128 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Nilar Gök / Azgın Var! Acısı ve hüznüyle ya da umut ve mutluluğuyla hayatın içinden tanıdık gelebilecek on dört öykü barındırıyor #AzgınVar! kitabı. Yazarın kitaptaki birçok hikayesi farklı yerlerde yayınlanmış ve ödül almış. Akıcı ve güçlü bir kalemi olduğu gibi yazdığı öykülerin hepsinin hayatla bir ahengi de var. Neden, nasıl, nerede gibi
Azgın Var!
Azgın Var!Nilar Gök · Ayrıkotu Yayınları · 202322 okunma
Hiç büyümeyen erkekler :)
Babam 66 yaşına dek annesi Bunni ile yaşıyor. Her zaman annesinin küçük oğlu o. Eve terli geldiğinde, annesi sırtını siliyor. Kuru havlu koyuyor. Üşüttüğü olursa, sırtına tentürdiyotla küçük kareler çiziyor. Ağır üşütürse, sırtına şişe çekiyor. Başından bir kaza geçmişse, onu yatırıp, üzerini çarşafla örtüp, başının üzerin de kurşun döküyor.
Sayfa 14 - YAPI KREDİ YAYINLARI - 22. basımKitabı okudu
Reklam
80 syf.
9/10 puan verdi
Keşfedilmeyi bekleyen yazar...
"Öyküler yarı yolda bırakılmış romanlar değildir..."
Zadie Smith
Zadie Smith
Yeni yıla minnak kitaplar ile başladım, malum moral ve motivasyon çok önemli... (: Kitabımız dört güzel hikayeden oluşuyor. Sırasıyla; 1. Alabalık ( 1992 öykü ödülü almış, güzel bir hikayeydi. Paris ve aşk) 2. Apollon , Zephyros , Hyakinthos ( Adı geçen tanrılar ve yakışıklı okçunun her yerde bulabileceğiniz mitolojik hikayesini, çok farklı bir açıdan irdeliyor. ) 3. Filimci Seyit Amca ( Yaşama sevinci, tutkuları,inanacak putları olan renkli bir karakterin hayatından küçük bir kuple) 4. Eski Kareler Eski bir Yeşilçam artistinin bir günü. :( Arkadaşlar bu gizli kalmış yazarımızı tanıyın, keşfedin. Keyifli okumalar dilerim.
Seçme Öyküler
Seçme ÖykülerErhan Bener · Everest Yayınları · 2021463 okunma
250 syf.
·
Not rated
Söylenecek o kadar çok şey var ki bu kitap için zihnim duraksız bir akış gibi gel git sentezinde cümlecikler oluşturuyor. Okuduğum en vurcu, en çarpıcı ve en dondurucu metinle karşınızdayım. Kitap hiçbir türe benzemeyen ama aslında her yazım türünü içinde barındıran bir başyapıt! Bu yüzden kitabın hacimine dışardan değil içerden bakmanızı
Hakkari'de Bir Mevsim
Hakkari'de Bir MevsimFerit Edgü · Alfa Yayınları · 201910.2k okunma
1000Kitap Eskişehir 1. Buluşması Gerçekleşti.
1000Kitap Eskişehir Okuma Grubu olarak ilk etkinliğimizi gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Daha önce yapılan küçük çaplı toplantıda kararlaştırdığımız üzere etkinliğimizi Vuslat Kafe'de gerçekleştirdik. Etkinlik yapmak için gayet uygun, geniş, aydınlık, ferah bir mekandı (arada bir konuşmalarımızı bastıran müziğin sesini saymazsak tabî). Kendimce
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
Reklam
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 36 hours
İnceleme
Baldwin'in kendi Amerika hikâyesini, katledilen üç arkadaşının (Malcolm X, Martin Lutter King ve Medgar Evers) hayatlarıyla anlattığı "Ben Senin Zencin Değilim" kitabı aynı zamanda Raoul Peck tarafından sinemaya uyarlanan ırkçılığın dramı niteliğinde nefis bir çalışma. James Baldwin'i ilgi ve sevgiyle okumaya henüz küçük yaştayken başlayan Raoul Peck, filmi neden olmasın demiş ve bunun için kaynakları pekâlâ değerlendirmiş. Baldwin'in kız kardeşi Gloria Smart, ağabeyinin tamamlayamadığı "Bu Evi Hatırla" isimli otuz sayfalık notlarını "Al, Raoul, sen bunlarla ne yapacağını bilirsin" diyerek ona teslim etmiş. Kitapta Baldwin, ırkçılığın sebeplerini kendi düşünce ve fikirlerine değinerek açıklamış. Katıldığı TV programında yaptığı konuşma ve diyalogları da mevcut. Yanısıra kitap, fotoğraflarla daha iyi açıklanmış. Filmlerden kareler, bu zorbalığa maruz kalan, katledilen insanların fotoğrafları dönemin sorununu ve acısını yalın bir şekilde ifade etmiş. Yazarın kendi özlemini anlattığı sayfalar beni duygulandıran satırlardı. (s.35/36) Bütün bunlara rağmen sevgili James'in hayata iyimser olan bakış açısı ve inancı gözden kaçmıyor. Geriye bunca beyazlara; "pis zenci"yi icat eden beyazlara, kendilerine sorması gereken bir soru bırakıyor. Irkçılık alanının temel taşlarından olan James Baldwin'i okumak isteyenlere... Tavsiye edildi.
Ben Senin Zencin Değilim
Ben Senin Zencin DeğilimJames Baldwin · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202090 okunma
136 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Nasıl Bakarsan Öyle Görürsün
Ben sana değil, hayalimdeki kadına aşığım... Aslında hayali değil, ölen karısına... Hugues Viane ölen karısına o denli aşıktır ki, onu hep yaşamak için evinin her yerini eşini anımsatacak eşyalar ile dizayn eder. Hatta ölmüş eşinin saçlarını bile saklar. Bu eşyaları evin hizmetlilerinden bile kıskanır. Tek başlarına odaya girip toz bile aldırtmak istemez. Gel zaman git zaman gözü ölü eşinden başka bir şey görmediği için, yolda yürürken bir kadın görür ve eşine çok benzetir. Her bakışı, mimiği, saçı, elleri... Her şeyiyle ölen eşidir. Eşi sanki ölmemiş de sadece küçük bir tatile çıkmış gibi gelir ona. Bir insan bir insan bu denli benzesin, hayretler içerisinde kalır. Ama elbette biz okuyucular aslında işin gerçeğini Hugues Viane'den daha önce anlarız. Kadın ölen eşine benzememekte... Güzellik görecelidir deriz ya, işte hüner bakan gözdedir. O gözlerin sahibindedir. Kişi nasıl isterse öyle görür, kişiyi aksine inandırmak çok zordur. Kişi anca kendi istediği zaman gerçekleri görür, başkaları istediği kadar uğraşsın, boşuna... İçinde bol bol dönemin Brugge sokaklarından kareler, evler, kiliseler ve yapıların fotoğrafları da yer alıyor. Özellikle aşktan gözü dönmüş okuyuculara tavsiyedir.
Ölü Brugge
Ölü BruggeGeorges Rodenbach · Yort · 2019168 okunma
99 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 27 hours
Barış Bıçakçı 'dan okuduğum ilk kitap Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme. Ne yalan söyleyeyim beklentimin çok üstündeydi. Oldum olası severim oyunbaz öyküleri. Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme'de okura sağı gösterip soldan vuruyor yer yer yazar. Kurguyu beklenmez noktalara çekerek gülümsetiyor, gafil avlıyor. Hoşa gidiyor bu avlanış. Canlı, fotoğrafik kareler sunuyor sayfalar arasında yazar, görselliği sinematografik boyutlara evirerek farklı duygulara birden hitap eden öyküler oluşturuyor. Bir bankanın genel müdürlük binasındaki seramik pano bütün ayrıntılarıyla canlanıyor gözümüzde, bir masaya oturmuş yüz yirmilik keçeli kalem takımı ile resimler yapan çocuk, Feride 'nin elinde karnesiyle babasının elinden tutup masa masa dolaşıp bahşiş toplaması ve yüründeki gülümseme, bir kapının dış kapısında duran kırk dört numara ayakkabılar, ısırılıp bırakılmış bir elma, elinde bulaşık süngeri duvarlardaki küfleri temizleyen genç kadın, dokuzuncu romanını yazmak için başka bir kente giden yazarın trendeki uyuklama halleri, başı sonu belli olmayan bir kuyrukta sıra bekleyen insanlar, gizli gizli karısının günlüğünü okuyan erkek, otogarda sevgilisini yolcu eden genç adamın otobüse bakışı, okulun kalorifer dairesinde bir öğretmenin kendini astığını duyan yumurcakların içeriyi görebilmek için küçük pencereye uzamaya çalışmaları, kocaman nehrin yanında ona paralel olarak kendi haline akan küçük bir ırmak, kurumların duvarlarına asılı uyarı levhaları. İyi işlenmiş bir dil, ustalıklı imgeler, bilinçli olarak değiştirilen öykü odağı ile sarsan, gülümseten, hüzünlendiren, acıtan öyküler.
Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme
Doğum Lekesi Gibi Bir GülümsemeBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 20211,836 okunma
Kameriyesi olan, üzerindeki asmaların güneş ışığını yeşil küçük kareler halinde parlak koyu ve sığ bir su üzerine yansıttığı bir çiftlik bahçesindeki bir havuzda, kağıttan kayıklar yüzdüren bir çocuk olmayı ne kadar isterdim.
Sayfa 84 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
113 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.