Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu Toprakların Bilge Mimarı: Turgut Cansever “Cahil kafalarda bütün esrarını kaybeden İslam, entelektüel bir kafada ne kadar da güzeldir.” Kendisiyle yapılan bir söyleşide, “ ‘Soru sormaktan, soruyu soran, cevaplayan, ümmete öğreten ve ilk üçünü takdir eden kişiler fayda görür’ buyruluyor hadiste, ben soruyu sormaya çalıştım. Toplumun müsaade
Dönülmez bir yolculuğun içindesin artık. Bu küçücük delikten görünen kent, bu koca koca bildik yapılar, - öyle göründüğüne bakma- erişilmez bir uzaklıkta.
Reklam
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
İnsan Neyle Yaşar ?
Doğadaki atomlar arası görünmez bağı yaratan bunu yaparak bir sürü maddeyi meydana getiriyor. Küçücük yapılar birleşerek devasa boyutta nesneler oluşturuyor. Ortaya Harikulade eserler çıkıyor. Peki bu konuda insana gelecek olursak durum nedir ? Aramızdaki bağ ne denli kuvvetli ve iyi durumdadır ? Tolstoy bu eserinde ana tema olarak insanlığın benliğini sorgulamış. İnsan ne kadar insan olursa toplumun o kadar refah ve huzur içinde yaşayacağını belirtmek istemiş. İnsanlar birbirlerini öyle şeyler için üzüyorlar ki yeri geliyor incir çekirdeğini doldurmayacak meseleler büyüyor büyüyor daha kötü şeylere sebep oluyor.Kıvılcımı söndüremediğimiz zaman Ateşi zapt edemiyoruz. O içimizdeki ufacık kin ve nefret öyle bir büyüyor ki karşı tarafı ateşlerde boğuyoruz. Halbuki geri dönüp baksak o ateşi başlatan kıvılcım hiçbir şey sadece o onun tavuğuna kış demiş kadar ufak bir sebep. İnsanlar sadece kibirden değil yeri geliyor açgözlülüğünden dolayıda gaflete düşüyor.Elindeki mal ve mülke şükür etmiyor daha çok istiyor gözü doymuyor. Oysaki şükür için öyle güzel şeyler var ki elin ayağın yerinde sevdiklerin yanında bundan güzel şükür sebebi ne olabilir ? Sonuçta bir sürü malın mülkün olsa ne olur ? Sevdiklerinle aran kötü bir şekilde göçsen bu dünyadan ne kalır ? Sonuçta 3 arşınlık toprağa tek başımıza gireceğiz. Senle ne malın gelir ne sevdiklerin ama tek bir şey gelecek oda güzel yaşamında işledik iyilikler ve sevgiler.. İnsanlar aralarındaki sevgiyi kendi içlerinde ki kibirden, açgözlülükden ve bir sürü kötü duygudan üstün tuttuğu sürece dünyadaki , toplumdaki ve ailelerdeki düşmanlıklar azalacaktır.
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019192,5bin okunma
Küçücük yapılar ...
Halkın ortalama boyu on beş santimin altında idi , bitki ve ağaç boylarında da buna göre bir oran vardı .
Pakize Türkoğlu kimdir?
Pakize Türkoğlu kimdir? Ben 1927 yılında Gazipaşa’da doğdum. Yaylaya göçtüğümüz bir mevsimmiş, yaylada doğmuşum. Sağlıklı olayım diye beni yaylada kar suyu ile yıkamış ebem. Köyümüz dağ köyüydü, aile gibi herkesi tanırdık. Böyle bir ortamda büyüdüm. Mektep denilen küçük bir yapı vardı orada, sonradan öğrendim ki orası benim doğduğum yıllarda
İsrail Mescid-i Aksa'ya şah çekecek. Umarım mat olmaz Aksa.
İsrail ve Büyük Satrançta Son Hamleler Şah / Mat mı? Satranç en sevdiğim oyun ve yedi yaşından bu yana oynarım. Oyunu bana öğreten babam dışında birçok iddialı ismi yendim. Bazen de kaybettiğim oldu doğal olarak. Fakat genel olarak fena bir oyuncu sayılmam. Satrançta meşhur açılışlar vardır; İspanyol açılışı, Hint açılışı gibi. Aynı zamanda
Reklam
"Dönülmez bir yolculuğun içindesin artık. Bu küçücük delikten görünen kent, bu koca koca bildik yapılar,-öyle göründüğüne bakma— erişilmez bir uzaklıkta."
Bilim seli mi bilimsel mi?
Tolkien'in yaşamı boyunca sanayi ve sanayileşme düşmanı olduğunu söylersem abartmış olmam. Otomobillerden hazzetmediğini, bisiklet kullandığını, bahçesine özen gösterdiğini, hatta bahçesinden topladığı ürünleri sofrasında kullandığını biliyorum. Alegoriden içten yüreklilikle hoşlanmadığını söylediyse de, dikkatli okuyucuları yukarıda
Kim bilir belki de hayat buydu: Etrafına dikkatli bakıp güzellikleri görebilme kabiliyeti. İnsanın yaratıcıya ihtiyaç duyduğunu, sahipsizlikten korktuğunu, kainatta küçücük bir nokta olduğunu, buna mukabil kâinatın ne kadar büyük olduğunu ne güzel gösteriyordu bu büyük, küçük, ihtişamlı, sıradan yapılar. "İnsan," dedi içten içe. "İnsan, ne kadar güçlü ve özgür olursa olsun, demek ki daha yüce, daha şefkatli bir gücün kollarına atılma ihtiyacı duyuyor."
Sahne Sanatçısı Erol Günaydın Anlatıyor. Bir şehrin tadı olan adamlar vardır. Bir şehrin tadı olan yapılar, doğa parçaları vardır. Örnekse, İstanbulun yapı olarak tadı Süleymaniye’dir diyebiliriz. Doğa parçası olarak Boğaz. Ne bileyim ben, daha bir sürü İstanbulu İstanbul yapan şeyler. Kumkapı da balıkçı meyhaneleri… Bunlardan birisi, ya da
Sayfa 174Kitabı okudu
40 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.