Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan sadece iki şekilde huzur bulabilir: O yeniden bir hayvana dönüşebilir. O zaman o tek olacaktır, o zaman hiçbir bölünme olmayacaktır, o zaman huzur olacaktır, sessizlik, ahenk... Ve milyonlarca insanın yapmaya çalıştığı şey farklı şekillerde hayvan olmaktır. Savaş insana yine hayvan olma şansı verir; bu yüzden savaşın büyük bir çekim gücü
Ayaz, büyük fatih, Put Kıran Gazne Hükümdarı Mahmut’un ahbabı ve kuluydu... Bu kıssada kullanılan her kelimenin üzerinde dur. İslam putlara inanmaz ama bu Müslümanlar tarafından yanlış anlaşılmıştır. Putlara inanmamak başka bir şey, kalkıp başkalarının putlarını yok etmeye başlamak başka. Aslında birinin putunu kırmak demek, olumsuz yönde de
Reklam
Buda bir ağacın altında meditasyon yapıyordu. Bu bir dolunay gecesiydi ve şehirden birkaç genç, felekten bir gece çalabilmek için ormana gelmişlerdi. Yanlarında bol bol şarap ve çok güzel bir fahişe getirmişlerdi. Buda’nın meditasyon yapmakta olduğu ağacın hemen yakınında yiyip içmeye, dans edip kadını soymaya başladılar. Hepsi sarhoş olduğu için
İkinci Dünya Savaşı’nda savaşmış olan Alfred ile 2004 yılında tanışmıştım. 90. yaş gününü küçük bir pasta ile kutlamıştık. Kendisini bir zamanlar yanında bahçıvan olarak çalıştığım Karl aracılığıyla tanımıştım. Alfred, o yaşına rağmen inanılmaz titiz, temiz ve çok zarif giyinen biriydi. Evine ilk gittiğimde duvarda fotoğrafı asılı olan karısını
Aslnda az farklılıklarla bütün hikayeler birbirine benzer. Balangıçta, oluşmaya doğru giden bir konu vardır. Bir kriz olur. Bu kriz onu harekete zorlar. Davranışına göre ya ölecek veya gelişecektir. Size anlatacağım ilk hikâye evrenimizin hikayesidir. Çünkü onun içinde yaşıyoruz. Ve çünkü bütün her şey, ister
Sayfa 48 - Arıon yayıneviKitabı okudu
Eğer rahatlarsan kabul edersin; varoluşu kabul etmek rahatlamanın yegâne yoludur. Şayet küçük şeyler seni rahatsız ederse o zaman seni rahatsız eden şey kendi tavrındır. Sessizce otur; etrafında olan her şeyi dinle ve rahatla. Kabul et, rahatla. Ve ansızın içinden yükselen muazzam bir enerji hissedeceksin. Başlangıçta bu enerji nefesinin derinleşmesi olarak hissedilecek. Normalde nefesin çok sığdır ve arada bir derin nefesler almaya çalışırsan, nefesinle yoga egzersizleri yapmaya başlarsan, bir şeyi zorlamaya başlarsan bir çaba göstermiş olacaksın. Bu çabaya gerek yoktur. Sen basitçe hayatı kabul et, rahatla ve birden göreceksin ki nefesin daha derine iniyor. Daha çok rahatla ve nefes içinde daha derine inecektir. O yavaşlar, ritmik hale gelir. Ve sen ondan neredeyse keyif alırsın; o belli bir haz verir. O zaman farkına varacaksın ki nefes seninle bütün arasındaki köprüdür.
Ganj YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sinfonietta
Janáček sevgisiz, bedbaht bir evlilik yaşarken, 1917 yılında 63 yaşındayken, kendisi gibi evli olan Kamila ile karşılaşır ve âşık olur. Evli iki insanın olgunluk çağlarında yaşadıkları bir aşktır bu. Bir dönem kendini çökkün hisseden Janáček, Kamila ile karşılaşması sonrasında, muazzam bir beste yapma hevesine kapılır. Son yıllarında birbiri ardına muhteşem eserler besteler. Bir gün Kamila ile parkta gezerken açık hava müzikholünde müzik icra edildiğini görür ve orada durarak bir süre kulak verir. İşte o an, an- iden Janáček’in vücuduna bir mutluluk dalgası yayılır ve “Sinfonietta”nın ilhamını o şekilde alır. O an kafasının içerisinde bir şeyler çözülmüş gibi bir hisse kapıldığını, inanılmaz bir coşku yaşadığını anılarında da yazmaktadır. Janáček o sırada tesadüfen büyük bir spor şöleni için açılış marşı bestelemek üzere teklif almıştır ve o marş motifleri ile parkta aldığı “ilham” birleşince ortaya “Sinfonietta” çıkar. Eser başlığı küçük senfoni anlamındadır, ama geleneksel çiz- gilerin dışında bir kurguyla, nefesli çalgıların şölensel havası ile Orta Avrupa’ya özgü durağan telli çalgı performansı ustaca birleştirilerek özgün bir eser ortaya çıkartılmıştır. “Sinfonietta” hakkındaki bilgi bu kadardı.
Sayfa 152Kitabı okudu
717 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.