Azcık da naz yapalım ama:)
"Hanım, ben gidiyorum." "Nereye gidiyorsun?" "Erzurum'a gidiyorum, bir şey ister misin?" "Oranın nesi meşhursa ondan bir şeyler..." Hanımlar bunu severler. Erzurum'un tapusunu götürsen bir işe yaramaz da yarım kilo küflü peynir alıp gelsen çok mutlu olurlar, adam bana değer veriyor diye.
Sayfa 32 - PdfKitabı okudu
Taş Devri Diyeti
TAŞ DEVRİ DİYETİ Taş Devri diyetini uyguladıktan en çok bir hafta sonra yorgunluğunuz ortadan kalkar. Kendinizi gençleşmiş hissedersiniz ve daha erken uyanırsınız. Bu sağlıklı beslenme ilkeleri sağlıklı ve hastalıklı herkes için faydalıdır. Hem hastalık önleyici hem de tedavi edicidir (kısmen ya da tamamen). Sadece fazla miktarda protein almaması
Reklam
"Hanım, ben gidiyorum." "Nereye gidiyorsun?" "Erzurum'a gidiyorum, bir şey ister misin?" "Oranın nesi meşhursa ondan bir şeyler..." Hanımlar bunu severler. Erzurum'un tapusunu götürsen bir işe yaramaz da yarım kilo küflü peynir alıp gelsen çok mutlu olurlar, adam bana değer veriyor diye. Bu kıymetli bir şey.
Sayfa 32 - Mecra KitapKitabı okudu
Küflü Peynir
~ Beecher Ortaokulu'ndakilerin bana dokunmakla ilgili bir sıkıntısı olduğunu anladım. Sanırım bu Saftirik Greg'in Günlüğü'ndeki lanetli peynir gibiydi. Hikayede, çocuklar basketbol sahasındaki küflü peynire dokunurlarsa bitlenmekten korkuyordu. Beecher Ortaokulu'nun küflü peyniri de bendim.
Küflü birer peynir olan bizler günde üç öğün buluşup her seferinde başkalarına yeni tatlar vermeye çalışıyoruz.
"Hanım, ben gidiyorum." "Nereye gidiyorsun?" "Erzurum'a gidiyorum, bir şey ister misin?" "Oranın nesi meşhursa ondan bir şeyler..." Hanımlar bunu severler. Erzurum'un tapusunu götürsen bir işe yaramaz da yarım kilo küflü peynir alıp gelsen çok mutlu olurlar, adam bana değer veriyor diye. Bu kıymetli bir şey.
Reklam
Bakalım bugün yemekte ne var?" dedim. "Değişik yemekler mi veriyorlar?" "Evet, ekmek ve peynir her gün değişir. Ekmek bazen ba­yat, bazen çok bayattır. Peynir de bazı günler küflü, bazı günler kokmuş olur. Aşçı her seferinde değişik sofra hazır­lar bize."
Koku
Biz çağdaş insanlar için tasarlanması bile güç pis bir koku hüküm sürmekteydi. Caddeler gübre kokardı, avlular sidik, merdivenler çürümüş tahta ve sıçan yağı, havalandırılmayan odalar küflü toz, yatak odaları yağlı çarşaf ve nemli kuş tüyü yorgan kokar, lazımlıkların o keskin tatlı rayihasıyla dolardı. Bacalardan kükürt, tabakhanelerden yakıcı soda, mezbahalardan pıhtılaşmış kan kokusu gelirdi. insanlar ter ve yıkanmamış elbise kokardi. Ağızları çürük diş, mideleri soğan suyu, gövdeleri, artık pek genç de degillerse, bayat peynir, ekşi süt, urlu hastalık kokuları yayardı. Irmaklar kokar, meydanlar kokar, kiliseler kokar, köprù altlari ve saray içleri kokardı. Çiftçi de, rahip de, zanaatçı kalfası da, ustanın karısı da kokar, bütün soylu tabaka, hatta kral bile yırtıcı bir hayvan gibi kokar, kraliçeyse ihtiyar bir domuz gibi kokardı, yaz olsun kış olsun. Cünkü bakterilerin çürütücü etkinliğine daha dur diyen olmamıştı on sekizinci yüzyılda; bu yüzden gerek serpilmekte gerekse sönmekte olan hayatta, pis kokuların eşlik etmediği bir görünüm, yapıcı veya yıkıcı bir insan eylemi yoktu.
* “ Bakalım bugün yemekte ne var ?” dedim. “ Değişik yemekler mi veriyorlar?” “ Evet, ekmek ve peynir her gün değişir. Ekmek bazen bayat, bazen çok bayattır. Peynirde bazı günler küflü , bazı günler kokmuş olur. Aşçı her seferinde değişik sofra hazırlar bize.”
Sayfa 39 - İletişim yayınları 5. Baskı 2020, İstanbulKitabı okudu
Sık sık buluştuğumuz için birbirimize yeni değerler kazandıracak vakit kalmıyor. Küflü birer peynir olan bizler günde üç öğün buluşup her seferinde başkalarına yeni tatlar vermeye çalışıyoruz. Bu sık buluşmaları katlanır hale getirmek ve çatışmamak için görgü kuralları ve kibarlık dediğimiz kurallar dizisine uymak zorundayız. Her gün postanede , kalabalıklarda yaşar , birbirimizin yolunda durup köstek oluruz ve bence bu yüzden karşılıklı saygıdan bir şeyler kaybederiz.Daha az görüşerek önemli ve samimi konulardaki iletişimimizi artırabiliriz.
Sayfa 155 - Say Yayınları
90 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.