“… niye insanların göz kapakları var da kulak kapakları yok..”
Sayfa 230Kitabı okudu
''Kitapların yüreği vardır,'' dedi kedi birden.
Kedinin yıldızların aydınlığı vuran göz bebekleri güzelce pırıldıyordu.
''Kitaplar oldukları yerde kaldığı sürece, yalnızca kağıt tomarından öteye geçmez. Muazzam güç harcanan şaheserler bile, muhteşem öykülerin anlatıldığı büyük eserler bile, kapakları açılmadığı sürece kağıt parçalarından ibarettir. Fakat insanların duygularını döktükleri, değer verdikleri kitaplar yürek barındırır.''
''Yürek?''
''Evet, yürek,'' diye yanıtladı kedi, kararlı bir ses tonuyla.
''Şimdilerde insanların kitaplarla temas şansı azaldı. Duygularını kitaplara dökerek okuyabilen insanlara nadiren rastlanıyor. Bunun sonucunda kitaplar da günden güne yüreklerini yitiriyorlar. Fakat sen ve senin deden gibi kitapları yürekten seven, kitapların sözüne kulak veren insanlar da hiç az değil.''
Sayfa 159
Söyleşiden
Elias Canetti’nin Kamaşma romanındaki kahraman, niye insanların göz kapakları var da kulak kapakları yok, diye düşünür. Ben de o haldeyim ve diyorum ki: "Kötü müzikle geçen hayat, daha büyük bir hatadır."
Sayfa 278 - Doğan Kitap YayınlarıKitabı okudu
“Niye insanların göz kapakları var da kulak kapakları yok?”
Ben Seni Seviyorum Şiirlerimde
Hafif rüzgar esiyor, ürperiyor kollarım,
Denizde hoyrat hoyrat dalgalar kol geziyor,
Milyonlarca yıldız var gökyüzünde,
Ben seni özlüyorum gecenin karanlığında
Yeşillik etrafım, ağaçlar var kocaman,
Tertemiz hava, içine çeksen sığmaz.
Çiçekler solgun solgun bakıyorlar.
Ben seni düşünüyorum kovuğumda.
Uçurumun kenarındayım, çok yüksek burası,
Aşağıya bakamıyorum, korkuyorum,
Taşlar çok sert, çıplak basarsam ayaklarım acır.
Ben seni düşlüyorum sert yükseklerde.
Fikret'in konseri vardı yol üstünde, kulak verdim yavaşça,
"Yeter ki" çalıyordu, hayran kaldım sözlerine.
Gözlerim dolu dolu dinledim, seni düşünerek.
Ben sana aşık oluyorum şarkılarda.
Sahaflardan biri dikkatimi çekti, girdim içeri,
Birbirinden güzel kitapların birbirinden güzel kapakları vardı.
Şiir kitapları bölümüne girdim, çıkamadım, ne kadar baksam doyamıyorum.
Ben seni seviyorum şiirlerimde...
Ve biz, milyarlarca aşkın, yalanın, alçaklığın, kahramanlığın; kapıları, kapakları, kuş uçmaz uzaklıkları ve ayrılıklarıyla, kahrolası yasaklarıyla, bu acayip kaos karanlığında, biz ikimiz! İki müthiş hasret, iki parça can... Ve canımda o ölüm namussuzu...
...
Kimselere mecbur olmadım, olmam da.
Nietzsche'ye katılmamak mümkün değil: "Müziksiz bir hayat hatadır!"; ama burada düşünürün müzik dediği şey başta dostu Wegner olmak üzere görkemli bir müzik geleneği. Zaten Nietzsche'de besteciydi biliyorsunuz. O dönem transistörler, hoparlörler olmadığı için müzik hayatımıza müdahale edemiyordu. Ama şimdi öyle değil ki... Her yerden, her köşeden bir ses saldırıyor üzerimize. Ellies Canetti'nin konuşma romanındaki kahraman niye insanların göz kapakları var da kulak kapakları yok, diye düşünür. Ben de o haldeyim ve diyorum ki: "Kötü müzikle geçen hayat daha büyük bir hatadır."
Sayfa 230Kitabı okudu
_Fizyonomi: Yüz Okuma Sanatı
_Schopenhauer: Fizyonomi bilimi, yüzden kişiliği okuma sanatıdır. Bir insanın çehresinin şekli şemali, ikiyüzlülüğün hakim olamadığı yegâne sahadır. Her insanının çehresi bir haritadır. Bir insanın çehresi, dilinden daha ilginç şeyler ele verir çünkü onun yüzü, söyleyip söyleyebileceği her şeyin özetidir. Dil bir insanın sadece düşüncelerini ele
O dönemlerde
transistörler, hoparlörler olmadığı için müzik hayatınıza müdahale edemiyordu. Ama şimdi öyle değil
ki... Her yerden, her köşeden bir ses saldırıyor üstünüze. Elias Canetti’nin Kamaşma romanındaki
kahraman, niye insanların göz kapakları var da kulak kapakları yok, diye düşünür. Ben de o haldeyim
ve diyorum ki:
“Kötü müzikle geçen hayat, daha büyük bir hatadır.
Niye insanların göz kapakları var da kulak kapakları yok.
SENUSİ HAREKETİ
Seyyid Ahmed Eş-Şerif, öğrenimini bizzat amcasının gözetiminde gördü.
Yeni liderin karşısındaki en önemli sorun,
Avrupa Emperyalizmine karşı verilmesi gereken ölüm-kalım mücadelesi idi. Kanının son damlasına kadar mücadele eden Senusiler sonunda Fransızların askeri ve teknik güçlerinin fazla oluşuna yenik düştüler. 1909'da yenilgi
Sayfa 149 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
