Pehlivan gibi kızlara selam olsun
Ceyhun, bugün irademin sınırlarını zorluyordu.
Neyse ki ben pehlivan gibi kızdım da sınır kapılarını tüm gücümle omuzluyordum! Surları öyle kolay yıktırmazdım.
Sayfa 211Kitabı okudu
O pek övündüğünüz , üzerine güneşin batmayan imparatorluğunuzun sınırları , Türkün ‘ vatanım ‘ dediği yere kadardır ancak !
Bizi bu kadar dert etmeyin azizim ! Devletimizin miadı dolarsa , yıkar , yenisini kurarız . Bizde adettendir . Siz asıl , bu maç neden bir türlü bitmiyor , onu düşünün .
O geniş coğrafyalarda , birbirinden habersiz yıldızlar gibi , bir diğerinin macerasını bilmeden , tek başına kahramanlık destanları yazan Türkler , tıpkı tırnağın etten çekilmesi gibi kopartılmıştı kutsal mekanlardan .
Bu sönmüş medeniyetler ocağında , yok mu eloğlu kadar bir payımız ? .. Oğuz soyundan kalma mirasımızı , elbet gün gelecek , yine arayıp soracağız .
Ne tuhaf değil mi ? Asırlardır hükmettiğimiz topraklarda , yabancı olan biziz şimdi !
Her devirde vardır onlar! Kimdirler bilinmez! Hatta bazen kendileri bile bilmezler.
Sayfa 86Kitabı okudu
Bu hayata pehlivan olarak gelmeyi ben seçmemiştim.
Sayfa 45Kitabı okudu
Vatan namus değil mi? Kimse beni namusumu korumaktan alıkoyamaz!
Sayfa 20Kitabı okudu
Elini pehlivan gücümle sıktım, hafifçe inledi. "Operatör olan Serçe."
Bir, iki, üç, dört, beş, altı...
Avni söylediğim şeyi algıladı.
Sonra pat diye bayıldı.
Gülümseyerek havada kalan elime baktım.
"Dokunduğum kapanıyor."
Elini pehlivan gücümle sıktım, hafifçe inledi. "Operatör olan Serçe."
Bir, iki, üç, dört, beş, altı...
Avni söylediğim şeyi algıladı.
Sonra pat diye bayıldı.
Gülümseyerek havada kalan elime baktım.
"Dokunduğum kapanıyor."
Sayfa 61 - Ephesus YayınlarıKitabı okudu
Kimin nerede durduğu belli değildi. Kimin, durduğu yerde ne kadar durabileceği de belirsizdi.
Sayfa 101Kitabı okudu
O an anladı ki, karşısındaki adam, bir zaman yolcusu değil!... Zamanda mecburen yol alıp, bedenini, bir ömür boyunca ihtiyarlığa taşımış ama ruhu orada, cephesinde kalakalmış bir zaman tutsağıydı bu adam!
Sayfa 70Kitabı okudu
"Artçı bölüğü" lafını duyunca, İlhan Bey'in sözlerini hatırladı Serdar Selim. Diyordu ki, eskiden bir kenti kaybedeceğini anlayan devlet; halefi ordu, şehirde hâkimiyet tesis edinceye kadar yağma olmasın diye bir artçı bölüğü bırakırmış.
Sayfa 37Kitabı okudu