Yaradılış nedenini ve kulluk görevini bilmeyen bir öğretmen öğrencisine ne verecektir?
Bu Yeni Din Nedir??
" Ey Melik! Biz, cahiliye içinde yüzen bir millettik. Putlara tapar, ölü hayvanları(leşleri) yer, fuhuş yapar, yol keser, komşuya kötülük eder, kuvvetlimiz zayıf olanımızı ezer idik; tâ ki Allah bize içimizden, soyunu bildiğimiz, doğruluğuna, güvenilir ve iffetli bir kimse olduğuna inandığımız birisini Peygamber olarak gönderdi de, o bizi Allah'ın birliğine ve ona kulluk etmeye davet ederek, O'nun dışında bizim ve atalarımızın tapmakta olduğumuz put heykellerine, taşlara, ağaçlara kulluk yapmamamızı, doğru sözlü olmamızı, emanete riayet etmemizi, akrabaları ziyareti, komşulara güzel davranmamızı, haramdan ve kan dökmekten uzak durmamızı, fuhuştan, yalandan, yetim malı yemekten; namuslu kadınları kötülemekten kaçınmamızı, sadece ve sadece Allah'a kulluk etmemizi, O'na hiçbir şeyi ve hiçbir kimseyi ortak koşmamamızı emretti." [ Necaşi'nin Huzurunda Cafer b. Ebi Talib]
Sayfa 104 - BeyanKitabı okuyor
Reklam
Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" ölçüsü, kulluk borcundan uzak düştükçe kimin teshirine girdiğimizi veya kimin teshirine girdikçe kulluk borcundan uzak düştüğümüzü de göstermiyor mu?..
Yurttaşlığı kulluk, özgürlüğü başıboşluk, barışı zayıflık ve yaşama hakkını bir lütuf sayan tutumu ve olanca uzaklığı ile devlet, büyük çoğunluğu her gün biraz daha kendi yalnızlığına itiyordu.
Sayfa 103 - KırmızıkediKitabı okuyor
Kulluk görevini tamamlayıp usulca çekip gidecekti yalan dünyadan..
Çünkü ben cinleri ve insanları ancak beni tanısın, beni sevsin sonra bana kulluk etsinler ve bu kulluk vesilesiyle de hem güzel ahlakı hem de benim rızamı kazansınlar diye yarattım.Bazıları sırf dünya için yaratılmış gibi, rızık peşinde koşarken, asıl vazifesi olan kulluğu unutuyor veya aksatıyor.Herhalde yaratılış gayelerini yanlış anladılar. Ben onlardan rızık istemiyorum.Beni doyurmalarını da istemiyorum. Allah’ı kendiniz gibi düşünmeyin.O’ nun bir şeyi ısrarla istemesi, ona olan ihtiyacından değildir.Aksine o şeyin size fayda ve sizin o faydaya olan ihtiyacınızdandır.Aynen doktorun hastasına ısrarla ilaç tavsiye etmesi, annenin çocuğuna ısrarla dersine Çalış demesi gibi bir şeydir.
Reklam
Tirmizi
Kıyamet günü üç grup insan, herkesin hesabı görülünceye kadar siyah misketen bir tepe üzerine oturur. Onlar hesaba çekilmez ve hiçbir korku da duymazlar. Allah'ın rızasını kazanmak için Kur'an okuyanlar, cemaati kendisinden memnun olan imamlar ve servet sahibi olup da serveti kendisini Allah'a kulluk Tan ve âhiret için çabalamaktan alıkoymayan zenginler.
İnsan niye var? Yaradan'a kulluk etsin, dua etsin diye.
İnsan, yaradılışı itibariyle ibadet edip kendisinden yardım dileyeceği mutlak bir kudret arar. Dağlarda ve sahralarda yaşayıp medeniyetten bihaber olan insanlar bile bir takım mabutlar uydurarak basit şeylere ibadet etmişlerdir. Kulluk etmeye layık kimseyi bulamayan insan, arzularını, bir diğer ifade ile kendisini ilah edinme cüretini gösterir.
Ruhumuz cesedimizden ayrılıncaya kadar kulluk var .
Reklam
“Ancak sana kulluk eder ve ancak yardımı sen­den dileriz.”
Fâtiha’nın bu bölümünde Rabbimiz bizim yalnız olmadığımızı, bizim gibi inanan, bizim gibi düşünen bir İslâm ümmetinin üyesi olduğumuz şuurunu veriyor bize. “Ancak sana ibâdet eder ve ancak sen­den yardım dileriz.” Dikkat ederseniz fiiller tekil değil, çoğuldur. Yâni “yalnız sana ibâdet ederim ve yalnız senden yardım beklerim” şek­linde tekil değil, “yalnız sana kulluk yaparız ve yalnız senden yardım bekleriz.” Biz tek başına namaz kılarken de böyle demek zorundayız. Ben yok, biz var. Bunun mânâsı şudur: “Ya Rabbi, tüm varlıklar, göklerde ve yerde ne varsa hepsi sana kulluk yapmaktadır. O varlıklardan birisi olarak ben de onla­rın arasına katılıp sana kulluk yapıyorum. Ama sadece ben değil, biz sana kulluk yapıyoruz” demektir bunun mânâsı. Yâni ben yalnız kendim O’na, O’nun istediği kulluğu, O’na lâyık kulluğu yapamaya­cağım için kendimi diğer mü’min kardeşlerimin ve tüm varlıkların içine kata­rak ancak sana kulluk yaparız diyorum. Duanın kabulü, ibâdetin ka­bulü için böyle demek daha güzeldir. “Ya Rabbi! Biliyorum ki şu benim ibâdetlerim sana lâyık değildir. Sana lâyık olarak yapılan ibâdetler ve dualar arasında benimkini de kabul buyur Al­lah’ım” demek daha uy­gundur. Bunu bize tarif buyuran Rabbimizdir. Eğer O böyle bir sûre indirerek bizi bilgilendirmemiş olsaydı bizim bunu kendi kendimize bilmemiz mümkün olmayacaktı.
Kul olmak, emredilen ibadetleri harfiyen yerine getirmekle başlar ama bitmez. Ibadetlerden geri kalan zamanlarda yaptığımız her bir işi bir ibadet şuuruna boyamak ve nihayet günün tamamını secdede geçen anların idrakine bezemek, kulluk budur. İbadetlerimizi bile hiç bitmeyen ve hep çok önemli işlerimizden arta kalan zamanlarda aradan çıkarıvermeyi alışkanlık eden bizler, sâir zamanlarımızı ne yapıp, nasıl edip de ibadet kıvamında yaşayacağız? Soru güzel, dert büyük, Allah Kerim.
Sayfa 115 - Profil Yayınları
Dem geçer, gam geçer , an geçer ama geride sadece kulluk serencamı kalırdı
“Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.” (Fatiha, 5)
bu nasıl dünya be..
Cömert olursun aptal sanırlar, iyi olursun kullanırlar, doğruyu yaparsın eleştirirler, başarılı olursun kıskanırlar, seversin kıymet bilmezler, kulluk edersin gerici derler. İnsan olabilmek en zor şeydir bu hayatta...
Resim