"Şimdi tatlı bir uykunun kollarına bırakır gibi kendini, ölmek, ah ne güzel olurdu kimbilir!"
Reklam
"Hasretlik bahsinde yüreğini ferahlatan bir şey varsa, o da, eratıyla aynı kaderi hakça paylaştığı düşüncesiydi. Sadece o!..."
"Gören zanneder ki bunların birbirlerinden başka düşmanı yok!"
Reklam
142 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Kütüphaneye son zamanlar sıkça yeni kitaplar geliyor. Gelen kitapları incelemek ise benim için ayrı bir zevk. İşte bu kitabı da orada gördüm. İsmiyle direkt dikkatimi çekti. Sonra elime alıp arkasındaki yazıyı okuyunca merak ettim iyice. Genelde hikaye okumayı tercih etmem. Fakat kitabın tarihi bir yapısının olması ve yaşayan Türk yazarları tanıma isteğim birleşince denemek istedim. Bu kadar seveceğim bir kitapla karşılaşacağımı tahmin etmemiştim. Yazarın inanılmaz keyifli bir üslubu var. Eski kelimeleri cümlelere yedirişine hayran kaldım. İnsanı hüzünlendirirken bile öyle bir anlatım kullanıyor ki kendimi tebessüm ederken buluyorum. Kitap Osmanlı'nın son dönemlerini anlatıyor. Yazarın birikimini okurken hissediyorsunuz. Samimiyetini de. Kısacık hikayelere pek çok şey sığdırmış. Tavsiye ederim. Keyifli okumalar. Daha nice güzel kitaplarla karşılaşmak dileğiyle. Not: Her şey iyi hoş da neden şeyleri bitişik bırakıp ayırmamışlar anlamadım. Sonraki baskılarda umarım düzeltilir.
Yüzyıllık Defter
Yüzyıllık DefterKübra Pehlivan · Ötüken Neşriyat · 201835 okunma
Hayber- Kırkların Cengi
Ey kasemli çolpan yıldızı! Şah-ı Merdan gittikten sonra Böyle bir tablonun üstüne Doğdun mu burada? Seyret şimdi akacak mübarek kanı!
Şimdi bu azgın dalgaların arasından, biçare yunus balıkları gibi akın akın anavatana döneceğiz öyle mi? İngilizler bayraklarıyla dolu Süveyş'ten Kahire'ye çıkacak, İzmir önlerinden Yunan bayrağını seyrederek, on binlerce evladımızın mübarek ruhları arasından Çanakkale'yi aşacağız ve İstanbul'da bizi yine İngiliz bayrağı karşılayacak öyle mi?
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
Pehlivan gibi kızlara selam olsun
Ceyhun, bugün irademin sınırlarını zorluyordu. Neyse ki ben pehlivan gibi kızdım da sınır kapılarını tüm gücümle omuzluyordum! Surları öyle kolay yıktırmazdım.
Sayfa 211Kitabı okudu
O an anladı ki, karşısındaki adam, bir zaman yolcusu değil!... Zamanda mecburen yol alıp, bedenini, bir ömür boyunca ihtiyarlığa taşımış ama ruhu orada, cephesinde kalakalmış bir zaman tutsağıydı bu adam!
Kimin nerede durduğu belli değildi. Kimin, durduğu yerde ne kadar durabileceği de belirsizdi.
Sayfa 101Kitabı okudu
Zihnim bu şehirden, bu devirden çok uzakta Tanburi Cemil Bey çalıyor eski plakta.
Kabul edilmiş eski bir dua...
Üçler, yediler, kırklar aşkına,  Hak yolcusu temiz ırklar aşkına,  Şimşek düşsün şölenine toyuna!  Dinime, töreme güldürme yâ Rab!
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.