Ruhuma yayılan esenlik, gönlümü sarmalayan vecd, içimi kaplayan huşu, gözlerimi koruyan aynalı gözlük ve dizlerime inen bermuda şortla; ense yaparak ıssızlığa bırakılmış, kilden bir heykel; ipini koparmış bir kukla gibiydim.Gezegenin kıyısına iliştirilmiş, göstermelik bir hayat belirtisi...
Kuş Koysunlar Yoluna
Paniğini kukla yapmış, hasta bir çocuğum ben. #Nirgül Marmara
Reklam
Kukla gibi, iplerimizle oynatılıyoruz...
Quintus Horatius Flaccus
Quintus Horatius Flaccus
Hayat dediğin ne ki: Yürüyen bir gölge, bir zavallı kukla bu sahnede
Kadın kılığına giren Talat, kadınlara sokaklarda yapılan sarkıntılıkları öfkeyle karşılar şöyle der kendi kendine: Ah zavallı kadınlar, neler çekerlermiş! Biz onları kukla yerine kullanıyoruz. Yolda serbest ve rahat yürümelerine engel oluyoruz. Bu ne rezalet! Ne küstahlık! Bir erkek, tanımadığı bir başka erkeğe rast gelse yüzüne bakmaz, söz söylemez ama tanımadığı ve hiç görmediği bir kadına rast geldiğinde, gülerek yüzüne bakmaya ve söz söylemeye başlar ve kovsalar bile yanından ayrılmaz. Demek ki, biz kadınları insan yerine koymayız, kendimizi eğlendirmek için onların ruhunu sıkarız. Serbest gezip dolaşmalarına, eğlenmelerine engel oluruz.
"Fantezilerini yok et. Bir kukla gibi iplerinin çekiştirilmesine son ver. Şu ana odaklan, kendini şu an ile sınırla." Marcus Aurelius
Sayfa 95 - Olimpos Yayınları, 4. Baskı: Ocak 2023. AnkaraKitabı okuyor
Reklam
Tam şu anda dünyanın mayasının süreklilik olduğu üzerine bir aydınlanma yaşadım. Birileri sürekli uyuyor. Birileri sürekli yemek yiyor, dans ediyor, kukla oynatıyor, patates soyuyor, gökyüzüne bakıyor, ölüyor, doğuyor... Biri bıraktığında dünyanın başka bir yerinde bir başkası o şeye devam ediyor oluyor mutlaka. Süreklilik kesilmiyor. Şu an da eylemlerin sürekliliği üzerine konuşma eylemini ben devraldım. Görevi şimdi de benden devralmak isteyen var mı?
Kukla, gebermemiş. İp, kopmamış. Devlet, omzuna attığı bacaklarımızı hâlâ sımsıkı tutuyor. Verdiğimiz kremi almıyor. İdeoloji, bazı yerlerimizi tahriş ediyor. Bedenini mutlak değer işareti içine al.
Error 404 veriyorum sanırım
Canetti iyi bir nokta yakalamış ama devamını getirmemiş. Noktanın diğer tarafındaki perspektiften bakalım Kadının üç beklentisi: Güç gösterisi: Erkeğin güçlüyken ne kadar güçlü olduğunu görmek, potansiyelini tartmak ister. Böylece dişi olarak kur oyununun karar vereni, seçeni olma rolünü gerçekleştirir. Erkeğin böbürlenmesi kukla
Rûken

Rûken

@Kewek
·
22 Nisan 21:47
Erkeğin kadına talip olurkenki üç temel tutumu: Böbürlenme, vaatlerde bulunma ve dilenme.
Kadın kılığına giren Talat, kadınlara sokaklarda yapılan sarkıntılıkları öfkeyle karşılar. Şöyle der kendi kendine: "Ah biçare kadınlar, neler çekerlermiş. Biz erkekler onları kukla mesabesinde kullanıyoruz. Yolda serbest ve rahat yürümelerine mani oluruz. Bu ne rezalet ve küstahlık. Bir erkek, tanımadığı başka bir erkeğin yüzüne bakmaz, söz söylemez. Lakin tanımadığı ve hiç görmediği bir kadına gülerek yüzüne bakmaya ve söz söylemeye başlar."
Reklam
Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendime bir yer edinemiyorum, kendime bir yer... Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden! Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben. Oyuncağı panik olan sayrı yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.
Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben. Oyuncağı panik olan sayrı yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir. Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına Niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına Niye kimseler izin vermez yollarına kuş konmasına? "Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna" bir çocuk demiş.
Nilgün Marmara
Nilgün Marmara
Tütsü 'yü sevmek
Bu işe nasıl başladığımı anlatayım. Son telgrafı da çekmiştim o gün Tülsü'ye, hiç param kalmamıştı. O yana bu yana dolaşıp dururken Kültür Sarayı Alanı'na geldim. Gördünüz mü bilmem, çok eğlenceli bir yer. Orada herkes kendi hünerini, zenaatini, marifetini gösteriyor. Kimisi köpek cambazlığı yapıyor, üç dört küçük köpeğe akıl almayacak
Nesin yayınlarıKitabı okuyor
“ Bundan böyle köle olmayı, oradan oraya sürüklenen, paylaşılamayan bir kukla gibi olmayı, yazgına düşen şeyi ya da şu an olmasını istemediğin, ya da gelecekte gerçekleşmesinden güvensizlik duyacağın şeyi bir kenara bırak.”
Sayfa 14 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Resim