru göç temasında düşünmeye sevk ediyor. Evlilik ve diğer kadın-erkek ilişkileri, ebeveyn- çocuk ilişkileri, isteseler de istemesler de kopmaz bağlarla bağlı olunan ve bir noktada bunaltan köylüler, hemşehrilerle ilişkilerin dinamiği romanın ritmini sürekli canlı tutuyor. Ilk sevdiği kızla evlenemeyen, sonrasında evli- bekar demeden, nice kadının canını yakan Feramuz, Feramuz'a varamayan, çocuklarının kaybıyla sınanan Kumru ve Selver karakterleri metni sırtlayıp götüren, merak unsurunu yükselten karakterler. Romanda bir de yoksulluk teması var ki; epey ağır ve gerçek. Içinden çıkılması ne kadar zor olsa da tüm karakterler ondan kurtulmaya çalışıyor, oysa bir karabasan gibi herkesin göğsüne, kafasına, içine oturup çöreklenmiş, nefes aldırmıyor. Yazar bu karakter, olay bolluğunun içinde bu gerçeği böyle etkileyici yansıtabildiği için de alkışı hak ediyor. Romanda Latife Tekin'in " Sevgili Arsız Ölüm" tadı da var, ama kendine özgü. Ethem Baran okumaya devam.
Köhne
KöhneEthem Baran · İletişim Yayınları · 202424 okunma
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20213,977 okunma
Reklam
248 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Arkadaşlar Alacüvek e uğrayacağız ama köpek karı yağıyor adımlarınızı sıklaştırın.:) İlk kez okuduğum yazarlarda hep olduğu üzere, dedim bu dil beni nereye götürecek. Sonra bahsedilenlerden ötürü bırakmayı düşündüm içinde okumak istemediğim kelime olunca orayı sık sık sansürledim. Dıt dıt dedim :)) Bir aile ki olaysız bir saniyeleri yok, aldılar beni sürüklediler. Adeta büyülendim. Elimden bıraktığım anlarda aklım onlardaydı, acaba şimdi ne yapacaklar diye düşündüm durdum. Bir aile dedim ama şuraya çentik atıp azıcık anlatmam gerekirse Baba Huvat, anne Atiye ve tam 5 tane çocuk Nuğber, Halit, Selim, Dirmit ve Mahmut. Önce köy yaşamına daha sonrada şehir yaşamına odaklanacağımız aile bize rengarenk, kâh eğlenceli, kâh dramatik bir şölen sunacak. Köyden kente göç ederlerken gelenekler görenekler inançlar da göç edecek, telâşe memuru, çocukları için sürekli endişeli, hurafelerle yoğrulmuş, azrailden sürekli ölümünü ertelemesini rica eden anne, otoriter olmaya çalışan baba ve hepsi ayrı bir model çocuklarla kitabın nasıl bittiğini anlamayacaksınız. Bireyin yalnızlaşması üzerken, hayata tutunma çabalarını çok sevdim, bitmesini istemedim. Otobiyografik izler taşıyan bu roman 40 yaşında ve bir çok dile çevrilmiş ayrıca tiyatroya da uyarlanmış. Büyülü gerçekçilik akımının müdavimlerine tavsiyedir.
Sevgili Arsız Ölüm
Sevgili Arsız ÖlümLatife Tekin · Can Yayınları · 20187bin okunma
Hükümetimiz İstanbul'u ikinci kez fethetmekten söz ediyor. Peki bu nasıl gerçekleşecek? Köyden kente göç teşvik edilerek mi? Uyguladığımız politikalar köylüyü İstanbul'a taşımamıza, çok büyük bir köy yaratmamıza yol açar, o kadar. Daha müreffeh bir ülke, daha yaşanabilir bir kent hedefimize bu yolla ulaşamayız.
Sayfa 171
168 syf.
7/10 puan verdi
Biraz Son Ada biraz Mustafa Kutlu (sürpriz kaçıran içerebilir.)
ODTÜ Kitap Topluluğu
ODTÜ Kitap Topluluğu
sayesinde ilk kez bir
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
kitabı okudum.
Son Ada
Son Ada
kendisiyle tanışma kitabı oldu, arkası da gelecek gibi görünüyor. Son Ada temel olarak herkesin yaşamak isteyeceği, şehrin keşmekeşinden uzak, mimarinin ağaçları yerinden etmediği bir adanın değişimini anlatıyor. Ada'yı çok hoş tasvir etmiş
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
. Masmavi denizinin
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202051,1bin okunma
248 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Sevgili Latife Tekin ve başyapıtı Sevgili Arsız Ölüm. Kitap benim liseden beri okumayı istediğim ama bir türlü kısmet olmayan nereye gitsem hangi kitapçıda karşılaşsam bakıştığımız ama şimdi değil daha zamanı var dediğim bir eserdi. İyi ki de öyle demişim çünkü bu yaşımda dahi okumakta ve kavramakta çok zorlandığımı itiraf etmeliyim. Kitap aşırı
Sevgili Arsız Ölüm
Sevgili Arsız ÖlümLatife Tekin · Can Yayınları · 20187bin okunma
Reklam
... köyden kente göç etmiş olan bu adam,şehir yaşamına uyum sağlayamamışti ve huzur bulabilmek için kendi gizli haritasinn guzergahlarini çizme gereğini duyuyor, bu haritayı yabancı ve düşman hissettiği modern şehrin topografyasi üzerinde oturtuyordu.
Sayfa 30 - YKY
Ne kadar eğitimli olursanız olun, yerel bir aksanınızın olması ayıplanmanıza yol açacaktır. Köyden kente göç sürecini hala atlatamamış ülkemizde önemli yerlere gelmiş insanların konuş­malarındaki bozuklukların nasıl aşağılanmalarına yol açtığını örneklendirmemize gerek yok sanırız.
"Hükümetimiz İstanbul'u ikinci kez fethetmekten söz ediyor. Peki bu nasıl gerçekleşecek? Köyden kente göç teşvik edilerek mi? Uyguladığımız politikalar köylüyü İstanbul'a taşımamıza, çok büyük bir köy yaratmamıza yol açar, o kadar. Daha müreffeh bir ülke, daha yaşanabilir bir kent hedefimize bu yolla ulaşamayız."
192 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Çocuk kitapları neleri konu edinebilir?
Sahaftan aldığım bu kitabın dış kaplamasını ayrı kitabın atmosferini ayrı beğendim. Kitap, 31 Mayıs 1973 tarihli bir kız çocuğunun kitabıydı. Kitap Yonca Kızın hayat hikayesinin bir kısmını konu alıyor. Yonca Kızın hikayesi, köyden kente göç, sosyal uyum, gecekondulaşma, Atatürk ve kültürel sermaye konusunu ele alıyor. Okurken keyif aldım. Okurken sürekli 70'lerde ikinci sınıfa giden kız çocuğunun bunu okuduğu dönem ile şuan ki çocukların durumunu sorguladım. Hikayenin bir kaç yerinde pedagojik anlamda sıkıntılı bölümler vardı. Bu kitap bana çocukların eğitimi konusunda çok steril bir ortam mı oluşturulmalı yoksa olanı mı anlatmalıyız sorusunu sordurdu. Ben ilk okuduğum kitabı hatırlarım da deniz kızı konulu bir hikaye idi. O kitapta da bir çok sıkıntı mevcut olabilir fakat bunun kadar olmayacağını düşünüyorum. Kitapta siyahi vatandaşların evlerde yardımcı olarak çalıştırıldığı, çingenelerin çocuk kaçırdığı, köylülerin aşağılandığı vb. içerikleri var. Okumaktan keyif aldım. Çocuklara okutur muyum? Sanmıyorum. Eğer bununla beraber Bir Yudum Sevgi filmini de izlerseniz çok güzel olacak. Senaryosunu Latife Tekin'in yazdığı bu filmin bazı sahnelerini hatırıma getirdi kitap. Latife Tekin Berci Kristine Çöp Masallarını da önermeden geçmeyelim.
Yonca Kız
Yonca KızKemal Bilbaşar · Can Yayınları · 2015377 okunma
Reklam
308 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı ve anlatımını çok beğendim. Okumanızı tavsiye ederim. Akıcı ve çok içten bir anlatımı var. Ölen ablasının adı kendisine verilen Kumru'nun fakirlikten kurtulup medeni bir hayat sürmesi ama bir taraftan da eski hayatını özlemesi anlatılmış. Kapitalizmin bir eleştirisi aynı zamanda. Köyden kente göç eden insanın kendisine yabancılaşması. Ölen ablası Kumru'nun kendisine bağlanmış kaderi (veya her geçen gün daha rahat bir hayata kavuşmasını çekemeyen insanlar) yüzünden intihar eden Kumru, köyden kente göç edip de bitmeyen bir memleket hasreti çeken ve yeni hayatına alışamayan bir kadın. Kendisi İstanbul'u, ablası da memleketi temsil ediyor belki de. Kitabın sonunda, kocası Pehlivan'ın öldürülmesinin yaşattığı şokun etkisiyle, arabada nereye gittiğini bilmez bir şekilde hızla yol alırken "İstanbul'dan çıktık, kurtulduk, belki memlekete gideriz." sözleri de bunu doğrular gibi. Kitabın adı da buna işaret ediyor. Kumru'nun kendi içinde yaşadığı bu savaşı(İstanbul-memleket) ablası Kumru kazanıyor. Kocası Pehlivan'ın ölümü bardağı taşıran son damla oluyor ve Kumru intihar ediyor. Kumru'nun tüketim toplumunun çarklarında ezilmesi, ölen kardeşi Kumru'nun adının ondan sonra doğan kardeşine verilmesini hiç istemeyen Meryem ninenin onun kaderinin de aynı olacağı kehanetinin Kumru intihar edince doğru çıkması, Bilal dayının Kumru ve ailesini kıskananlar hakkında söylediği sözlerin gerçek olması (tecrübenin olacakları önceden tahmin edebilmesi) gibi insanı derinden etkileyen çıkarımlar var.
Kumru ile Kumru
Kumru ile KumruTahsin Yücel · Can Yayınları · 20191,472 okunma
Köyden kente göçün altındaki ışıltılı cazibe... Okunası...
Yoksul kitlelerin nasıl da başkentte yaşamanın cazibesine kapılıp oraya akın ettiklerini gözleriyle görmüştü. Yoksul ve renksiz günleri köylerinde bırakarak metropolün kenarına ilişmiş umarsız bir gecekondu dünyasına göç ediyor ve ömür boyu da oradan ayrılamıyorlardı. Geldikleri yerde daha iyi bir hayatları vardı ama yine de metropollere göçüyor ve dişleriyle tırnaklarıyla orada tutunmaya çalışıyorlardı. Neden? Çünkü insanlar cazibeye kapılıyorlardı. Büyük arabaların, televizyon programlarının, lüks lokantaların, trafik keşmekeşinin, sinemaların reklam ışıklarının, piyango çekilişlerinin, duvarların arkasında kapılarında silahlı güvenlikçilerin beklediği villaların ve bütün bunlarla aynı çağda yaşamanın dayanılmaz cazibesine. Açlıktan mideleri kazınsa da televizyonda gösterilenlerle aynı çağda yaşıyor olmak insanlara bunu unuttuyor. Hayaller susuzluğu gideriyor. Hayaller tatmin ediyor!
Türkiye'de de benzer bir köyden kente göç akını 1950'lerde yaşanacak, tıpkı Mısır'da olduğu gibi bu akınların yol açtığı kültürel çatışma ortamından islamcılar beslenecektir
354 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.