Yahya Kemal, bu kubbede, yani kendi gök kubbemizde ebediyyen yaşayacak olan bir sestir. Kuğunun son şarkısı. Edebiyatımızın has bahçesinde boy atan şâhâne bir gül. Dünün zevkini, yaşadığı çağın insanlarına aşılayabilen bir büyücü. Bakışlarını ezeliye çeviren, bülent servilerin gölgesinde, maziyi, yani mazinin ebedi değerlerini dile getirerek dehrin hayhuyuna kahkahalarla gülen bir rinttir.
Sayfa 131 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Galib deyince nedense gözümün önünde, mum alevinden devasa yangınlara kadar boy boy ateş manzaraları canlanır; üzerime şerareler yağıyor sanırım. Ruhum Sevgioğulları yurdundan esip gelen yanık türkülerle çalkalanır. Bunun sebebi Galib'in , neredeyse üç dizeden birinde ateşe düşmüş olması, yahut ateşin binbir çeşidinden yanıcı ilhamlar devşirmiş olması belki de... Bütün ömrü "Ah mine'l -aşk ( Aaah, aşktan ve aşkın elinden!..)" diye yanarak geçen Galib'in romanı da herhalde ateşle yazılabilirdi ki Kuğunun Son Şarkısı'nda da en geniş yer ateşe ayrılmış. Okurken o ateş sizi de yaksın; o aşkın yıldızları birer yalım olup kafanıza yağsın istiyorsunuz!
Reklam
682 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Merhaba arkadaşlar. Hepimize günaydınlar, mutlu bir gün dilerim. Öncelikle İstanbul'umuzun kurtuluşunu can-ı gönülden kutluyor, atamız Fatih Sultan Mehmet ve onun kahraman silah arkadaşlarını saygı, sevgi ve minnetle anıyorum. Daha sonra Rafah başta olmak üzere masum sivilleri, kadınları ve çocukları, yemek yemekte zorlanan yaşlıları, kundağı
Köpeğiyle Dolaşan Kadın
Köpeğiyle Dolaşan KadınAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019897 okunma
140 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Kuğunun Son Şarkısı…
Efsaneye göre, hayatları boyunca neredeyse hiç ses çıkarmadan yaşayıp giden kuğular, öleceklerini anlayınca ölmeden hemen önce bir şarkı söylermiş. Hem de yılların sessizliğinin acısını çıkarırcasına öylesine hoş, öylesine dokunaklı bir sesle söylerlermiş ki, bu ses bir insanın hayatında duyup duyabileceği en güzel ses olurmuş.
Nilgün Marmara
Nilgün Marmara
’nın Kuğu
Daktiloya Çekilmiş Şiirler (1977-1987)
Daktiloya Çekilmiş Şiirler (1977-1987)Nilgün Marmara · Everest Yayınları · 20183,538 okunma
Fikret’in Osmanlıcası, Osmanlıcanın kemali, Yahya Kemal, kuğunun son şarkısı.
Sayfa 239Kitabı okudu
"Kuğunun en güzel şarkısı en son söylenendir."
Reklam
Bahara geç kavuşur, sevgilim, büyük dağlar. " Faruk Nafiz Çamlıbel "
Sayfa 165Kitabı okudu
Şeyh Galib
Bir şu'lesi var ki şem'-i cânın Fânusuna sığmaz âsmânın
Sayfa 178 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
56 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 hours
Merhaba arkadaşlar. Öncelikle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun! Uzun yıllar sonra oldukça doyurucu olacağını düşündüğüm Anton Çehov serisine başladık. Yaklaşık 10 kitabını bu süreçte okuyoruz ve okuyacağız. Bunun dışında onun öykülerinin seri olarak basımları var. Bunların Cem - İletişim ve Yordam Yayınları
Çukurda
ÇukurdaAnton Çehov · İş Bankası Kültür Yayınları · 20221,027 okunma
ÖNYAZI
Kaknus güzel fakat acayip bir kuştur. Yeri yurdu da Hindistan 'dadır. Uzun, kuvvetli bir gagası vardır. O gagada ney gibi birçok delikler bulunur. Yüze yakın delik vardır. Sonra bu kuşun eşi de yoktur; tektir bu kuş! Her delikten başka türlü bir ses çıkar; her sesten de başka bir nağme duyulur. Bütün kuşlar susarlar. Onun sesinin güzelliğinden hepsinin de aklı başından gider. Bir filozof vardı; bir müddet onunla düştü kalktı ve müzik bilgisini onun sesini taklit ederek meydana getirdi. Bu kuşun ömrü bin yıla yakındır. Öleceği vakti bilir. Öleceğini anlayıp da kendisinden ümidi kesti mi çalı çırpı toplar, onları çepe çevre yığar. Tam ortasına da kendisi geçer, yüzlerce türlü nağmelerle feryada başlar. Âdeta ruhunun her deliğinden başka çeşit bir dertli nağme çıkar. Hem feryad eder, hem de ölüm derdinden gazel yaprağı gibi titrer. Onun feryadını duyup işiten bütün kuşlar, onun coşkunluğunu gören bütün yırtıcı hayvanlar, karşısında düşüp ölürler. Hepsi onun ağlamasına ağlar; bir kısmı da dermansız, takatsiz bir hale düşüp ölür gider. Onun bu ölüm günü acayip bir gündür. Gönüller yakan feryadından âdeta gönüllerden kanlar damlar. Nihayet bir soluk ömrü kalınca şiddetle kanatlarını çarpar. Kanadından bir kıvılcım sıçrar; alev alır, ateşlenir. O ateş çevresindeki çalı çırpıyı tutuşturur; bu suretle tamamıyla yanar gider. Külde bir zerre bile ateş kalmayınca o külden başka bir kaknus kuşu meydana gelir. Hiç kimseye böyle bir şey nasip olur mu? Öldükten sonra doğsun yahut doğursun! — Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr
Kapı Yayınları, 6. Baskı,Kitabı okudu
261 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.