ÇÖZDÜM HER ŞEY ÇOK BASİT DENİZE DOĞRU ÜÇ BEŞ DAKİKA YETER..
Yalnızlığın yarattığı bir insan: Sait Faik ABASIYANIK
Yani yalnızlığı bazen şöyle düşünürüz;
-Yalnızlık kötü bir şey.
Hayır aksine o kadar da kötü bir şey değildir, bazen yalnızlık iyi bir şeydir. Eğer Sait Faik bu yalnızlığı hissetmeseydi bu öyküleri de üretemezdi. Aslında hepimiz yalnızız ama sorun bu yalnızlığın biz de ne uyandırdığı. Sait
Ama biz köylü idik.Her şeyi köylüler gibi, yani kendimize göre anlıyorduk. Ömrümde belki bin defa görüp anladım ki, şehirli ile köylü büsbütün ayrı iki şeydir.
Hikmet Kıvılcımlı: “İşsizlik ve Pahalılık, Kapitalist düzeninin, İşveren düzeninin en kaçınılmaz, en birinci zehirli sonucudur, zehirli meyvesidir!”
Aziz işçi kardeşlerim,
İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği’nin kongresinde, hiçbirinize benim kalkıp, İşsizliğin ve Pahalılığın ne olduğunu anlatmama yer yoktur. Bunu her işçi, her köylü, her
Maksim Gorki'nin otobiyografi üçlemesinin son kitabı, Benim Üniversitelerim. ( Çocukluğum, Ekmeğimi Kazanırken) Kitap; Kazan Üniversitesi' ne gidemeyen Maksim Gorki' nin yirmili yaşlara kadar yaşadığı ilk gençlik yıllarıyla birlikte, 18. yy ilk yarısını kapsayan Rus yaşamına da ışık tutuyor. Gorki'nin hayat deneyimlerinin şekillendiği bu dönem, aynı zamanda devrimin ilk ayak sesleri, devrimi oluşturan fikirlerin filizlendiği dönemdir.
1884 yılında üniversite eğitimi için yaşadığı şehri ve her şeyi geride bırakarak, Kazan'a giden ancak hazırlık sınavlarını veremeyen Gorki, fırınlarda çalışırken üniversite öğrencilerinin oluşturduğu sosyal çevreye girer. Kazan Üniversitesi öğrencilerinin kaldığı Maruskova'nın evindeyken Rusya'nın küçük adamlarını büyük yönleriyle tanır. Okuduğu kitaplar ve devrimin Rus köylüsünün aydınlanması ile olacağına inanan, Çarlık Rusya'sına karşı köylüleri uygulamalı olarak eğiten Romas karakteri ile tanışması Gorki'nin bilinç kazanmasında büyük bir rol oynar.
" Geçirdiğim evimin farkındaydım; kitapların coşkunluk verici balıyla beslene beslene daha büyük bir güvenle konuşmaya başlamıştım." (160)
Hayatın önüne çıkardığı zorlukların hayallerini elinden almasına rağmen okumayı, öğrenmeyi bırakmayan Gorki, geçtiği tüm bu yolları 'kendi üniversitesi' olarak görür. Kitabın ismi de buradan geliyor. Kitabı, hem dönemin Rusya'sını merak edenler, hem de otobiyografi okumayı sevenler için önerebilirim.
İnce Memed serisini bitirmenin hem sevinci,hem hüznünü birlikte yaşıyorum..Daha devamı olacak şekilde bitiyor belki de herkes kendisi karar verecek sonuna..Benim kafamda güzel bir son var Okumayan herkese bu sıcacık köy romanını kesinlikle tavsiye ediyorum..
İnce Memed 4’te , Çiçekli Mahmut Ağa’nın öldürülmesinden sonra Mehmed’in artık dağdan inmeye karar vermesi;eşkıyalığı bırakıp sevdiceği Seyran, anası yerine koyduğu Hürü ana ve kardeşi bellediği Müslüm’le Deniz kenarında Çukurova da bir köye yerleşmesi ama burada da haksızlığa ve zulme dayanamayan İnce Memed’in karşısına çıkan olaylar anlatılıyor.
Her ağa ölünce yenisi geliyordu ama daha İnce Memed ölmeden her genç, yaşlı, kadın,erkek,kız,çocuk da Memed olmuştu!Arif Saim Bey’e (mebus) kadar uzanan bu süreç nasıl durdurulacaktı? Artık İnce Memed bir kişi olmaktan çıkmıştı..Atı da kendisi de efsaneleşmiş, ermişlere katılmışlardı (afsunlulardı)..
Can korkusuyla yanıp tutuşan ağalar, çevirdikleri entrikalar İnce Memedi yakalamak için köylülere gittikçe artan zulüm,işkence ve şiddet...
“Dünyada çok şey kolay da, insan olmak zor.”
“Bu dünyada bin kez ölünmeden, bir kez dirilmenin mümkünü yoktu.”
” En çok korkan, korkunun son sınırına varana dek korkan, korkudan başka hiçbir şeyi kalmamış insan en yürekli insandır.”
” Zulüm edenler kafirdir. Zulüm görüp de karşı koymayanlar, seyredenler, boyun eğenler de kafirdir. Cennet zulme karşı koyan, kötülüklere, ne için olursa olsun karşı koyan kişinin ayağının altındadır.”
İnce Memed 4Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202116,1bin okunma
Karzı Hasen -
Teheccüt vakti garib gönüllerin duasına girene, şems vakti birde hakkın rızası verilir.
Hangi gelen giden kavimlerde ibretler yoktur.
Bu kadar açık deliller, ayetler, olaylar, mucizeler, hakikatler varken, bazıları niye ibret almıyor diye merak ediyoruz.
Fakat anlaşılıyor ki ibret almak hiç kolay bir şey değil!..
Önce O'na yönelmek