… kremasyon sırasında mevcut tek koku, mevtanın yanan vücudunun çıkardığı koku değil. Bu koku, insanları rahatsız etmesin ve ruhu da tanrılada ferah ferah buluşsun diye yanında sandal ağacı, karanfil ve bilumum baharat yakılıyor.
Asıl mesleği Kimya mühendisliği olan Vasili Grossman 1930'dan sonra yazar olmaya karar vererek öykü, roman ve oyunlar kaleme aldı. İkinci Dünya Savaşı'nın başından itibaren savaş muhabiri olarak Sovyet ordusuyla birlikte Moskova, Stalingrad, Kursk ve Berlin savaşlarına katıldı; özellikle Stalingrad savunması sırasında yazdığı yazılar ve
“Yüzyıllardır insanlar ölüleri gömerek, verimli arazileri gereksiz yere cansız bedenlerle dolduruyordu zira beden makinesel işlevi ile birlikte ölümden sonra sadece organizmalar için besin kaynağından başka bir şey değildir. Bu gereksiz ve zahmetli ritüeller yerine ölülerin yakılması, bedenin sahibi ve diğer insanlar için daha faydalı bir yöntemdir. Kremasyon sayesinde bedenlerin çürümesi beklenmeden, karbonik asit, amonyak ve havanın da etkisiyle toprağa karışmış küller zamanla verimli ovalara dönüşecektir”
Görselleriyle ve içeriğiyle çok ilginç bir yazı. Linki tıklayarak devamını görebilirsiniz.
*
t24.com.tr/yaza.../talat-k...
*
Denize gömülmek
*
Günümüzde denize gömülme taleplerinde bir artış varmış. Amerikan Bahriyesi, eski personelinden her sene 500 civarında denize gömülme başvurusu almaktaymış
Ölüm meselesi
Etrüsklerin Lidya kökenli olduklarını farz edenlerin dayanak noktalarından birisi de Kuzey İtalya'da Erken Demir Çağı (MÖ 1100-700) Villanova kültürünün ölülerini yakarak (kremasyon) gömmüş olmaları ve Etrüsklerin sahneye çıkmasından itibaren ölü gömmenin (inhümasyon) daha da yaygın hâle gelmesidir. Böylece gelenekleri değiştiren dış unsurun Lidyalılar olabileceği sonucuna ulaşılmaktadır.
Öldükten sonra gömülmeyi tercih edenler için kapalı bir tabutta çürüme süreci uzun zaman alır (bir tahmine göre beş ila kırk yıl) bir mezar, ortalamada ancak on beş yıl kadar ziyaret edilir; bu nedenle çoğumuz için dünyadan ayrılmak, belleklerden çıkmaktan daha uzun sürer. Yüz yıl kadar önce, her yüz kişiden yalnızca biri kremasyon (yakılma) işleminden geçerdi ama bugün İngilizlerin dörtte üçü, Amerikalıların da yüzde 40'ı bu yolu tercih ediyor. Kremasyon sonucunda kalan küllerin ağırlığı ise yaklaşık iki kilogramdır.
Diqqət
● Aşırı doz Spoiler içeriyor●
İndiyə qədər oxuduğum ən "akıcı" kitablardan hesab oluna bilər. 416 səhifə və 4 gün. Pis deyil. Əla olan isə kitabdakı zidiyyət idi. Öz-özümə düşünməyə başladım "Edmunds səhv eliyir,amma düz də deyir,amma səhvi var axı" Zaman keçdikcə ona haqq qazandırmağa başladım "Wolf ola bilməz ,amma Wolf çıxacaq qatil" deyə fikirləşəndə kitabın ləzzət elədiyini hiss etdim. Nəyisə, bunlar kitabın sadəcə çox kiçik bir hissəsidi.Əsas məsələ isə budur ki,
6 nəfər öldürülür və bədən üzvləri kəsilərək hər ölüdən bir üzv seçilərək bir "Kukla" adı verilən qorxunc cəsəd hazırlanır. Daha sonra isə qatildən gələn məktubda bildirilir ki, daha 6 nəfər də öldürüləcək. Və biz onların ölüm anlarını oxuyuruq. Səbəb? Onların ölüm səbəbləri nə idi? Hər şey "Kremasyon katili-Naguib Khalid" ilə bağlıdır. Kuklanın başı olaraq Naguib Khalidin başı seçilir. Ləqəbi Wolf olan dedektiv William Fawkes bu cinayəti araşdırır və əsl həqiqət keçmiş ilə bağlı imiş. Annabella Adams... "Qara magiya"...
Kitabı oxuyanda nə demək istədiyimi anlayacaqsız.
Memur “Kimin külleri var içinde?” diye sordu.
“Harvard Üniversitesi’nden Profesör Maximilian Wagner’in.” “Nereye götürüyorsunuz?”
“Vasiyeti üzerine İstanbul’a.”
“Akrabası mısınız?”
“Hayır.”
“Pasaportunuzu görebilir miyim?”
“Elbette.”
Memur bir süre pasaportuma baktı ve “Herhalde Müslümansınız” dedi. “Evet!”
“Sizin dininizde ölüleri yakmak günah değil mi?”
“Belki, bilmiyorum ama olabilir. Çünkü İstanbul’da krematoryum yok.”
Belli ki durum çok tuhaf gelmişti memura. Alman isimli Katolik bir profesörün küllerini İstanbul’a taşıyan bir Müslüman kadın. Herhalde içinden “Dünya globalleşti dedikse bu kadar da demedik” diye geçiriyordu ama biraz ciddi, biraz da aksi tavrım üzerine daha fazla soru sormaktan vazgeçti. Görevini yapmaya başladı.
“Ölüm sertifikası yanınızda mı?”
“Evet, buyurun.”
Nancy’nin bana vermiş olduğu sarı zarfı uzattım.
“Peki, uluslararası kremasyon belgesi?”
“Hepsi zarfın içinde.”
Bunlara da baktıktan sonra, kemanı kontrol etti.
“Peki” dedi. “Her şey düzgün görünüyor. Sorularımla canınızı sıktıysam özür dilerim.”
“Hayır” dedim. “Ama niye bu kadar merak ettiniz?”
Memur,
“Çünkü ben de Müslümanım” dedi. Arkasından “Elhamdülillah!” diye ekledi. Belli ki ölünce kendini yaktırmayacaktı.
Maun kutuyu özenle yerine, köpüklerin arasına yerleştirdim, paketi alıp bekleme salonuna gittim.
'' Otopsiyi yaptıklarında ben burada değildim ancak burada yazılanlara göre ölüm sebebi tetrodotoksin olarak belirtilmiş.
Kanda rastlanmış. ''
'' Ve bu tetoksin... ''
'' Tetrodotoksin , '' diye düzeltti morg görevlisi onu , en ufak bir ukalalık yapmadan.
'' Evet , nedir o? Ve vücuda nasıl verilir? ''
Doğal oluşumlu bir nötrotoksindir. ''
Baxter ve Edmunds ona boş boş baktılar.
'' Bu bir zehir ve adam muhtemelen bunu yemiş. Çoğu TTX ölümü , kirpi balığı tüketiminden kaynaklanır ; bazıları için çok lezzetli olsa da ben şahsen Ferroro Rocher çikolatasını tercih ederim. ''
Baxret'ın midesi bir kez daha acı içinde guruldadı. '' Başkomiserime gidip Kremasyon Katili'ni bir balığın öldürdüğünü mü söyleyeyim? '' dedi heyecansız sesiyle.
Adam özür diler gibi , '' Öyle ya da böyle hepimiz öleceğiz , '' deyip omuz silkti.
Yerleşme alanının dışında yapılan gömülerde ise cesetler genellikle nekropolis de denen mezarlıklara çeşitli şekillerde gömülürlerdi.Bu, çoğu kez normal gömme (inhumasyon),kimi zaman da yakarak gömme (kremasyon) türlerinde olabilirdi. Yakılarak gömülmüş ölülerin külleri ve yakma töreninden geriye kalanlar çoğu kez urne denen bir çömlek içine konarak saklanırdı.
Şimdi de dünyanın üzerinde Alman faşizminin yarattığı büyük korku yükseldi. İdam edilenlerin feryatları ve inlemeleri havayı doldurdu. Kremasyon fırınlarının dumanından gökyüzü kapkara, güneş görünmez oldu.