Janáček sevgisiz, bedbaht bir evlilik yaşarken, 1917 yılında 63 yaşındayken, kendisi gibi evli olan Kamila ile karşılaşır ve âşık olur. Evli iki insanın olgunluk çağlarında yaşadıkları bir aşktır bu. Bir dönem kendini çökkün hisseden Janáček, Kamila ile karşılaşması sonrasında, muazzam bir beste yapma hevesine kapılır. Son yıllarında birbiri ardına muhteşem eserler besteler.
Bir gün Kamila ile parkta gezerken açık hava müzikholünde müzik icra edildiğini görür ve orada durarak bir süre kulak verir. İşte o an, an- iden Janáček’in vücuduna bir mutluluk dalgası yayılır ve “Sinfonietta”nın ilhamını o şekilde alır. O an kafasının içerisinde bir şeyler çözülmüş gibi bir hisse kapıldığını, inanılmaz bir coşku yaşadığını anılarında da yazmaktadır. Janáček o sırada tesadüfen büyük bir spor şöleni için açılış marşı bestelemek üzere teklif almıştır ve o marş motifleri ile parkta aldığı “ilham” birleşince ortaya “Sinfonietta” çıkar. Eser başlığı küçük senfoni anlamındadır, ama geleneksel çiz- gilerin dışında bir kurguyla, nefesli çalgıların şölensel havası ile Orta Avrupa’ya özgü durağan telli çalgı performansı ustaca birleştirilerek özgün bir eser ortaya çıkartılmıştır. “Sinfonietta” hakkındaki bilgi bu kadardı.