167 syf.
7/10 puan verdi
Aşk'ın farklı anlatımı, ya da aslolan Aşk'a ışık tutan bir kitap. Alışkın olduğumuz aşk hikayelerinden değil bu. Yazar bu duyguyu tarif ederken, sevenin sevilene kavuşmak yolunda geçtiği duraklara değinmiş, ki bunlar: "alaka", "sevgi", "tutku", "aşk", "şevk" ve "kulluk" tur. "Çünkü kim birini severse ona boyun eğer". Bir nevi kul olmayana aşık denilmez, denilemez. Düşündüren ve asıl aşık olunması gereken şeye değinen bir kitap. Ben sindire, sindire okudum, okumaya karar veren arkadaşlara da öyle yapmalarını tavsiye ederim. Ki bu kitap öyle bir günde okunup anlaşılabilecek türden değil. Ve asıl soru: okunmalı mı? Benim cevabım: evet. :)
Aşka Dair
Aşka Dairİskender Pala · Kapı Yayınları · 20202,545 okunma
Eğer siz vermediyseniz, sizi gözetlediği bu kadar çok gözü nereden buldu? Eğer sizden almadıysa, nasıl oluyor da sizleri dövdüğü bu kadar çok eli olabiliyor?... Kulluk etmeye karar verdiğiniz an özgürsünüz demektir. Onu itmenizi ya da dengesini bozmanızı istemiyorum. Fakat yalnızca onu desteklemeyin; işte o zaman, onun, altından temeli (kaidesi) çekilmiş bir Colosse ( Rodos'taki koca Apollon heykeli) gibi tüm ağırlığıyla düşüp parçalandığını göreceksiniz. Kendi kendini kulluklaştıran, kendi boğazını kesen halk...
Reklam
Boyunduruk altında bir milyon insanın kendinden daha üstün bir gücün zorlamasıyla değil de, sanki tek bir kişinin adıyla büyülenerek sefilce hizmet etmesini görmek öylesine olağan bir şey ki, buna şaşırmaktan çok üzülmek gerekir.
Fakat, ey Tanrım, nedir bu? Bunu hangi adla tanımlayabiliriz? Bu ne biçim bir beladır? Kendilerine ait ne malları, ne aileri ve çocukları, hatta ne de yaşamları olan sonsuz sayıdaki insanın boyun eğmesi değil de kulluk etmesini, yönetilmesi yerine de baskı altında tutulup ezilmesini görmek ne büyük bir felakettir, daha doğrusu ne uğursuz bir kötülüktür? Karşısında kanların ve canların feda edilmesi gereken düşman bir ordunun, barbarlarının değil de, tek bir kişinin yaptığı hırsızlıklara, yağmalara, gaddarlıklara katlanıyor...
Elde edildiğinde kişileri mutlu ve hoşnut kılacak her şeyi arzulamak olan bu istek, bu istenç, bilgelerle cesurlarda olduğu gibi akılsızlarla korkaklarda da bulunur. Bu şeyler içinde yalnız bir tanesi eksiktir; doğa insanları bunu arzulamaktan yoksun kılmıştır: bu, özgürlüktür. Özgürlük öylesine büyük ve öylesine hoş bir iyiliktir ki, bir kez kayboldu mu tüm kötülükler arka arkaya sıralanır; bu durumdan sonra hâlâ yok olmamış iyilikler ise kullukla yozlaştıklarından dolayı lezzetlerini tümüyle kaybederler.
İnsan kendini hayvandan ayırmak için her zaman ve öncelikle zekâsıyla övündü mesela. Ya da “İnsan gülen hayvandır” diyerek kendisine çok özel ve naif payeler atfetti. Oysa insanı hayvandan farklı kılan hiç de bunlar değildi. İnsan ne kadar böbürlenirse böbürlensin, gülmeyi becermek ya da zekâsı onu özel kılmadı. Çünkü zekâsını türünü geliştirmeye değil, köleleştirmeye adadı. O yüzden dünya nüfusunun toplamıyla kıyaslandığında binde bir bile etmeyen küçücük bir kesim, dünyanın bütün zenginliklerinin yarısından fazlasını elinde tutarken, diğer binde 999, bir avuç efendiye kulluk etme yarışındalar.
Reklam
1.000 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.