"Artık onun geldiğini hissettiler Orman ve koru rüzgârı Dağ Baba Şarkısıyla ona 'hoşgeldin' diyor Küçük Ağaç'tan korkmuyorlar Onun çok duygulu olduğunu biliyorlar Ve Şarkı söylüyorlar: 'Küçük Ağaç yalnız değil Küçük aptal Lay-nah bile Çağıldayan, konuşan sularıyla Dağların arasında dans ediyor neşeyle Oh Şarkımı dinle Bize gelen kardeşim hakkında Küçük Ağaç bizim kardeşimizdir Ve Küçük Ağaç buradadır Awi usdi, küçük geyik Ve Min-e-lee, dağtavuğu Kagu, karga bile şarkıya katılıyor: 'Küçük Ağaç yüreklidir. Ve onun gücü inceliğindendir Ve Küçük Ağaç asla yalnız kalmayacak"
Sayfa 12 - Say yayınlarıKitabı okuyor
Yarım ay, bayırın ardında gözden kayboldu ve gökyüzünde gümüş rengi bir ışık bıraktı. Bu ışık, çukuru, üzerimizde yansıyan gri bir kubbe gibi aydınlattı.
Reklam
... Paylarından fazlasını depolayan ve kendilerini besleyen insanlar için de bu böyledir. Ellerindekini kaptırırlar. Bu konuda savaşlar olur... Uzun konuşmalar yaparak paylarından fazlasını ellerinde tutmaya çalışırlar. Bir bayrağın onlara bunu yapma hakkını verdiğini söylerler... Erkekler, sözler ve bıçaklar yüzünden ölürler ama Gidişat'ın kurallarını değiştiremezler.
Sayfa 17 - SayKitabı okuyacak
Büyükbaba düzenli bir işe girmeye dayanamazdı. Yapılan her şeyin doyum vermeden zaman tükettiğini söyledi. Ki bu da mantıklıydı.
Güz doğanın merhamet zamanıdır. Sana ölmekte olanlar için işleri düzene sokma şansı verir. Ve böylece, işleri düzene soktuğunuz zaman yapmanız gereken ama yapmamış olduğunuz her şeyi tasnif edersiniz. Hatırlama zamanıdır bu... Pişmanlık duyma ve yapmamış olduğunuz bazı şeyleri yapma zamanıdır. Söylememiş olduğunuz şeyleri söylemiş olma zamanı...
Sayfa 209 - Say yayınlarıKitabı okudu
Büyükanne dedi ki: "Ruh aklı bütün diğer kaslar gibidir. Kullandığın zaman büyür ve güçlenir. Böyle olabilmesinin tek yolu onu anlamak için kullanmaktır. Ama beden aklınla açgözlü ve benzeri olmaktan kurtulana kadar ona kapıyı açamazsın. Açtığın zaman anlayış gelişmeye başlar ve ne kadar anlamaya çalışırsan, ruh aklı o kadar büyür." "Doğal olarak..." dedi, "Anlayış ile sevgi aynı şeydir; insanların anlamadıkları şeyleri severmiş gibi görünmeye çalışarak çok fazla arka plana atmalarının dışında. Ki bu da yapılamaz."
Sayfa 78 - Say yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Büyükbaba'nın söylediği gibi zorunlu olmadığın takdirde gereksiz riskiere atılmanın hiç mi hiç anlamı yoktu.
Bir şey yitirdiğin zaman yorulmak iyi gelir.
Sayfa 10 - Say yayınlarıKitabı okudu
Bay Şarap dedi ki bir alışkanlık başka bir alışkanlığa yol açar ve bunlar kötü alışkanlıklarsa, sana kötü bir kişilik verirmiş.
Reklam
Dedi ki tutumlu olmak ile cimri olmak arasında fark varmış. Cimriysen, paraya tapan büyükbaşlar kadar kötüymüşsün ve paranı zorunlu oldu­ğun şeyler için kullanmazmışsın. Dedi ki, "Bu şekildey­sen, o zaman para senin Tanrındır ve bütün bunlardan iyi bir şey çıkmaz."
Büyükbaba dedi ki anlamak gerekirmiş. Ama birçok insan anlamak istemezmiş çünkü anlamak zahmetli işmiş. Bu yüzden kendi tembelliklerini örtmek için sözcükler kullanır ve diğer insanlara "miskin" derlermiş.
Büyükanne’nin adı Bonnie Bee’ydi. Geç vakit Büyükbaba’nın, ’Sen benim kandaşımsın, Bonnie Bee!’ dediğini duyduğum zaman, ‘Seni seviyorum!’ dediğini biliyordum çünkü duygu sözcüklere yansıyordu.
Kendimi kötü ve boş hissediyordum. Büyükbaba dedi ki neler hissettiğimi biliyormuş, çünkü kendisi de aynı şeyleri hissediyormuş. Büyükbaba, sevip de kaybettiğin her şey sana bu duyguyu verir, deyip ekledi: "Bundan kurtulmanın tek yolu hiçbir şeyi sevmemektir ki bu daha da kötüdür çünkü o zaman sürekli boşluk hissedersin."
Büyükanne doğru yaptığımı söyledi çünkü iyi bir şeyle karşılaştığın zaman, yapman gereken ilk şey bulabildiğin insanla onu paylaşmaktır; bu şekilde iyilik öyle bir yayılır ki nereye gittiğini bilemezsiniz.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.