Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
147 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Yolda olmak üzerine.
Martı Jonathan hayatımda kendimce sembolleştirdiğim ikinci karakter. Ilki Küçük Kara Balık idi. Bu iki karakterin kendi karakterime ayna tutan kısmı dünyanın yaşanılan yerden ibaret olmayıp, yeni şehirler,yeni insanlar, yeni hikayeler keşfetme hissi. Ve tüm mütevaziliğiyle alışılagelmişe aykırılık. Düşüncelerimizin beynimizde kurduğu seddi yıkma isteği. Dağın ardını görmeyi, derine dalmayı ve derinleşmeyi, keşfetmeyi merakın kollarına bırakmak gerektiğinin farkına varilmasi. Plansız bir yolculuğa cesurca adım atma gereği. Boşnaklar " Yol ile yolcunun arasındaki en büyük engel kapının eşiğidir" derler. Acaba kaçımız kapı eşiğini geçme cesaretine sahip? Bundan daha zor bir sınır var mıdır? Martı Jonathan belki de bize bunun sorunlarını göstermek için zorlu bir yolculuğa çıkıyor. Yolda olmak, kendini aşmak,görmek,anlamak,düşünmek. Ibni Haldun "Coğrafya kaderdir" der. Bundan iki anlam çıkarabiliriz. Evet ilki biz doğmadan coğrafya birçok şeyi şekillendirir. Ikincisi de kendimizi tamamen coğrafyanın akışına bırakıp bırakmayışımızdır. Peki biz ne yapacağız?
Küçük Kara Balık
Büyük koca balıklar varken küçük kara balık olmak ....Alışkanlıklar varken bilinmeyene merak ....Bildiğin sığ sular varken okyanuslara ulaşma isteği...Amaç uğruna vazgeçebilme kendinden.. 'Küçük Kara Balık olmak' kolay değil hele ki Okyanusa ve koca balıklara rağmen....Belki büyümemek lazım...Belki de bu düzen büyütmüyor küçük kara balıkları...Kitapla ilgili soru işaretlerim var...Pelikanlar hep mi kötü? Kurbağlar hiç mi değişmez.? Kitapta asıl etkileyen ise yazarı... 'Samed Behrengi' kitabını yaşamış ve küçük kara balık olmuş... ve 28 yaşında Aras Nehrinde ölü bulunmuş...Ve 11999 balık uyurken uyuyamayan 'küçük kırmızı balık'lar sizi seviyoruz.
56 syf.
8/10 puan verdi
Çocuklar sonunu anlamıyorlar. Hayal etmelerine yardımcı olmak gerekiyor. Bitmemiş hikâyelerin iyi tarafı zihnimizde devam ediyor olmasıdır. KKB karakterinin bir kez ortaya çıkması onunla ilgili binlerce hikaye düşünmemizi sağlar. Belki birileri çizgi dizi yapar, hayaller gerçek olur.
Kitabı okurken aklıma “İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır.” Sözleri geldi. İnceleme yapmaktan vazgeçtim ve !!!
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kasdedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! (1927)
Kitapta anlatılmak istenen tam olarak bu !!!
Sevgi ile kalın...
Küçük Prens'in sonu gibi "acabalar" kaldı aklımda.. Açıkçası bu tarz kitapların çocuk masalları kategorisinde yer edinmesini anlamıyorum.. Bir çocuk buradaki ince düşünceleri anlayabilir mi hiç bilmiyorum.. Her yıl okunması halinde içinde yeni yeni düşünceler çıkar su yüzüne..
Kitap az ve öz.. Küçük Kara Balık, içimdeki cesur, yeniliğe aç, umursamaz kısmı hatırlattı bana..
Toplumun dayattığı bazı şeyler hep var.. Tersi olacağı zaman da tehditler hep olmuştur.. İnsanların elinden gelen en iyi şey dışlamaktır.. Birçok öyküde buna rastlamıştım..
Kararcı olan insana her şey yaver gitmese de kararlı olmak birçok açıdan bizi biz yapar ve o yolda başımıza gelen her şey hayatın ta kendisidir..
küçükken okudum mu, emin değilim. güzel ve de özel bir adaş, burçdaş, yoldaşdan en anlamlı armağan olarak geldi ellerimden önce kalbime uğrayarak.
"penceresi kadardır insanın dünyası.
çiçekli ve sonsuz pencereler dilerim..."
"yollara düşür rabbim şeyma'yı :)" notuyla.
şuraya birkaç alıntı bırakayım:
"minnacık yüreği, sürekli ışığın ve aydınlığın özlemiyle doluydu."
"dünya, şu kara kayanın çevresinde dolaştığımız dereden mı ibaret?"
"başka türlü bir dünya var mı bu derenin dışında?"
ne küçük ne kara ne de bi balıktım.
fakat kendimi onun gibi yollarda buldum.
şeyma'mın da duasıyla yollara düştüm; yoldan çıkmamak, yolda kalmamak ve de daima yolda olmak duam.
keyifle, umutla, huzurla okunacak minik masal.