Amsterdam Üniversitesi Siyasal Kültür Profesörü Jos de Beaus,''Çok kültürcülük modelimiz pratikte çöktü.Demokrasilerin selameti için alt kültürlerin zayıflatılması gerekiyor.''
İnsanlar hala ırkçılığa karşı kahramanca mücadele ederken, cephenin değiştiğini ve emperyalist bir ideolaji olarak ırkçılığın yerini "kültürcülük" ün aldığını gözden kaçırıyorlar. Böyle bir kavram yok, ama yaratmanın zamanı artık geldi. Günümüzün seçkinleri arasında, değişik insan grupları arasındaki farkları, biyolojik değil kültürel farklara atfetmek çok yaygındır. Artık "bu onların kanında var" değil "onların kültürü böyle diyoruz"
İşte geldik önemli bir eserin daha sonuna. Büyük Britanyalı siyaset bilimcisi ve bu konuda önemli eserler kaleme almış Andrew Heywood’un, ‘Siyasî İdeolojiler’ isimli kitabının incelemesinde, eserin ve içinde ihtiva ettiği fikirlerin niçin önemli olduğunu anlatmaya gayret edeceğim. Eser 12 ana bölümden oluşuyor. İlk bölümde ‘ideoloji’ kavramı
İnsanla hala ırkçılığa karşı mücadele ederken, cehpehin değiştiğini ve emperyal bir ideoloji olarak ırkçılığın yerini "kültürcülük" ün aldığını gözden kaçırıyorlar. Artık"bu onların kanında var," değil, "kültüründe var," diyoruz.
İnsanlar hâlâ ırkçılığa karşı kahramanca mücadele ederken, cephenin değiştiğini ve emperyal bir ideoloji olarak ırkçılığın yerini "kültürcülük" ün aldığını gözden kaçırıyorlar.
Sayfa 307 - Kolektif Yayınları, Çevirmen: Ertuğrul Genç
İnsanlar hala ırkçılığa karşı kahramanca mücadele edenken, cephenin değiştiğini ve emperyal bir ideoloji olarak ırkçılığın yerini "kültürcülük"ün aldığını gözden kaçırıyorlar. Böyle bir kavram yok, ama yaratmanın zamanı artık geldi. Günümüzün seçkinleri arasında, değişik insan grupları arasındaki farkları, biyolojik değil kültürel farklara atfetmek çok yaygındır. Artık "bu onların kanında var," değil, "onların kültürü böyle," diyoruz.
YouTube kitap kanalımda bu kitabı önerdim:
ytbe.one/5_4osNqPzrY
Hitler'in Yahudi düşmanlığının nedeni neydi?
ytbe.one/gE8dOfB-4-M
Bugüne kadar 8 aydan uzun bir ilişkim olmadı fakat bu kitabı tam 343 gün boyunca azar azar okuyup bitirdim. 2018 yılına benim için siyasi konuda bir aydınlanma yılı oldu desem abartmış olmam.
Tarihin akışını üç önemli devrim şekillendirdi: Yaklaşık 70 bin yıl önce başlayan Bilişsel Devrim, 12 bin yıl önce bunu hızlandıran Tarım Devrimi ve tarihi sona erdirip bambaşka bir şeyi başlatabilecek yalnızca 500 yıl önce başlayan Bilimsel Devrim. Bu kitap, bu üç devrimin insanları ve diğer organizmaları nasıl etkilediğinin hikayesini
İnsanlar hâlâ ırkçılığa karşı kahramanca mücadele ederken, cephenin değiştiğini ve emperyal bir ideoloji olarak ırkçılığın yerini "kültürcülük" ün aldığını gözden kaçırıyorlar.
İnsanlar hâlâ ırkçılığa karşı kahramanca mücadele ederken, cephenin değiştiğini ve emperyal bir ideoloji olarak ırkçılığın yerini "kültürcülük"un aldığını gözden kaçırıyorlar. Böyle bir kavram yok, ama yaratmanın zamanı artık geldi. Günümüzün seçkinleri arasında, değişik insan grupları arasındaki farkları, biyolojik değil kültürel farklara atfetmek çok yaygındır. Artık "bu onların kanında var," değil, "onların kültürü böyle," diyoruz.
Yazarın anlatım şekliyle başlamak çok mu adil olur bir kitaba? Misalen, ilk kitabı Sapiens’de insanın maymundan başlayarak nasıl dünyanın efendisi olduğunu anlatması, ikinci kitabı Homo Deus’ta insanların Tanrı gücüne ulaşması ile zeka ve bilincin doğası derken bu kitabında da günümüze yakın bir bakış açısı ve durumunu sorgulayıcı niteliğinden söz
İnsanlar cephenin başka bir alana kaydığını fark etmeden geleneksel ırkçılığa karşı kahramanca savaşmayı sürdürüyor. Geleneksel ırkçılık sönüp gidiyor ama dünya artık kültürcülük taslayanlarla dolup taşıyor.
İnsanlar cephenin başka bir alana kaydığını fark etmeden geleneksel ırkçılığa karşı kahramanca savaşmayı sürdürüyor. Geleneksel ırkçılık sönüp gidiyor ama dünya artık "kültürcülük" taslayanlarla dolup taşıyor.