Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.31
Kitabı okudum bitirdim. Tolstoy gibi bir yazardan böyle bir saçma bir kitap okumamıştım. Neden böyle bir kitap yazmış Tolstoy anlamadım. Sıkıla sıkıla okuyup bitirdim hatta bazı yerleri atlaya atlaya okudum. Bugüne kadar okuduğum en kötü Tolstoy kitabıydı. Kitabın konusu ise kadın erkek arasındaki ilişki ve karısını öldüren bir adamın hikayesi. Hikaye bir tren yolculuğu sırasında anlatılagelmiş. Tolstoy bu kitabı yazdıktan sonra çoğu çevreden büyük eleştiri almış. Kitabın yayımlandıktan yıllar sonra kitaba son söz eklemiş eleştirilere cevap mahiyetinde. Neyse bu kadar.
İnsanı evlilikten soğutacak bir kitap mı arıyorsunuz? Buldunuz. Verin evlenmesini istemediğiniz kişinin eline, arkanıza yaslanın. :))))
Günümüz ahlak anlayışının gerisinde olmakla birlikte ilişkiler ve evlilikler üzerine doğru tespitler de barındırıyor.
13 çocuğu olan Tolstoy dan çocukların ve cinselliğin aslında bizi yozlaştırdığını savunuyor bu kitapta
Kadınların giyimi ile genelevdeki kadınlara benzediğini erkekleri avlamak için giyindiğini söylüyor
Herkes ahlaksız olmamız için uğraşıyor!
Kitabımız ideal bir dünyanın hangi yollardan geçerek ulaşabileceğimizi bir öykü şeklinde anlatıyor.
Bir tren yolculuğunda başlayan öykümüz avukat ve bir kadının boşanmalar üstüne konuşurken vagondaki diğer yolcuların da konuya dahil olması ile başlar
Kadınlara seçilme hakkı çalışma hakkı vererek erkeklerle eşit yapamayız kadınları anlamamız lazım ancak o şekilde eşit oluruz.
Kadınlar kendini birer sehvet aracı görmekten kaçmalı kadınlar sadece kadındır
Kendilerini pazarlamamalı
Kendilerinin en büyük ideali iyi bir erkek bulmak olmamalı
İhanet övülmemeli normalleştirilmemelidir
Çocuklar bir kaçış değildir
Hayvan gibi yetiştirilmeme onların vücutlarını güzelleştirmelerten daha başka amaçları olması gerektiğini öğretmeliyiz
Aşk ve birleşme gerçekten yüce bir amaça ulaşmayı her zaman zorlaştırır.
Tolstoy’un fikirleri kitapta aynen bu şekildedir
Küçük bir hikaye ve ardından hristiyan öğretisi üzerine yazarın yorumu. Evliliğin insanın faaliyet alanını daralttığı bir görüşü benimseyen yazar, dürüstlüğün her şeyin üstünde olduğunu, kendimizi kandırmamız gerektiğini söylüyor. Kendini tanrıya adayan bireyin ahlaklı olmak için günahlardan uzak ve temiz bir ruha sahip olması gerektiği ilkesi savunulmaktadır. Güzeldi.
Bunun üzerine Beethoven dinlemeyen, dinlerken Truhaçevski ve kahramanımızın ‘karım’dan başka bir şekilde bahsetmediği karısını hayal etmeyen var mı?
Okuduğum en iyi kitaplardan biriydi. Aşk, nefret, kıskançlık, gözü dönmüşlük, öfke, hırs, pişmanlık, şehvet, kadın, erkek, psikoloji hangi konudan tutarsanız o konu ile ilgili uzun uzun düşündürecek bir kitap, muhteşem bir anlatım ile.. çünkü Tolstoy
.
Basitçe anlatmak gerekirse Pozdnişev’in öyküsü bu. İdeal, temiz bir yuva kurmak isteyen Pozdnişev hayalindeki evliliğe kavuşur ama karısı ona beş çocuk verdikten sonra hastalanır. Kendine her yönden özen göstermesi gerekince ve de gösterince bu onu rahatsız eder. Hele bir de yeniden müzikle buluşmak istemesi, yangına davetiye gibi olur.
.
Kıskançlık demeyi isterdim fakat Tolstoy, Pozdnişev’in iç dünyasını öyle güzel anlatmış ki, bir bunalım, bir kendini kanıtlama çabası, üstünlük, hakimiyet kurma gayreti ile yanıp tutuşan bir adam yaratmış kitabında. Kötü şeylerin olmasını dileyen, gülünç değil, korkunç olmak isteyen bir adam!
.
Sekiz saatlik bir tren yolculuğunda, bir hayata tanıklık etmemizi sağlamış Tolstoy. Adeta o trende yer aldım. Kadınlar, erkekler üzerine yapılan konuşmalara katılmak için inanılmaz bir istek duydum.
.
O kadar başarılı, o kadar iddialı bir kitap ki kadınlar hakkında, yazık edilen kadınlar hakkında uzun uzun konuşturacak cinsten.
‘Ölmek istemiyorum!’ diyen bir kadının daha çığlığını duyurdu bana. Başka ne söyleyebilirim ki bunun üzerine.
.
Çok geç kalmışım bu değerli esere çok! İyi ki okudum.!
140 syf.
6/10 puan verdi
Kreutzer Sonat - L.N. Tolstoy, 1899
İş Bankası Yayınları, 126 syf. Çevirmen: Ayşe Hacıhasanoğlu
Kitabı açıkladığı son sözden ve hikayenin kendisinden izlenimim Tolstoy’un 61 yaşında huysuz köy dedesi ile derviş arası bir noktada olmasıdır. Tanrı’nın varlığının sonuna kadar mantıklı olduğu düşüncesi Savaş ve Barış’ta olduğu gibi bu kitapta da mevcut. Evlilik, cinsellik, kadın-erkek ilişkileri üzerine çok sert (bazı yerlerde gereksiz agresiflik ve karamsarlık) yorumlarının bazıları doğru olabilir ancak bazıları yersiz ve aşırı. Ama sonuçta yazar Tolstoy: kitabın dili çok iyi, akıyor. İnsanları çok iyi tanıdığı cümlelerden anlaşılıyor ve insanların hissettiklerini, düşündüklerini hayranlık uyandıracak şekilde akılcı somutlaştırıyor. Öfke, kıskançlık iyi anlatılıyor. Aldatma süreci çok iyi işlenmiş. Ara sıra ince mizah kullanılması hoş. Kurallar ve ideal karşılaştırılması başarılı.
136 syf.
·
Not rated
#kreutzersonat
#kadınruhu
#levnikolayeviçtolstoy
#Türkiyeişbankasıkültüryayınları
#sayfasayısı125
Kitap isimlerinin ne kadar önemli olduğu gösteren bir eser. Bazı kitaplar sırf isminden dolayı beklenenin üzerinde ilgi görürken bazıları ise ne kadar değerli olursa olsun ismi beğenilmedi ise rağbet görmez. Bu kitapta ikinci kategoriye girmektedir. Orijinal adı "Kreutzer sonat" ( beethovenin bir türlü kavuşamadığı aşkına olan özlemini ve duyduğu acıyı tasvir eden 9 numaralı sonat) olan kitap dilimize "kadın ruhu" veya "kadının ruhu" şeklinde çevrilmiştir.
Çok önemli bir eser olmasına rağmen isminden ve kadınlara karşı sert göndermelerde bulunmasından dolayı yeterli derecede ilgi görememiştir. Son dönemlerde gündemimizi kirleten aile faciaları, boşanmalar, ayrılmalar, ihanetler, taciz ve tecavüzler bu kitaba ne kadar ihtiyacımız olduğunu ortaya koymaktadır. Zaman geçsede olaylar, hadiseler devam etmektedir. Düşünüp anlayabilenler için bunlardan dersler alınması icap etmektedir. İşlenen konular toplumsal olduğu için herkesin okuması gereken kitaplardandır. Tavsiye edilir.
“Kroyçer Sonat, erkeklerin yok yere girdikleri kıskançlık krizlerini anlatan olağanüstü bir metin olarak okunabilir.” diyor Doris Lessing önsözde.
•
Beethoven’ın 9. Sonatından etkilenerek yazmış romanı. Kitabın sonunda da Tolstoy’un romana dair bir yazısı var. İki açıklama da gerçekten çok iyi aydınlatıyor okuyucuyu.
•
19.yüzyılda evlilik, kadın, cinsellik konularını işleyen bir eser. Tolstoy’un Hristiyanlığa çok bağlı dönemde yazdığı, ahlâk konusunu merkeze aldığı bir roman olduğunu hayatını takip ettiğimizde daha iyi anlayabiliyoruz.
•
19.yüzyılın karanlık döneminden kurtulan kadın ve erkekler için çok uzak bir hikâye gibi görünse de, günümüzde de malesef çok yaşanan olaylar.
Tolstoyun en mükemmel kitaplarından biri daha ,evlenmenin cinsel dürtüleri bastırmaktan başka bir ise yaramadığını anlatir.hikaye tarzında etkileyici,surukleyici