bir eli bütün koluyla birlikte Kütülammare'de, bir kum tepesinde kalmıştı.
Bir kolun lafı mı olur? Afyonlu bir çavuş başını bıraktı da döndü memleketine. Daha neler var... Harp bu.
Uykusuzluğun, yorgunluğun bitkinlik haline kadar varması başka, uykusuzluğu, yorgunluğu, pisliği, açlığı duymak başka şeydi.
Reklam
Çok duyan, çok sezen, fakat düşünmeye, ölçüp biçmeye, karar vermeye pek gelemeyen bir adamdı işte.
— Kolay değil. Üç yıl harp ettin. — Etmedim, ettik!.. — Öyle olsun. — Olsun değil, öyle.
Kimseyle ayak üstü konuşmak istemiyordu. Ona etraflıca konuşmalar, beş on kişiyle birden yapılan konuşmalar lâzımdı. Kafasının içindeki keşmekeş gitse gitse ancak böyle konuşmalarla gidebilirdi.
Amma böyle bi bağırma istiyor insan. Padişahım, madişahım... ne olursa olsun, bi şey için, biri için "Çok yaşa" diye bağırmalı insan... Pek hoş oluyor yani... kol bacak gitse de!..
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.