This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
While reading the book, I wondered several times if there was another translation of this book.
You ask why?
This is the first time I read such a book written in Turkish. However, it is a very famous book. It was generally appreciated in the reviews. I did not like.
Because;
While I was expecting a book in the style of Küçük Ağa, I found the language very boring. There are many stressed words whose pronunciation is not fluent. The names of foreign individuals are repeated a lot. Especially Mavro..!
The book talks about Mavro rather than Osman Bey. You think it's a book about Mavro's life. I didn't like the episode with Yunus Emre either. At the same time, he described Edebali very vulgarly.
What is Bacıbey, what is Hophop kadi? Couldn't you find a name other than Bey to make the woman look like a warrior? Was there another nickname for a bigoted woman other than Hop hop? Anyway, I didn't like it. In short.
Devlet AnaKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20137k okunma
Arkadaşlar bildiğiniz üzere eskiden 100 Temel Eser İlköğretim ve Ortaöğretim vardı. MEB tarafından boş dersler değerlendirilsin, Türkçe derslerinde de öğrenciler ortalamalarını yükseltsinler diye okutuluyordu. Bu liste 2005 te yayınlandı. Daha sonra her işe girdiği gibi bu olaya da polemikler girdi.
1- İnce Memed
Boş bırakılmış toprakta biter çakırdikeni. Tarlada çalışırken insanın eline, ayağına batar; kanatır. Aynı Değirmenoluk köyünün Ağası, Abdi Ağa gibi.
Köylü gece gündüz durmadan çalışır, çırpınır. Hasat zamanı gelince de Abdi Ağa köylüye soluk aldırmaz, onlara zulmeder. Köylünün ektiği, biçtiği buğdayın her zaman üçte ikisini hep
Günümüzde sadece taşıma için kullanılan, samimiyetsizliğin bini bir para olduğu, gençlerin yaşlılara yer vermemek için uyuyor taklidi yaptığı, yaşlıların da kendilerine yer vermeyen bu gençlere fırça çekmek için fırsat kolladığı Egoları, Metrobüsleri, dolmuşları unutalım biraz. Mavi Kuş’un koltuklarına kurulalım, Anadolu’nun, taşranın samimiliğine
"Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir... Gider gelirdi..."
Gün Olur Asra Bedel, yayımlandığı eski ismiyle Gün Uzar Yüzyıl Olur...
Bir kitabın ismi ancak bu kadar güzel seçilebilirdi. Sahiden de kitabın aktüel zamanı yalnızca yirmidört saati kapsasa da aslında kitap, bundan çok daha fazlasını barındırıyor.