Soygunculuk,tefecilik,cinayet gibi yasa dışı işler yapan bir çetenin elemanlarını konu edinen dört öyküden oluşan kitapta ana karakter Benya Krik. Dört hikayede farklı çete elemanlarının hayatları
aktarılsa da her bir öykü Benya Krik(Kral)’le kesişiyor.
Bir ve ikinci öykülerin anlatımında birinci kişili anlatım kullanılsa da bu öykülerde kişiler farklı. İlkinde çete üyelerinden biri anlatımı yaparken ikinci hikayedeyse halktan herhangi biri olayları aktarmaktadır. Son iki öyküde ise ilahi bakış açısı tercih edilmiş.
Öyküleri “bir filmi ortasından izlemek” şeklinde ifade edebilirim. Belki de bu sebeple birçok okuyucu için anlam ifade etmeyen,akışı olmayan,okuma zevkinden yoksun olarak nitelenmiş öyküler. Bununla beraber önünü-sonunu düşünmeden,önümüzdeki metinleri ele alırsak bana kalırsa insan ruhuna ve toplumun yapısına ayna tutabilecek yanları görmezden gelinemez. Halkın “mafya” diye tabir edebileceğimiz kişilere karşı korkuyla karışık saygısı,kanunların bu kişilere karşı yetersiz kalışı,haraç almalar;kaçak tütün,çay,zeytinyağı vb. ürünlerin satışıyla zenginleşmeler toplumsal yapıyla alakalı ayrıntılar sunuyor. Son öyküde hacdan dönen ihtiyar bir Müslüman’ın ölüme yakın olsa bile kutsal topraklardan döndüğü için tedavi kabul etmeyip ölümü umması gibi bireyin iç dünyasını yansıtan daha birçok örnek öykülerde mevcut.
Öykülerin başarısız olduğunu söylersem haksızlık etmiş olurum.