Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Timokrasidaki yöneticiler parayı rahat rahat harcamak için kanunları değiştirirler. En sonunda da kimse yasaları dinlemez olur. O zaman paraya daha fazla değer verirler. Böylece oligarşi geçilir. Oligarşi devletin başında zenginlerin bulunduğu yönetim şeklidir. İşi bilmeden sadece zengin olanların yüksek mevkiye geldiği bir sistem doğar. Halk bölünür. Fakirliğin olduğu yerde hırsızlık ve pek çok ahlaksızlık ortaya çıkar . Oligarşi sonucu fakir düşen halk ile zenginler arasındaki uçurum büyür. İç karışıklıklar çıkar. İşte bu karışıklıkta fakir halk kazanırsa demokrasi ortaya çıkar. Oligarşiyi nasıl en sevdiği şey zenginlik düşkünlüğü yıkıysa demokrasiyi de özgürlük düşkünlüğü yıkar. Özgürlüğe doymuş devletin başındakiler İçki sunmayı bilmeyen sakilere döndüler mi bir sarhoşluk alır herkesi. Devlet herkese istediği özgürlüğü veremeyince kavgalr başlar. Bu noktada tiranlık gelir. Demokrasilerde büyük kısmı eğitimsizler oluşturur pek azı başa gelir ama her yerde gösterirler kendilerini, halk ise en güçlü kısım onlar olmalarına rağmen baldan pay aldıkça birleşmeyi akıllarına bile getirmezler. Bastakiler halkın kendilerine kul köle olduğunu görünce yurttaşların kanına girmeden duramaz. Lekeleme yolunu tutar. Halka iyi şartlar verileceği vaadinde bulunur . Ama halk yağmurdan kaçarken doluya tutulur ve gerçek zorbalık altında ezilir.
"Gider oldum bu ellerden/ Dosta düşmana elveda/ Dolandığım sahralardan/ Dağa dumana elveda// Yitirdim gül yüzlü mahı/ Beni harap etti ahı/ Gay­rı istemem cerrahı/ Derde dermana elveda// Yaşa dünya halkı yaşa/ Daha neler gelir başa/ Kul Ahmet'im baştanbaşa/ Bütün cihana el­ veda."
Reklam
Neyi bırakmışsan geride bir kül yığınıdır şimdiden
çinlilere karşı kazandığı başarıların yanında kıtanlarla yedi ve oğuzlarla beş kere savaşan kutlug, II. gök-türk devletini tam anlamıyla teşkilandırdıktan sonra 691 yılında öldü. onun oğulları bilge 8, kül tegin 7 yedi yaşında olduğundan kardeşi Kapgan, II. gök-türk tahtta kaldığı 24 yıl içinde çok mühim şeyler yaptı
Günaydın - Roj baş
Gör ki bana ne ettiler/ Elazığ Cezaevinde/ Tutup hücreye attılar/ Elazığ Cezaevinde// Bilmem ki bu nasıl kindi/ Gökten zulüm yere indi/ İnsanlık hakkım çiğnendi/ Elazığ Cezaevinde// Ayaklarımdan astılar/ Yüzlerce sopa bastılar/ Saçımı kökten kestiler/ Elazığ Cezaevinde// Gidiyorum adım adım/ Halkım içindir feryadım/ Pir Sultan'ı ha­tırladım/ Elazığ Cezaevinde// Kul Ahmet'im yandı içim/ Dostlarla ayrıldı göçüm/ Hak istemek idi suçum/ Elazığ Cezaevinde. "
Reklam
Şev Baş / İyi Geceler Tüm Canlılar .!
"Bir şah olsam hükmeylesem cihana/ Başta haksızlığı yıkar giderdim/ Okullar yapardım bütün insana/ Cehale­ti kökten yakar giderdim " diye başladığı şiir/ türkü, varıp "Kul Ahmet'im varlığımız bitmezdi/ İnsanoğlu yanlış yola gitmezdi/ Ayrı ayrı devlet icap etmezdi/ Dünyaya bir bayrak diker giderdim "
"Senin aşkın hem tabiptir hem yara/ Hak görünür gitsen hangi diyara Hangi dergahta ararsan ara/ Mu­hammed sendedir Ali sendedir. " Kul Ahmet
Kul Ahmet;
Ben Allah'ı kayıplarda ararken/ O karışmış sohbetlere sazlara. "
Öyle mi hiç de ürkütücü gelmiyor Yaşanmışsa tüm yaşanacaklar Acı yitiriyor anlamını ve renkler Kül oluyor körleşirken Gökboşluğu
Reklam
Ben içimdeki hava durumuna göre Kimi zaman savrulan bedenim Bazen yaşaran gözlerim Sürekli ise yanıp kül olan yüreğim
Çünkü o aklımın ve ruhumun sultanıydı. Sultanı olmayan bir kul kendi başına nasıl yaşayabilir ki? Bu mümkün mü?
EVERST-1074Kitabı okudu
Hiçbir halt yiyemiyorsan, yediğin meyvenin kül tablasına tükürdüğün çekirdeğini gidip toprağa diker, sularsın. Ülke bir ağaç kazanır.
"Ey sesini sevinçsiz, kalbini sessiz bırakan Soğuk bozkır gecelerine dönmüş bakışların Kuşatmış bu kül renkli boşluk büsbütün Çarpıp duruyorsun içindeki buzdağlarına"
Güneşin alhnda kararan şeyden Korkun, derim ben Kül altında yanan kordan... Ve ışık, uzun bir karanlığın Ardından gelirse eğer Asıl anlamını bulur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.