İbnu'l-Cevzi Rahimehullah sövle der: "Küfür kelimesini söylerken ciddıyet ve oyun aynı değerdedir."
İlmi eserlerKitabı okuyor
İşte ey âciz insan ve ey fakir beşer! Dua gibi hazine-i rahmetin anahtarı ve tükenmez bir kuvvetin medarı olan bir vesileyi elden bırakma, ona yapış, a'lâ-yı illiyyîn-i insaniyete çık. Bir sultan gibi bütün kâinatın dualarını, kendi duan içine al. Bir abd-i küllî ve bir vekil-i umumî gibi اِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُ de. Kâinatın güzel bir takvimi ol. İman ve Küfür Müvazeneleri - 104
Reklam
Hem kendini başıboş zannetme. Zira şu misafirhane-i dünyada nazar-ı hikmetle baksan, hiçbir şeyi nizamsız gayesiz göremezsin. Nasıl sen nizamsız, gayesiz kalabilirsin?
Hem deme: "Ben de herkes gibiyim." Çünki herkes sana kabir kapısına kadar arkadaşlık eder.
Geçmiş...{ender vs ervin}
Sesinden gülümsediği belliydi. "Ne olursa olsun takım arkadaşını bırakmayacak kadar cesur ve sadıkmış. Benden iyi olduğu bir nokta varmış ama bunun farkanda bile değil." Güldü ve başını iki yana salladı. "Git Alya'yı getir. Arkadaşını taşıyamaz, işin o kısmı sana düştü Ender. Vur deyince öldürmemeyi öğren." "Bana diyene bak," dedim bir küfür eşliğinde. " Plandan bahsetseydin sen de.
Sayfa 23 - Parola yayınlarıKitabı okuyor
Kıyıda, sıra sıra zenciler kamçı darbeleri altında çabalıyorlardı, ne yapsalar asla boşalmayan gemilerden sintineler dolusu yük indiriyor, bin türlü küfür işitip, kafalarında yüklü koca sepetleriyle, denge tutturup, çelimsiz ve titrek, köprülerden bir aşağı bir yukarı tırmanıyorlardı, dik duran bir karınca türüymüş gibi. Tüm bunlar lal rengi bir buğunun içinden geçerek, kopuk diziler halinde gidip gidip geliyordu. İş başındaki bu gölgelerin arasında, kimileri sırtlarında fazladan küçük siyah bir nokta taşıyorlardı, bunlar, ek bir yük olarak çocuklarını sırtlayıp, hurma dolusu çuvalları sürükleyerek taşımaya gelen analardı. Karıncaların bu kadarını yapıp yapamayacaklarını merak ediyordum doğrusu.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.