Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mimariyi ciddiye alacaksak birtakım gereklilikleri de yerine getirmeliyiz. Örneğin, muşambadan yapılmış olsalar da çevremizdeki bütün nesnelerden etkilendiğimizi, bunları değiştirip güzelleştirmenin pahalı ve zaman isteyen bir iş olduğunu bilmeliyiz. Duvar kağıdının renginden olumsuz etkilenebileceğimizi, büyük amaçlarımızı unutup kafayı çirkin bir yatak örtümüze takabileceğimizi kabul etmeliyiz. Öte yandan, binaların hoşnutsuzluklarımızdan, sorunlarımızdan pek azını ortadan kaldırabileceğini, kötülükleri ise asla yok edemeyeceğini aklımızdan çıkarmamalıyız. En muhteşem mimari yapılar bile dünyanın haline, sisteme karşı küçücük ve yetersiz bir baş kaldırıdan öteye geçemeyecektir. Daha da garibi, mimari mutluluğun, özünde ille de çok gösterişli, destansı Bir şey olmadığını kavramamızı, eski parkeler üzerinde yürürken, sabah güneşinin plastik boyayla boyanmış duvarlar üzerine vuruşunu izlerken de mutlu olabileceğimizi anlamamızı sağlar. Mimari sayesinde mutluluğun şatafatsız, kendi halinde, narin nesnelerin güzelliğinde saklı olduğunu anlarız. Bunların güzelliğinden etkilenmemesinin nedeni de o güzelliğin ardında yatan büyük karanlığın farkında olmamızdır.
280 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Küçük Ağaç’ın Eğitimi öncelikle, yazarın büyük bir duyarlılıkla bütünleştiği Kızılderili bir çocuğun ruhunu yansıtıyor. Olayları aktaran 1. tekil kişi, kahraman anlatıcı, metindeki adıyla Küçük Ağaç, başından geçenleri algıladığı ve hatırladığı kadarıyla okuyucuya aktarıyor. Yaşamayı öğrenmeye çalışan bir çocuğun gözleri ve duyguları bize okumamız
Küçük Ağaç'ın Eğitimi
Küçük Ağaç'ın EğitimiForrest Carter · Say Yayınları · 20218,1bin okunma
Reklam
Sahne Sanatçısı Erol Günaydın Anlatıyor. Bir şehrin tadı olan adamlar vardır. Bir şehrin tadı olan yapılar, doğa parçaları vardır. Örnekse, İstanbulun yapı olarak tadı Süleymaniye’dir diyebiliriz. Doğa parçası olarak Boğaz. Ne bileyim ben, daha bir sürü İstanbulu İstanbul yapan şeyler. Kumkapı da balıkçı meyhaneleri… Bunlardan birisi, ya da
Sayfa 174Kitabı okudu
Küçücük yapılar ...
Halkın ortalama boyu on beş santimin altında idi , bitki ve ağaç boylarında da buna göre bir oran vardı .
"Dönülmez bir yolculuğun içindesin artık. Bu küçücük delikten görünen kent, bu koca koca bildik yapılar,-öyle göründüğüne bakma— erişilmez bir uzaklıkta."
_Küçük kılıbık adam. Korktuğun için bağırıyorsun. _Ben kim oluyorum ki kendi görüşüm olacakmış. reis ne derse o’dur. _Düşüncelerinin yanlış olup olmadığını sormadın kendine hiç? _20 yıllık olayları anımsayacak beynin yok, bu nedenle, iki bin yıl öncesinden aptalca dini sözlerini tekrar söylüyorsun. _Beni ahlaksızlıkla suçlarken doğrudan
Reklam
Dönülmez bir yolculuğun içindesin artık. Bu küçücük delikten görünen kent, bu koca koca bildik yapılar, - öyle göründüğüne bakma- erişilmez bir uzaklıkta.
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
İnsan Neyle Yaşar ?
Doğadaki atomlar arası görünmez bağı yaratan bunu yaparak bir sürü maddeyi meydana getiriyor. Küçücük yapılar birleşerek devasa boyutta nesneler oluşturuyor. Ortaya Harikulade eserler çıkıyor. Peki bu konuda insana gelecek olursak durum nedir ? Aramızdaki bağ ne denli kuvvetli ve iyi durumdadır ? Tolstoy bu eserinde ana tema olarak insanlığın benliğini sorgulamış. İnsan ne kadar insan olursa toplumun o kadar refah ve huzur içinde yaşayacağını belirtmek istemiş. İnsanlar birbirlerini öyle şeyler için üzüyorlar ki yeri geliyor incir çekirdeğini doldurmayacak meseleler büyüyor büyüyor daha kötü şeylere sebep oluyor.Kıvılcımı söndüremediğimiz zaman Ateşi zapt edemiyoruz. O içimizdeki ufacık kin ve nefret öyle bir büyüyor ki karşı tarafı ateşlerde boğuyoruz. Halbuki geri dönüp baksak o ateşi başlatan kıvılcım hiçbir şey sadece o onun tavuğuna kış demiş kadar ufak bir sebep. İnsanlar sadece kibirden değil yeri geliyor açgözlülüğünden dolayıda gaflete düşüyor.Elindeki mal ve mülke şükür etmiyor daha çok istiyor gözü doymuyor. Oysaki şükür için öyle güzel şeyler var ki elin ayağın yerinde sevdiklerin yanında bundan güzel şükür sebebi ne olabilir ? Sonuçta bir sürü malın mülkün olsa ne olur ? Sevdiklerinle aran kötü bir şekilde göçsen bu dünyadan ne kalır ? Sonuçta 3 arşınlık toprağa tek başımıza gireceğiz. Senle ne malın gelir ne sevdiklerin ama tek bir şey gelecek oda güzel yaşamında işledik iyilikler ve sevgiler.. İnsanlar aralarındaki sevgiyi kendi içlerinde ki kibirden, açgözlülükden ve bir sürü kötü duygudan üstün tuttuğu sürece dünyadaki , toplumdaki ve ailelerdeki düşmanlıklar azalacaktır.
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019192,6bin okunma
Bilim seli mi bilimsel mi?
Tolkien'in yaşamı boyunca sanayi ve sanayileşme düşmanı olduğunu söylersem abartmış olmam. Otomobillerden hazzetmediğini, bisiklet kullandığını, bahçesine özen gösterdiğini, hatta bahçesinden topladığı ürünleri sofrasında kullandığını biliyorum. Alegoriden içten yüreklilikle hoşlanmadığını söylediyse de, dikkatli okuyucuları yukarıda
40 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.