152 syf.
·
Not rated
·
Read in 13 hours
Dinde Yenilikçiler ve Buluşma Noktaları
Ben 75 sayfa olan daha eski baskısını okudum. Kitabı 2004 yılında almış olmama rağmen okumak yeni nasip oldu. Kitabın genel içeriğiyle ilgili (Diyalog Tuzağı gibi çeşitli kitaplar, çeşitli köşe yazıları ve tv programlarından) bilgi sahibi olmama rağmen yine de daha önce okumuş olsaydım diye düşünmedim değil. Kitapta İslâm'ın ana omurgası olan edille-i şeriyyeyi terk edip sırf Batı'ya şirin gözükme gayretlerinin bir sonucu olarak özellikle 20. Yüzyıl başlarında ortaya çıkan Cemaleddin Afgani, Muhammed Abduh, Reşid Rıza, Fazlurrahman gibi İslamda yenilik ve modernlik projesi yürütmek üzere çaba göstermiş kişiler, onların günümüzdeki temsilcilerinin yürüttüğü mezhepsizlik, modernizm, tarihselcilik, diyalog ve hoşgörü gibi sahih İslami akidesinin köküne dinamit koyma gayretinde olanların görüşlerinin aktarıldığı ve çeşitli cevaplarla reddiyelerinin yapıldığı hacimce küçük ama muhteva yönünden zengin bu kitabı fikir sahibi olmak açısından tavsiye ediyorum.
Dinde Yenilikçiler ve Buluşma Noktaları
Dinde Yenilikçiler ve Buluşma NoktalarıAli Nar · Doğru Yorum Gazetesi Yayınları · 20103 okunma
Abdest denilen şu küçük temizlik ile -ki uzuvların bir kısmını yıkamak ve bazılarını mesh etmekten ibarettir-o uzuvlarla işlenen günahlardan tövbe ve istiğfar lüzumuna ima vardır. Şu uzuvların seçilmesi ve temizlenmeleri hususunda tayin edilen tertip, akıl sahiplerinin güzel bulup takdir edecekleri bazı sırları muhtevidir. Şöyle ki: İnsan
Reklam
Hikmetin, iyiliği elde etmek manası, Allah sevgisine bağlı olduğu gibi, ondan daha önce gelen kötülüğün önlenmesi manası da Allah korkusuna bağlıdır. Saygısız bir ilişki; severken sevilmek arzusundan ve sevilmemek korkusundan etkilenmeyen, kaybolmasından korkulmayan ve endişe duyulmayan, laubali ve ciddiyetsiz bir ilişki; sevgi değil, bir
Sayfa 219
352 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Şefkat Güneşi Hz.Muhammed'e peygamberlik vazifesi geldikten sonraki dönemi kapsar. Efendimizin tebliğ vazifesini yerine getirirken uyguladığı stratejileri yansıtan bir kitap. Peygamberlik görevi geldiği andan itibaren karşı karşıya kaldığı durumları bu durumlar karşısında efendimizin tutum ve davranışlarını inceliyor. Şefkat Güneşi bunu üç bölüm altında işliyor. Bunlardan ilki "şiddet ve savaş karşısında nebevi duruş", ikincisi "çok yönlü tebliğ ve hazreti Abbas misyonu", son bölümde de "kin ve nefretin kaçınılmaz sonu" başlıkları altında işlenmiştir. Kitabın ana teması; Efendimiz kendisine yapılan türlü işkencelere rağmen nefsi hareket etmemiş yine de bu insanların ahiretini düşünerek onları İslama davet etme çabalarına devam etmiştir. Normalde insanlar en küçük bir durum karşısında bile intikam hırsıyla dolup taşarken, Efendimiz bilakis şefkatinden, merhametinden ödün vermeden nefsini köreltip, Allah için bu insanları affetmiş. Efendimiz söylediklerini bizzat yaşayarak, hal diliyle insanların güvenini kazanmıştır. Sabrının sonucunu da kat ve kat geri almıştır.
Şefkat Güneşi
Şefkat GüneşiReşit Haylamaz · Işık Yayınları · 201362 okunma
Hafiz İbn Asâkir'den naklen diyor ki: "Kardeşlerim, Allah bizleri ve sizleri rızasına muvafık şeylere kavuştursun ve hepimizi kendisinden hakkıyla korkanlardan eylesin. Şunu biliniz ki, ulemânın etleri zehirlidir; bu zatları küçük düşürenlerin perdelerini yırtma hususundaki Allah'ın âdeti herkesin mâlumudur. Kesin olan bir şey var ki o da ulemaya dil uzatanların kalplerini Allah Teâlâ daha kendileri ölmeden evvel öldürür."
Sayfa 187Kitabı okudu
320 syf.
·
Not rated
·
Read in 51 days
https://youtu.be/lXdBWFvjHnM
İncelemeyi okumadan önce Sa'di'nin "Bırak ağlayayım" şiiri iftiharini açıp dinleyin . Kitap boyunca karekodları okutup o anı yaşadım. Mehnaz gülümm acıların beni derbeder etti hıçkıra hıçkıra ağladım. Mehnazcan sende kendimi gördüm sevgi ile yeni tanışmış taptaze bir çiçek... Muhammed ve mehnaz arasında geçen aşkın aslında olumsuzlukları ve bunun temel sebebi aslında ikisininde nasıl davranacaklarini bilmeyecekleri küçük yaşlarda olması. Eğer sonu böyle bitmeseydi gerçekten içim parçalanmış olacaktı. Aşk diyorum ne tuhaf bir şey hem seni dünyada ki en mutlu insan yapar hem de en mutsuz insanı yapar keske sadece mutsuzluk diyip geçebilsem . Bir yara düşünün ve durmadan tuz basılıyor üstüne.... Ey sevgili kıymet bilmeli insan birbirinin değerini bilmeli insan şu fani dünyada küçücük bir şey için değer mi sevdiklerimizi kırmaya gurur denen şey için değer mi saatlerce günlerce aylarca sevdiğimizden ayrı durmaya . Kitap ve ben bir bütün olduk belki de kedimi Mehnaz'da buldum diye İyi okumalar 🌿🌹( Peçete bulundurun okurken🥺 )
Cennet Koridoru
Cennet KoridoruNazi Safavi · Muhenna · 201898 okunma
Reklam
4 Ekim Hayvan Hakları Koruma Günü
Ben size Allah’tan korkunuz, hayvanları incitmeyiniz, rahatlarını bozmayınız demiyor muyum? Hz. Muhammed Burada bir çiftlik kuracağım. Bu çiftlikte hayvanlar yetiştireceğim. Bir küçük ormanın kenarında tarım endüstrimize ait bacalar tütecek. Mustafa Kemal Atatürk
Ünlü şair Esma bint Mervan'ın katledilmesi
Esma bint Mervan'ın Hazreti Muhammed hakkında yazıp söylediklerini bölümün başlarında okumuştuk. Onun şiirleri Muhammed'e ulaştırılınca Resul, çevresindekilere bakmış ve sesini yükselterek şöyle demişti: "Mervan kızının zehirli dilinden beni koruyacak kimse yok mu içinizde?" Esma'nın soyundan bir mümin oradaydı. Ümeyr ibn Adi, Bedr Savaşı’na katılmamıştı; zaten savaşa soyundan da hiç kimse gelmemişti. Bağlılığını ispat etmek amacıyla harekete geçti. Gece vakti Esma'nın evine girdi, Esma çocuklarının koynunda mışıl mışıl uyuyordu. Küçük çocuğu henüz emzik çağındaydı. Ibn Adi kılıcını çekti, Esma'yı delik deşik ederek öldürdü. Ertesi gün Resul'ün karşısına dikildi, "Ya Resul! Esma'yı öldürdüm" dedi, "Allah'a ve Elçisine yardım ettin, Ümeyr!" diyerek onun gönlünü alan Muhammed'e Ümeyr şunu sordu: "Bu kadın yüzünden Ahirette eziyet çekecek miyim, Ya Resul?" Peygamber cevap verdi: "Onun uğrunda iki keçi bile boynuz tokuşturmaz!" dedi. Ümeyr bir gün soyunun topraklarına döndü; Mervan kızının ölümü yüzünden heyecan içindeydiler. Beş çocuğu yetim kalmıştı...
Sayfa 205 - Doruk Yayınları
308 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Kitap berrak bir şekilde başlıyor. Yani insanlar ve yaşadıkları normal şeyler. Ama bir süre sonra olağan dışı şeyler meydana gelmeye başlıyor. Ana karakterimiz Selim Pusat ve çevresindeki insanlar arasında geçen birtakım olaylara şahitlik ediyoruz. Kitabın tamamını burada anlatmak istemiyorum ama yüzeysel olarak bazı şeylere değinebilirim sanırım. Atsız fazlasıyla Osmanlıca kelime kullanmış. Neyse ki benim kitabımın arkasında sözlük eki vardı. Öncelikle aklıma takılan bazı kısımlardan bahsetmek istiyorum: -Son kısımlarda Selim Pusat evli bir adam ve bir asker olarak kendinden 25 yaş küçük bir kıza aşık olmakla suçlanıyor. Ama baktığımız zaman en başında kitapta gizemli bir karakter olan Yek, Selim Pusat'ın karşısına değişik tiplemelerle gelerek o kıza aşık olacağı düşüncesini empoze ediyor. Bu durumda tam olarak Selim'i suçlayabilir miyiz, bilemiyorum. Elbette yaptığı şey doğru değil ama biraz kafam karıştı.. -Selim'in arkadaşı Şeref, birkaç kere Selim'e Güntülü'nün kimin kızı olduğunu bilip bilmediğini soruyor. Ama kitap boyunca Güntülü'nün kimin kızı olduğunu öğrenemiyoruz. Bu kısım da kafamda bir soru işareti olarak kaldı.. -Peygamberimiz Hz. Muhammed'in kurgusal olarak konuşturulması da ne derece doğrudur, bilemiyorum.. Kitabın ortalarına doğru Selim Pusat'ın şizofren olduğuna neredeyse emindim. Ama öyle değilmiş:)) Ruh adam, genel olarak insanda büyük tesir bırakan bir kitap. Bazı yerlerde sizleri çok şaşırtabilir. Bazı yerlerde çok üzebilir. Ama mutlu eder mi, sanmam. Yine de okunması gerektiğini düşündüğüm, derin manalarla dolu bir kitap..
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202126.9k okunma
İslâm'da ilk ve en önde gelen gaye, insanın ahlâkî gelişimidir. Dolayısıyla da ahlâkî mülahazalar salt çıkarcı mülahazaları geçersiz kılar. Modern Batı medeniyetinde durum tam tersidir. Maddi fayda mülahazaları insan eylemlerinin bütün tezahürlerine yön verir. Ahlak belirsiz bir arka plana sürgün edildi ve toplumu etkileyecek en küçük bir gücü bile olmayan teorik bir mevcudiyete indirgendi.
Reklam
Soru: "Ne için yaşıyorum?" Cevap: "Sonsuz büyük mekânda, sonsuz zaman içinde, sonsuz küçük parçacıklar, sonsuz küçük bileşimler içinde değişirler ve sen eğer bu değişimlerin yasalarını kavrayamamışsan, yeryüzünde niçin yaşadığını da kavrayamamışındır."
Aklımız, vicdanımız, nefsimiz ve kalbimiz arasında bitmeyen boğuşmalar yaşarız. Bazen ne olmadık şeyler isteyebildiğimizi bilirsiniz. Her istediğimiz aynen kabul edilseydi biz insanlar dünyayı şereften ve adaletten mahrum bırakırdık. Sokaklar tecavüzlerle dolardı. Her öfkeden bir cinayet çıkardı. Değerler ve imkânlar paylaşılmaz olur, en küçük paylaşımlar kanlı savaşlara yol açardı.
Sayfa 65 - Pozitif YayıneviKitabı okudu
Akıllı insan günlerini muazzam bir serveti karşılayan cimri gibi karşılamalıdır. Zamanın çoğunu bırak azını bile gevşeklik gösterip elinden kaçırmamalıdır. Küçük de olsa her şeyi layık olduğu yere koymak için çabalamalıdır. Muhammed el-Gazâlî
Hz. Muhammed(sav) dinî hükümlerin daraltılmasından hoşlanmadığı gibi iki şey arasında muhayyer kaldığında helal dairesinde kalmak şartıyla daima kolay olanı ve genişlik vereni tercih etmiş, insanlardan memnun olmayı dar ve zor şartlara bağlamamış; kadın erkek, küçük büyük herkese kolaylık ve genişlik göstermişti.
Riyakârlık [büyük değil] küçük şirk kapsamındadır.
Sayfa 28
Geri199
1,500 öğeden 1,486 ile 1,500 arasındakiler gösteriliyor.