"Şairin dediği gibi, medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar. Marifet bu tek dişli canavara yem olmamak, hangi devirde, hangi ülkede olursan ol güçlü kalmaktır. Güçlü kalmak ta zekâ ister, bilek ister, yürek ister, çelik gibi sağlam sinirler ister."
Sayfa 493Kitabı okudu
Bir meslektaşım, insanın en samimi olduğu anlar, ölüme ya da paraya çok yaklaştığı anlardır, derdi. Gerçek karakterlerimiz o zaman ortaya çıkarmış.
Sayfa 468Kitabı okudu
Reklam
Ezel sırlarını ne sen bilirsin, ne ben. Bu muammayı ne sen okursun ne ben. Perde arkasında var seninle benim dedikodum. Perde düştü mü ne sen kalırsın ne ben.
Sayfa 450Kitabı okudu
"Kendi karanlığını tanımayan insan, kendini de tanıyamaz."
Sayfa 432Kitabı okudu
"Yaşam, kaybetme sanatını öğrenmektir."
Sayfa 359Kitabı okudu
Birini görmek size iyi geliyorsa, onu dinlemekten, ona anlatmaktan hoşlanıyorsanız, çirkinliği, aptallıkları onu küçümsemenize yol açmıyorsa, güzelliği, zekası bir parça sizi kıskandırsa da gurur duymanızı sağlıyorsa, onunla abuk sabuk konular hakkında bile sohbet etmek sizi rahatlatıyorsa, onu arama gereği duyuyorsanız, onu düşündüğünüzde yüzünüze rahat, geniş bir gülümseme yayılıyorsa sorun kalmamıştır; o kisi i arkadaşınızdır. Onun zeki, aptal, iyi, vetenekli, kötü, zalim, kaba, nazik, güzel, çirkin, ünlü olmasının hiçbir önemi yoktur. Arkadaşlık bütün bu niteliklerin üstündedir çünkü. Yeter ki masumiyet yok olmasın. Evet, bu meselede masumiyetin önemli olduğunu düşünüyorum ; çünkü arkadaşlık iki kişinin birbirini etkileyerek çocuklaşabilme yeteneğidir.
Sayfa 390Kitabı okudu
Reklam
Arkadaşlık açıklanması zor bir ilişkidir: iyi arkadaşlıktan söz ediyorum ama sahte olmayanından, yalansızından. Duygularla, alışkanlıklarla, masumiyetle ilgili bir şey gibi geliyor arkadaşlık bana. Nitelikleri iyi diye bir insanı arkadaş olarak seçemezsiniz. Her zaman kazançlı çıkabileceğiniz bir alışveriş değildir arkadaşlık. Öyle arkadaşlıklar vardır ki devam etmesi için belki sürekli kaybetmeniz gerekir. Bu kaybedişin verdiği anlam, bazen kazanacaklarınızdan daha doyurucu olabilir. Davranış bilimciler ne derse desin, bence arkadaşlık... uygun sözcüğü bulmakta zorlanıyorum. Bence arkadaşlık sadece arkadaşlıktır.
Sayfa 389Kitabı okudu
512 syf.
8/10 puan verdi
Fenerbahçe maçını beklerken 18.52
Ahmet Ümit in çoğu kitabını okudum. Bu eseride diğerleri gibi harika.Polisiye gerilim yerli de bir numara. Yabancı da Grange.. Ahmet hocanın sadece tarzının dışındaki bir kitabını beğenmemiştim onu da buradan paylaşmayım siz zaten o kitabı okuyunca anlayacaksınız. Herkese huzurlu okumalar..
Kukla
KuklaAhmet Ümit · Everest Yayınları · 20197,4bin okunma
Arkadaşlarımızla hiç ayrılmayacağımızı düşünürüz. Keşke sonsuza kadar böyle aynı mahallede, aynı okulda yaşasak diye dilekler tutar, birbirimize sözler veririz, ama yıllar bire birer alır arkadaşlarımızı elimizden. Ancak yeryüzünde ne kadar kötülük varsa bizde de o kadar umut vardır. Ergenlikle birlikte aşk denilen o büyülü, o rezil, o soylu, o kahraman o korkak duygu utançtan kıpkırmızı olmuş bir yüzle çalar kapımızı. Aklımız, yüreğimiz birine takılır kalır. Bu kez yaşamın merkezine onu koyar, her davranışın, her duygunun, her düşüncenin anlamını onda ararız. Kendimizi onun gözlerinde izleyip, bir benzerimizi bulduğumuzu sanarak, dünyanın en güzel, en olmayacak, en aptal düşünü kurarız. Artık mutluluğu yakaladığımızı sanırız. Sansı yolunda gidenler belki de mutluluğu yakalar, ama kısa süreliğine. Çok geçmeden, koca bir kamyonun, küçük bir çocuğun bisikletini çiğneyip geçmesi gibi gerçek dünya, düşlerimizi parçalayıp verir elimize Yaşam o kahrolası oyunlarından birini daha oynar bize. İlk sevgili ellerimizin arasından kayıp bilinmeyen sularda kaybolup gider. Bu serüvenden bize düşen ise, dokunduğumuz da içten içe sızlayan bir yara gibi onun anisin sonsuza kadar yüreğimizin en derin yerinde saklamaktır.
Sayfa 360Kitabı okudu
“Yaşam, kaybetmeyi öğrenmektir”diye başlardı rahmetli Tufan Abi. Genellikle ikinci kadehin dibine darı ektikten sonra felsefe yapma hastalığı tutar, sağ elinin tersiyle dudaklarını kurulayarak, iştahla girişirdi söze: "Kaybetme maceramız daha ana karnından çıktığımızda başlar. Hiç emek harcamadan hüküm sürdüğümüz, dünyanın en güvenli, en yumuşak korunağını, ana rahmini kaybederiz önce. Bizden intikam almak için bekleyen dünya, sanki niye çıktın oradan dercesine, gözlerimizi yakan ışıkları, kulaklarımızı tırmalayan gürültüsü, sıcağı, soğuğu, açlığı, kiri, hastalığıyla saldırır üzerimize. Ama biz de öyle kolay kolay pes etmeyiz. Kaybettiklerimizin yerine anında başka bir şey koyarız. Hem cennetimizi yitirsek de o kutsal yerin sahibi olan annemiz bizimledir, üstelik yanında bir de baba verilmiştir emrimize. Dışarıdaki dünyaya alışmaya başlayınca, kaybettiğimiz cenneti hemen unutuveririz. Ancak büyüdükçe annemiz de babamız da bizden uzaklaşmaya başlar; onları kardeşlerimizle paylaştığımızı anlarız. Kardeşimiz yoksa babayı anneyle, anneyi ise babayla paylaştığımızı fark ederiz. Bize gösterilen ilgi günden güne azalır. Azalan ilgi dünyanın bizden ibaret olmadığını gösteren bir uyarıdır aslında. Ama bu uyarıyı görmezden geliriz. Düşler kurar, hayaller uydurur, kaybettiklerimizin yerine yenilerini koyarak dünyayı kendimiz sanmayı, bu güzel yalana kanmayı sürdürürüz. Yeniyetmelik çağımızda anne, baba sevgisinin yerini arkadaşlara duyulan bağlılık alır.
Sayfa 359Kitabı okudu
Reklam
Cesaretin en büyük düşmanı zekâdır, soğukkanlılığınki ise hırs. Bunlar ateş ve buz gibidirler. Birbirlerini yok ederler. Çok cesur adam gördüm, ama inan bana hiçbiri yeterince akıllı değildi. Akıllıların çoğu ise cesaretin aptallık olduğunu düşünüyordu. Çevremde pek çok hırslı insan vardı, ama hemen hepsi, onları isteklerine ulaştıracak olan asıl özellikten sabırdan, serinkanlılıktan yoksundular. Serinkanlı olanlar ise hırslı olamayacak kadar uyuşuk ve tembeldiler. Eğer bu dört özellik aynı kişide buluşmuşsa, ben o adama dikkat etmek gerekir, derim.
Sayfa 172Kitabı okudu
" Zaten kaybetmeyi öğrenmekten başka neydi ki yaşam? "
Sayfa 550 - Yapı Kredi Yayınları / TufanKitabı okudu
" Filler yaşlanınca ölüm vaktinin geldiğini bilirmiş... " " İnsanlar " dedi, " Filler kadar akıllı değil. "
Sayfa 546 - Yapı Kredi Yayınları / DoğanKitabı okudu
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Güzel bir Ahmet Ümit kitabı. Genelde kitaplarında;komser Nevzat, Zeynep ve Ali karakterleri olurdu ama:)) biraz şaşırttı beni. Tam bir derin devlet kitabı hani böyle derin devlet nedir? anlamıyorum diye sıkıntılarınız var ise size ornekleyerek cokkk güzel bir şekilde anlatıyor. Vatan için yanıp tutuşan daha yolunu tam cizememis gençleri, işleri bitene kadar kullanmak, sonra bir mendil gibi kaldırıp atmak. Tamda derin devlet bu . Sizi yapamayacagi işlerde maşa olarak kullanmak. ( Mutfakta ki sarıbez) Her işte kullanilan ama tiksintiyle bakılan evet evet tam da bu. Neyse devleti elestirdigim yeter. Sizler okuyun gerçekten güzel bir kitap. Akıcı konusu sizi sürüklüyor. Şimdiden iyi okumalar
Kukla
KuklaAhmet Ümit · Everest Yayınları · 20197,4bin okunma
" Yaşam, kaybetmeyi öğrenmektir ... "
Sayfa 394 - Yapı Kredi Yayınları / TufanKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.