Hayvan insanın kirlenmemiş halidir.
Hayvanlarda vefa var, sadakat var, merhamet var, İhanet yok, nankörlük yok, Hile hurda, yalan dolan, çalma çırpma yok, yok efendimiz. Duygusuz, kalpsiz değiliz, Biz kimseyi tutsak etmeyiz, Biz kimseye bıçak çekmeyiz, Hiçbir canlıyı boğmayız, boğazından kesmeyiz. Topumuz tüfeğimiz yok, yok efendimiz. . Hakaret ve küfür objesi olarak diline dolayıp
Sevmen acele Dostluğun çabuk Bakıyorum da şimdi O kadeh bir küfür gibi duruyor elinde.
Reklam
yedi milyar yalnızlık!
Cehalet bitti şükür! Bilgiyle bilgisizlik arasındaki o anlamsız ayrım kalktı! Artık herkes her şeyi biliyor. Artık herkes kendini şehvetle seviyor. Kaldıysa bir huzursuzluk, o da bilmeyenlerin bilenleri küçümsemesinden başka bir şey değil! Herkes bilgi zehirlenmesinden ölecek! İki söz arasında kir-çapak, aksırık-tıksırık, toz-pas gibi sesler duyulsa da, herkesin siyasetten iklime, aşktan ölüme, hukuktan petrole, karıncalardan kutuplara… büyük düşünceleri var! Hatta şiir, müzik, resim… bilmek ne, hepsine kendi yüksek seviyelerinden sözler, sesler, renkler ekliyorlar. Öyle yüce gönüllü ki herkes, kimse dehasını esirgemiyor. Özel gazeteleri, televizyonları, sayfaları var! En az bir milyon fotoğrafını görmedikleri kimseyi önemsemiyorlar! Bazıları “bu bir pornografi” dese de, onlara göre bu içtenlik. Hatta eşitlik. Dürüstlük. Belki biraz yalnızlıktan söz edilebilir ama dünyanın kendilerinden yapıldığını hemen görüyorlar. Yedi milyar yalnızlık olur mu hiç?.. Şükür cehalet bitti! Kimse okumuyor, herkes yazıyor. Kimse öğrenmiyor, herkes biliyor. Kimse susmuyor, herkes konuşuyor. Kimse çekilmiyor, herkes ortada. Kimse kederlenmiyor, herkes şenlik. Kimse yere bakmıyor, herkes gökyüzü. Kimse sevmiyor, herkes arzu ediyor. Kimse gözyaşı değil, herkes küfür. Kimse eşik değil, herkes ufukların ötesi. Kimse gölge değil, herkes ışık. Tevazu bitti. İncelik bitti. Hatıra bitti. Gönül bitti. Şarkı bitti. Bir aynalar pazarı ki, yaşıyoruz işte… Şükrü Erbaş
Ey nefsim ! Kalbim gibi ağla ve bağır ve de ki : Faniyim, fani olanı istemem. Acizim, aciz olanı istemem. Ruhumu Rahman'a teslim eyledim, gayrı istemem. İsterim fakat bir yar-ı baki isterim. Zerreyim fakat bir şems-i sermed isterim. Hiç ender hiçim fakat bu mevcudatı umumen isterim.
Sayfa 78
Bazı insanlar vardır ya hani,Küfür ağızlarına yakışır, kaba durmaz. Öyledir benim babam,şiir gibi küfreder. Bir defasında daireden bir arkadaşıyla küfürsüz konuşunca arkadaşı alınımış, hayrola abi bir sıkıntımı yaptık ? demişti.Babam da "NE YANLIŞ YAPACAKSIN LAN ŞEREFSİZ ! demiştide arkadaşı rahatlamıştı.
''...boşversene biz aşık olmayalım birbirimize konsere gidelim biz, maça gidip küfür edelim. uçurtma uçuralım ya da kumsalda uzanıp deli gibi içelim. gece de yıldızlara bakalım mesela. bisiklette gezerken yağmur yağsın, sırılsıklam olalım. benimle kek yap, balık tutalım, sonra tekrar denize atalım boşver aşık olmayalım biz. aşk korkutucu beraber eğlenelim en iyisi ama hep benimle uyu...''
Reklam
Sen de benim gibi, seni sevmeyeni sevdin hep. Sana acı çektireni... Seni aramayanı, telefonlarına çıkmayanı, çıkınca seninle bir küfür gibi konuşanı sevdin... Sen de benim gibi seni incitip, üzeni sevdin hep.
_ Bir küfür gibi evde oturuyorum. _
Sayfa 50 - METİS YAYINLARI (PDF)Kitabı okudu
Aklım başımda değildi küfür gibi huzursuzdum Herkes beni unutmuştu ben kimseyi unutmamıştım
Bilgi YayıneviKitabı okudu
Şu güzerân-ı hayat bir uykudur, bir rüya gibi geçti. Şu temelsiz ömür dahi bir rüzgâr gibi uçar, gider.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.