Tiranın hükmü altında hepsi de kendilerine özgü bir şey elde edebileceklerini sanıp zenginlikleri elde edeceklermiş gibi davranırlar ve herkesin her şeyini almaya yarayan ve kimsenin 'bu benimdir' diyebilecek kadar bile hiçbir şey bırakmayan bu gücü, ona kendilerinin verdiğini unuturlar
" Kudüs, kuşların taşlanmadığı tek şehir... Orada taşlar avcılara fırlatılır. Kudüslü çocuklar, kuşların da Fatiha suresindeki, " Biz sana kulluk ederiz." cümlesindeki " biz"den olduklarını bilirler..."
Din bahsinde çocukların eğitimine gelince ortaya çıkan ilk mesele çocuklara dini düşüncelerin erken yaşlardan itibaren verilmesinin doğru olup olmadığıdır. Eğitimle ilgili eserlerde bu bahiste pek çok şey yazılıp söylenmiştir. Dini düşünceler her zaman bir ilahiyatı tazammum eder ve kendileri hakkında ve dahası dünya hakkında henüz bir şey
“Hür bir fikir eğitimi görmeyenlerle anlaşmak imkanı var mıdır? Onlar da gerçeğin yüzde yüz yergi ile yüzde yüz övgünün tam ortasında olduğunu bilmez değillerdir. Fakat eski zamanların kulluk ahlakına esirdirler."
Demolins'e göre İngilizlerin üstünlüğünü orada bireylerin, insanların daha özgür olmasında aramak lazım. İşte bizde bu yok. Bizde öyle özgür, aklını kullanan, girişken insan yok! Bizde herkes köle, herkes boyun eğmek, toplumun içinde erimek, korkmak için yetiştiriliyor. Eğitim dedikleri şey hocanın dayağı, anneyle teyzenin saçma tehditleri. Din, korku, karanlık düşünceler, ezberlenmiş şeyler… Sonunda boyun eğmekten başka bir şey öğrenmiyorlar. Kimse kendi çabasıyla, topluma karşı çıkarak yükselmiyor.Herkes boyun eğerek, birinin himayesine girerek, kulluk ederek yükseliyor. Kimse kendi hesabına düşünmüyor. Düşünürse, korkuyor…