KUĞULU PARK CİNAYETİ
ALİ BAYRAM
283 SAYFA
Sabahın erken saatlerinde temizlik işçisi Bilal, Kuğulu Park'ın ağaçlık alanında genç bir kadın cesedi bulur. Cinayet büronun tecrübeli polisleri Erhan, Selim, Suat ve aralarına yeni katılan Ümit olay yerini ve cesedi incelerken Mamak çöplüğünde ikinci bir kadın cesedi bulunduğu haberi gelir. Savcı Bekir her iki cinayet içinde Erhan ve ekibini görevlendirir.
İlk ceset yabancı uyruklu bir kadına aittir ve kolundaki Kızıl Üzüm dövmesi oldukça dikkat çekicidir. Her iki genç kadında boğazları kesilerek öldürülmüştür. Ekibimiz olay yeri incelemeleri ve otopsi raporları eşliğinde katil yada katillerin peşine düşerler.
Araştırmalar Ankara'nın arka sokaklarına, varoş mahallerine, meşhur pavyonlarına uzanır. Bir fuhuş çetesi ile karşı karşıya kalan kahramanlarımız bu acımasız cinayetleri nasıl çözecekler dersiniz?
Hikayenin Ankara'da geçiyor olması, bildiğim sokaklarda, caddelerde gezinmek güzeldi fakat kelime hataları, cümle düşüklükleri yorucu oldu. Kolay okunan bir dili var kitabın aslında. Hem polislerin hem katilin anlatımı yer alıyor hikayede. Fakat pek tatmin edici bir sona ermedi benim açımdan olaylar. Aceleyle bitirilmiş hatta hikaye havada kalmış hissi yarattı. En güzel yanı Ankara sokaklarında gezinmekti diyebilirim.
LÜTFEN KİTAP OKUYALIM!!!
Fikriye'nin tedavi süreci Salih Bozok tarafından takip edilmiştir; vefatından sonra Kuğulu Park civarında defnedildiğini söylemektedirler. 1
1. Ali Bayram, Atakule Cinayeti, Truva, İstanbul,2017, s.162-170
Kuğulu Park Cinayeti
Ankara Kuğulu Park’ta temizlik işçiliği yapan Bilal, ağaç dibinde bir kadın cesedi bulur. Olay yerine gelen cinayet bürodan Erhan Amir ve yardımcıları Selim, Suat ve Ümit cesedi incelerken kurbanın kolunda kızıl üzüm dövmesi görürler. Olayı inceleyen Savcı Bekir davayı Erhan Amir ve ekibine verir. Aynı gün Mamak çöplüğünde bir kadın cesedi daha bulunur. Her iki kurban da aynı şekilde öldürülmüştür.
Olayı araştırmaya başlayan Erhan Amir ve yardımcıları Selim, Suat ve Ümit önce Miço, sonra Dodo'ya gider ve Kızıl Osman diye birine ulaşırlar. Kızıl Osman’la birlikte katili yakalamak için bir tezgah kurarlar ancak işler planladıkları gibi gitmez ve olaylar iyice karışır. Erhan amir tutuklanır ve cezaevine gönderilir.
Kitabın hikayesini hem yazarın, hem Selim’in hem de katilin ağzından okuyoruz. Ankara’da yaşayan biri olarak kitabı okumak ayrı bir keyifti. Polislerin arasındaki diyalogları çok sevdim çok samimiydi. Kitabı çok beğendim, tek eleştirim sonuyla ilgili. Sonu biraz açık bitti, kitabın biraz daha uzun olmasını isterdim.
“Onun için kurbanlarının en zayıf noktası, aldırış etmedikleri ufak seslerdi..”
“Cinayetin belirli bir zamanı yoktur nefes alıyorsanız sizde bir kurban adayısınız.”
Kugulu park cinayeti romanıyla tanıştığım yazarımızın okumuş olduğum ikinci kitabı. Gerçekten çok güzel yazılmış harika sürükleyici bir polisiye. Erhan amirin bir başka macerası polisiye seven dostlara bir an önce okumalarini tavsiye ederim.
Yazarın okuduğum ikinci kitabı. İlki derin devletin çakallarıydı. O kitabın ortaları biraz sıkıcıydı ama ikinci sürükleyiciydi. Bir günde bitirilebilecek kadar hem de.
Ahmet Ümit'in polisiye romanlarını okur gibi merakla okudum.
Ali Bayram kitaplarını yeni keşfettim. Kitaplarında biraz fazla yazım ve anlatım bozukluğu olsada birkaç yerde küçük mantık hataları olsa da gayet güzeldi. Diğer polisiyelerini de okumayı düşünüyorum.
Bu kitabını da tavsiye ediyorum:)
"Yeni doğan bir bebeğin ilk ağlayışı gibiydi hayatı yaşamak. Kimine göre yaşamda nefes almanın bedeli çok çetin olabiliyordu. Çünkü hayat, bazen bir cinayet dosyası, kurbanın peşinde koşan katilin kursağındaki kan hevesiydi."
Müthiş sürükleyici bir polisiye roman. Polisiye roman severlerin mutlaka okuması gereken bir yapıt. Herkese tavsiye ediyorum. Okumaya başladığınızda elinizden birakamayacaksiniz.