intihar etmiş olan bir insanın psikolojisini okumak için aldığımdan mıdır bilmem, beklentimin biraz altında kaldı. Ölüm ve intihar kavramlarının daha çok hakim olacağını düşünmüştüm ama birkaç psikolojik hastalığın da bizlere tanıtılması hoş bir süpriz oldu açıkçası. Akıl hastanesi ortamının ve hastalıkların iyi yansıtıldığını düşünüyorum. Hastalığı farkına varış, görmezden gelim, kontrol altında tutamama ve ruh halinin iyice bozulması sonucu sonunda yardım alınması, iyileştikten sonra hastanedeki o kolay yaşama alışıp gitmek istememe, kendini hazır hissetmeme aslında gayet gerçekçi. Hemen hemen her psikolojik rahatsızlığa sahip insanın girdiği bu süreci 3 farklı durumdan okumak çok hoşuma gitti. Eğer hastaneye ölümü kesin olan biri gelmeseydi herkesin kendi küçük evrenlerinde yaşamaya devam edecek olması, hayatı yaşayabilmek için "ölüm" ve "yaşam" bilincinin aslında ne kadar önemli olduğunu anlatıyor. Sonu beni çok şaşırttı, kitabı bu kadar güzel yapan etkenin sonu olduğunu düşünüyorum. Biraz daha derin olmasını beklediğim için hafif bir hayal kırıklığı var ama okuduğum için mutluyum ve bana yeni bir bakış açısı kazandırdığını söyleyebilirim. hayatı; her an ölebilecek olmasına karşın ölmek istemeyen veronika gibi yaşamalı, yarını yokmuş gibi değil de yarını görebilmek için dua ederek