YouTube kitap kanalımda bu kitabı önerdim:
ytbe.one/5_4osNqPzrY
Hitler'in Yahudi düşmanlığının nedeni neydi?
ytbe.one/gE8dOfB-4-M
Bugüne kadar 8 aydan uzun bir ilişkim olmadı fakat bu kitabı tam 343 gün boyunca azar azar okuyup bitirdim. 2018 yılına benim için siyasi konuda bir aydınlanma yılı oldu desem abartmış olmam.
İnsanlar hâlâ ırkçılığa karşı kahramanca mücadele ederken, cephenin değiştiğini ve emperyal bir ideoloji olarak ırkçılığın yerini "kültürcülük" ün aldığını gözden kaçırıyorlar.
Sayfa 307 - Kolektif Yayınları, Çevirmen: Ertuğrul Genç
Mimar Ali Artun, kitabın sunuş bölümünde, kültür kelimesinin her şeyi yuttuğunu dile getirir.Aslında kitap boyunca sorgulanmak istenenin özünden bahsetmektedir.
Kolonyal (sömürgeci) dönem II. Dünya Savaşı’ndan, yani batı kültürünün kabul görmesi için zorlanan hegemonyal dönem, sona ermiştir.
Globalist (çok kültürcü) dönmel Batı politikasının ‘kültür’ kelimesiyle eşleşmesiyle; sanatta, sanatçının egemenliği gibi kavramların aşınmasına neden olmuştur ve bu bağlamda yazar yeni başlıklar altında ‘kültüralist’ politikayı mimari-felsefi-politikal anlamda İncelemiştir.
Yeni dünya düzenin politika aracı haline gelen ‘Kültür’ kavramından yola çıkarak yeni başlangıçlara, keyifli okumalar.
—
‘Çok kültürcülük tekzip edilmiş, tersine çevrilmiş[…] bir ırkçılık biçimidir,’mesafeli bir ırkçılık’tır.’
‘Modernlik/kolonyalizm, kültürleri ulusallaştırarak, globalizm ise ulusları kültürelleştirerek örgütlenir.’
Birisine hayran olmak icin her konuda ayni fikirde olmama gerek olmadigini goruyorum Yuval Harari Noah’i okudugumda. Sahsen tüm kitaplarini okumus biri olarak en son bu kitabi da bitirerek buraya yazmaya geldim.
Kitap daha önsözü ile ilgimi cekti ama ilk konular bana homodeus kitabini animsatti ve bosuna mi ayni seyleri okuyorum diye dusunurken ileriki bolumlerde gunumuz baskınlığında azar azar tarihe ve gelecege dokunuslar yaparak konulari baslik baslik islemis oldugunu gordum.
Acikcasi altini cizdigim not aldigim cok yer oldu.
Ozellikle göç basligindaki anlattiklari seyler Turkiyedeki Suriyelileri dusununce kendi dusuncelerimi de süzme ve hatta tanimlama firsati buldum. Zira yazara göre; irkcilik bitti onun yerine kültürcülük basladi. Dogru mu, kesinlikle dogru bir tespit.
Bunun disinda terör, alcakgönüllülük gibi basliklar da ayrica etkileyen konular oldu.
Her ne kadar din konusunda ayni fikirlere sahip olmasak da bu konuda bildikleri ve bazi anlattiklariyla beni yine de etkilemistir. Ozellikle israil ve yahudi halkini cesurca gömdügü yerler bile olmus.
Yazari bilen bilir aslinda o yuzden okuyun-okumayin demek bana düsmez.
Ama ben begendim ve kitapligimda diger kitaplarinin yaninda yerini aldi.
İnsanlar hâlâ ırkçılığa karşı kahramanca mücadele ederken, cephenin değiştiğini ve emperyal bir ideoloji olarak ırkçılığın yerini "kültürcülük"un aldığını gözden kaçırıyorlar. Böyle bir kavram yok, ama yaratmanın zamanı artık geldi. Günümüzün seçkinleri arasında, değişik insan grupları arasındaki farkları, biyolojik değil kültürel farklara atfetmek çok yaygındır. Artık "bu onların kanında var," değil, "onların kültürü böyle," diyoruz. Müslüman göçlerine karşı çıkan Avrupalı sağ partiler, bu yüzden ırk terminolojisi kullanmaktan kaçınıyorlar.