... İpek Böceği'nin yüzü aydınlandı. "Nasıl bir şey aşk?" "Aşk, seni bir taş yapıp kuyuya atan kuvvet. Ne kuyunun dibini biliyorsun, ne de neden oraya atıldığını. Bildiğin tek şey, uçsuz bir karanlığın içinde nereye çarpacağını bilmeden, son sürat düşüyor olduğun..." ...
Sayfa 349Kitabı okudu
Nefsi temsil eden Hoşrüba, ertesi gün Aşk'ı her tarafı resimlerle dolu zatü's-suver kalesine götürür. Aşk'ın resimlere bakıp ah ettiği bu kale dünyayı temsil etmektedir. Sonunda bu kaleden, yani suretlerden, hayallerden kırtulmayı başararak hakikat sabahına eeilen Aşk, bir bakar ki seyre başladığı yerdedir; Aşk Hüsn'den, Hüsn de Aşk'tan başkası değildir.
Sayfa 53 - KapıKitabı okudu
Reklam
Nâzım'ın son şarkısı
Vakit hızla ilerliyor gece yarılarına yaklaşıyoruz ayrılık masanın üstündeydi kahve bardağınla limonata- min arasında onu oraya sen koydun bir taş kuyunun dibindeki suydu bakıyorum eğilip bir koca kişi gülümsüyor bir buluta belli belirsiz sesleniyorum seni yitirmiş geri dönüyor sesimin yankıları ayrılık masanın üstündeydi cigara paketinde gözlüklü garson getirdi onu ama sen ismarladın kıvrılan bir dumandı gözlerinin içinde
-İpek böceği sana aşık oldum ben. Neden daha önce söylemedin? -İbadetin gizlisi makbuldür. Nasıl bir şey aşk? -Aşk, seni bir taş yapıp kuyuya atan kuvvet. Ne kuyunun dibini biliyosun ne de neden oraya atıldığını. Bildiğin tek şey uçsuz bucaksız bir karanlığın içinde nereye çarpacağını bilmeden, son sürat düşüyor olduğun.
Aşk, seni bir taş yapıp kuyuya atan kuvvet. Ne kuyunun dibini biliyorsun, ne de neden oraya atıldığını. Bildiğin tek şey, uçsuz bir karanlığın içinde nereye çarpacağını bilmeden, son sürat düşüyor olduğun.
Sayfa 349 - EverestKitabı okudu
Reklam
300 öğeden 221 ile 230 arasındakiler gösteriliyor.