“Hiroşima ve Nagasaki'yi yerle bir eden atomları bir generalin yağlı parmakları değil, elinde bir avuç denklem olan bir grup fizikçi parçalamıştı."
Çok enteresan bir metin Arsız Yeşillik. Bildiğimiz anlamda bir kurgu yok ortada, ama roman tanımının içine dahil olurken kendinden çok emin. Yazar "Gerçek olayları konu alan kurmaca
Suyun üzerinde yürüme efsanesi olaylarını da açıklamış olalım :)
Aslında hologram evren ve kuantum mekaniğine göre bilim yada bilim kanunları yoktur..
İnsanın inancı ve zannı neyse, sistem otomatik olarak onu oluşturup, onu ortaya koyuyor..
Bu durum ilk olarak çift yarık deneyinde keşfedilmiştir.
Uygun bir tabancadan tek tek atılan atom taneleri, gözlemlenirken hedefteki deliklerden geçiyor ve karşıdaki
EVREN NASIL ORTAYA ÇIKTI ?
İnsanlığın yüzyıllardır cevabını merak ettiği belki de önemli sorulardan birisi evren nasıl ortaya çıktı sorusu. Cevabını da en çok merak ettiği sorulardan birisi de aynı zamanda. Kitap aslında bir derleme. kitap. Einstein'in genel görelilik kuramından hareketle evrenin neden bu durumda olduğunun yanıtını arıyor. Kitap
"Elinizi kızgın bir sobaya soktuğunuzda bir dakika bir saat gibi gelir. Güzel bir kızla geçirdiğiniz bir saatse bir dakika gibidir."
Peki ya güzel kıza bakarken elinizi kızgın sobaya sokmuş gibi hissediyorsanız? O neydi peki? Kuantum mekaniği mi?
Fizik, düşünmenin iskeletini oluşturur. Bununla kastettiğim, her şeyi esas temellerine indirgemek ve analojinin mantığına aykırı biçimde düşünmeye oradan başlamaktır. Hayatımızın büyük bölümünde analojinin mantığına vakit harcıyoruz. Bu da diğer insanların hayatlarını, ufak tefek değişiklikler yapılmış halleriyle kopyalamak anlamına geliyor. Bunu yapmak zorundasın, çünkü aksi takdirde ruhsal açıdan zor zamanların üstesinden gelemezsin. Ancak yeni bir şey yapmak istediğinde, fizik yaklaşımına başvurman gerekir. Fizik, kuantum mekaniği gibi mantığa aykırı yeni şeylerin nasıl keşfedileceğini bilir.
— TED Konuşması, 27 Şubat 2013