Benim de çocukluğumun kıyısı vardı Karadeniz’e. Niksar Caddesi’nin üzerinde adı gibi ince bir sokakta otururduk, dağlardan denize inenlerin caddesi, benim için Tekkiraz’dan denize uzanan yol olan. Babam Yavuz’dan daha fazla sefer ettiydi İran üstüne, evimize en çok gelen misafir de oydu. Gelirken getirdiği savaş ganimetlerinden atlı tabakları çok
Taşımıyor artık bizi bu kasaba
Yıllarca taşımış sırtında şu boklu taşı da
Bir biz ağır gelmişiz Şekip
Tası tarağı toplayıp çekip gitmek lazım buralardan
Urumeli mi olur Urus ellerimi yoksa Mısır mı?
Ama bildiğim sırra kadem basmalı
Duvara “Evde yokuz “ diye de tabela asmalı
Kısacası hayâ kalesinden kaçmalı
Buralardan çekip gitmek lazım