Yazarın görüşlerine yüzde seksen katılıyorum. Katılmadığım hususlar: Allah dostları diye tarif ettiği kişileri, sahabileri ve alimleri hatasız veya fikirlerinin mutlak doğru olarak görmesi. Allah kelamı olan Kur'an'ı Kerim dışında kalan tüm sözler, hükümler, yargılar, fetvalar vb. beşer sözü olması sebebiyle mutlak doğru olamaz. Eleştirilebilir, Kur'an süzgecinden geçemeyenler tortu olarak atılabilir. Alimlerin, Allah dostu diye anlatılan kişilerin görüşleri elbette eleştirilmeli, dogmatik hale getirilmemelidir. Aksi taktirde Hıristiyan ve Yahudilerin rahip ve hahamlarını Rabler edinmeleri gibi bir hayata düşülmüş olur.
Bu konuda Rabbim Kur'an'ı Kerim'de şöyle buyurur:
"Allah'ı bırakıp bilginleriyle rahiplerini ve Meryemoğlu Mesih'i Rab tanımışlardır; halbuki onlara da ancak tek mabuda kulluk etmek emredilmiştir. Ondan başka tapacak yok; o onların şirk koştukları şeylerden münezzehtir."(Yevbe31)