Kürt Edebiyatı Zindan Edebiyatı olarak gelişimine devam ediyor. Gerçekleri ve Coğrafyayı Hapishane haline getiren olduğu yerde Edebiyat ve Özgürlük arayışçılarının Zindanda olması şaşırtıcı değildir.
Kuantum mekaniği ve dinamikleri üzerine evrene bakışı değişen Kürt Özgürlük Hareketi ve Emektarları da bu değişimden etkileniyor. Görüyoruz ki Roman
Klasik Olandan Modern Olana Geçiş: Kuantum Mekaniği
❖ ❖ ❖
Klasik Fizik tabirini, işlevini yani ezberini değiştiren 1900’larda ortaya çıkan Kuantum mekaniği olduğu su götürmez bir gerçektir. Yüz yıllık süresini tamamlayan Kuantum mekaniği, farklı teoriler eklenerek günümüzde ki değişim/dönüşüm özelliği rağbet edilmeye devam
...aynı anda hem dalga hem parçacıktır.burada dalga ile kastedilen şey üç boyutlu gerçek dalgalar değil olasılık dalgalarıdır.varlığın dalga ya da parçacık olarak tanımlanan bu iki şeklinin her biri diğerinde olmayan bilgiyi içerir.beynin sağ ve sol yarım kürelerinde ya da çin felsefesindeki yin yang olgusunda olduğu gibi.bu şekillerin hiçbiri tek başına kendi içinde tamamlanmış değildir ve bu ikisi ancak birlikte bize bir gerçeklik tablosu çizebilir. ancak böyle bir durum ikisine birden aynı anda ve net bir biçimde bakamayacağımız anlamına gelir ki bu da heisenbergin tanımladığı belirsizlik ilkesinin özüdür.kuantum mekaniğin temelini oluşturan heisenberg ilkesi evrenin yapısının indeterministik yani önceden belirlenemez olmasını tanımlar.bir parçacığın hızıyla yerini aynı anda saptayamayız.hızını bilirsek yeri belirsiz kalır yerini bilirsek de hızı.dalga ya da parçacık değerini tek tek ölçmeye çalıştığımızda buna bu ikilinin ortak değeri nedeniyle ulaşmanın mümkün olamaması hiçbir şeyin sabit ya da tam anlamıyla ölçülebilir olmadığı gerçeğinin ifadesidir
1926'da Heisenberg, kuantum mekaniği adıyla tanınacak olan yeni disiplini üretti. Bunun pratikteki anlamı, bir elektronun belli
bir anda nerede olacağının asla tahmin edilemeyeceğidir. … bir elektron gözlemlenene dek var olmaz. Ya da, biraz daha farklı bir
ifadeyle; bir elektrona, gözlemlenene dek “aynı anda her yerde varmış ve hiçbir yerde yokmuş” gözüyle bakılmalıdır. ... Elektron, güneşin etrafında dolanan bir gezegen gibi çekirdek etrafında dönmez; daha ziyade, biçimsiz bir bulutu andırır.
Neredeyse kimse kuantum mekaniği ya da görelilik kuramını tartışmazken evrim teorisi neden bu kadar tepki çekiyor?
Neden siyasetçiler çocukların madde, enerji, uzay ve zaman konusunda diğer teorilere de aşina olmasını talep etmiyor? Halbuki Einstein ve Werner Heisenberg'in gaddarlıklarıyla karşılaştırıldığında Darwin'in fikirleri pek de tehlikeli değildir.
Evrim teorisi basit ve net bir esasa, en uyumlu olanın hayatta kalması ilkesine dayanır. Oysa görelilik kuramı ve kuantum mekaniği bir şeyin yoktan var olabileceğini bir gün zamanın ve uzayın bükülebileceğini ya da bir kedinin aynı anda hem hayatta hem de ölü olabileceğini savunur. Sağduyumuzla dalga geçmesine rağmen kimse masum ilkokul çocuklarını bu rezil fikirlerden korumaya çalışmıyor. Neden?
Görelilik kuramı el üstünde tutulan inançlarımızın hiçbiri ile çelişmediği için kimseyi kızdırmıyor. Çoğu insan zaman ya da uzayın mutlak ya da göreceli olup olmadığıyla zerre ilgilenmiyor. Zamanı ve uzayı bükebileceğinizi düşünüyorsanız, buyurun tabii. Dilediğiniz gibi bükmeye çalışabilirsiniz, kime ne?
Lakin Darwin ruhlarımızı elimizden aldı. Evrim teorisi yeterince kavrandığında ruhun olmadığı gerçeğini kabullenmek kaçınılmazdır. Dindar bir Hristiyan ya da Müslüman biri için olduğu kadar, laik ve herhangi bir inanç sistemine dahil olmayanlar için de ölümden sonra baki kalacak sonsuz bir öz fikrinden vazgeçmek oldukça korkutucu olsa gerek.
Aslında hologram evren ve kuantum mekaniğine göre bilim yada bilim kanunları yoktur..
İnsanın inancı ve zannı neyse, sistem otomatik olarak onu oluşturup, onu ortaya koyuyor..
Bu durum ilk olarak çift yarık deneyinde keşfedilmiştir.
Uygun bir tabancadan tek tek atılan atom taneleri, gözlemlenirken hedefteki deliklerden geçiyor ve karşıdaki
Fizik, düşünmenin iskeletini oluşturur. Bununla kastettiğim, her şeyi esas temellerine indirgemek ve analojinin mantığına aykırı biçimde düşünmeye oradan başlamaktır. Hayatımızın büyük bölümünde analojinin mantığına vakit harcıyoruz. Bu da diğer insanların hayatlarını, ufak tefek değişiklikler yapılmış halleriyle kopyalamak anlamına geliyor. Bunu yapmak zorundasın, çünkü aksi takdirde ruhsal açıdan zor zamanların üstesinden gelemezsin. Ancak yeni bir şey yapmak istediğinde, fizik yaklaşımına başvurman gerekir. Fizik, kuantum mekaniği gibi mantığa aykırı yeni şeylerin nasıl keşfedileceğini bilir.
— TED Konuşması, 27 Şubat 2013
Neredeyse kimse Kuantum mekaniği ya da Görelilik kuramını tartışmazken evrim teorisi neden bu kadar tepki çekiyor ? Neden siyasetçiler çocukların madde ,enerji , uzay ve zaman konusunda diğer teorilere de aşina olmasını talep etmiyor?