Home
Search
Explore
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.32
Virginia Woolf... Bu kitapla ilgili ne yazsam ne söylesem az kalır. Okumak 3 günümü aldı fakat üzerine günlerce düşündürecek. Cinsiyetçi ayrımlarla ilgili kafamı sürekli meşgul eden meselelere 100 yıl önce ışık tutması hem güzel hem acı. Yorumlamaktan ziyade kitaptan altını fazlaca çizdiğim alıntıları paylaşmak istiyorum zira söylemek istediğim
·
Not rated
Bugün size Nobel ödüllü bir yazar olan Grazia Deledda'nın #rüzgarlıkasaba eseri ile geldim.Kitaba geçmeden yazar ile ilgili ufak bir bilgi vermek istiyorum. 1871 yılında Sardinya'da dünyaya gelmiştir. İtalyan yazar doğalcılık akımının önde gelen isimleri arasında kabul edilir. Eserlerinde genellikle Sardinya'daki zorlu yaşam koşullarını tasvir eder. 1926 yılında Nobel Edebiyat ödülüne layık görülmüştür.
Kitabımıza gelecek olursak #rüzgarlıkasaba kitabında satırlar arasında kaybolurken Sardinya'nın o muhteşem doğasına dahil oluyoruz. Rüzgarı yüzümüzde sesini kulağımızda hissediyoruz sanki. Nina ve kocası Mayıs ayında evlendikten sonra balayı tatili için tren istasyonuna giderler.Trendeki yolculuk başlar. Nana rüyalardaki gibi bir balayı düşünür. Trenin ilk durağına kadar aşk şans mutluluk hepsi bu çiftin yanındadır. Tatilleri Nana'nın eşinin daha önce birkaç kez tatile gittiği kırsalla deniz kenarı arasında bir kulübede yardımcıları olacak ketum bir kadınla birlikte geçecektir.Yolculuk bitip tatil yerine ulaştıklarında ilk hayal kırıklığını yaşarlar.Bu çiftin trende başlarına gelen tatsız olayları kasabada yaşanan olayları heyecanla okuyacaksınız.
Eserde yazar kahramanların evliliklerini karı koca ilişkilerini geleneklerini göreneklerini gerek acı anılarını gerek güzel anılarını bu anıların günümüze bağlanışını akıcı bir kalemle bize sunmuş. Kitabı okurken hem hayatın gerçekleri ile yüzleşiyor hem doğanın güzelliklerini huzur dolarak okuyoruz.
—Bin Muhteşem Güneş—
(Spoiler içerebilir.)
Soğuk Savaş döneminde Afganistan halkının zorlu yaşantısını en önemlisi de Afganistan’da kadın olmanın ne demek olduğunu okuyucusuna anlatan, anlatmaktan daha çok hissettiren anlatımı yalın güzel bir kitap Bin Muhteşem Güneş..
Kitap Heratlı Meryem’in hayata geliş hikayesi ve yaşantısı ile başlıyor. Küçük bir kulübede annesi ile birlikte yaşayan hayatındaki tek mutluluğu haftada bir kez ziyaretine gelen babası Celil ile vakit geçirmek olan bir kızdır Meryem. Küçük yaşında başına geleceklerden habersiz babası ile aynı evde yaşama hayali kurar ve annesinin intiharı sonrası hayat mücadelesi başlar. ‘’Annesi olmayanın kimsesi olmaz.’’ sözünü kanıtlayan bir yaşam hikayesi onu beklemektedir.
Kitabın sonraki bölümlerinde aile yaşantısı Meryemden çok farklı olan fakat hayatın kaderlerini bir noktada birleştireceği Leyladan bahsedilmektedir.
Kitaptaki Leyla karakterine ışık tutacak olursak, bu karakterin hayata karşı verdiği mücadele, anne olmanın ne denli zor olduğunu, bir annenin evladı için nasıl fedakarlıklarda bulunabileceğini her şeyden önemlisi acı zorluklara azim ile sabretmenin tatlı umut kapıları açacağını gözler önüne sermektedir.
Bana göre bu kitabın, bu romanın, bu hayatın kahramanları Leyla ve Meryemdir.
Herkesin kendinden bir parça bulacağı insanın yaşamın anlamını ve ötesini görme, bilme, anlama ve içselleştirmeye çalışmasının hikâyesi. Siddhartha, her ne kadar Brahman olsa da içindeki insani boşluğu dolduramadığı için kendi dünyasından çıkıp insanların arasına karışıyor. Ve kendisini aramaya çalışıyor. “Bir hedef bulunuyordu Siddhartha’nın
·
Not rated
Bazen bağışlamak, umut etmek ve mucizelere inanmak gerekir… Hayatının en büyük ihanetine uğrayan, terk edilen ve çok zor bir yıl geçiren Joy Candellaro, Noel yaklaşırken hep hayalini kurduğu maceraya atılmaya karar verir. Kimseye haber vermeden bir uçak bileti satın alır ve hiç tanımadığı bir şehre doğru yola çıkar. Fakat beklenmedik bir şey olur ve Joy kendini bir anda büyülü yağmur ormanlarının yakınlarında, muhteşem bir gölün kıyısında yer alan bir balıkçı kulübesinde bulur. Kulübede yaşayan küçük Bobby, yakın zamanda kaybettiği annesinin acısıyla başa çıkamamaktadır. Yalnızca hayalî arkadaşıyla konuşan küçük çocuğun babası Daniel da oğluna yardım edemediği için acı çekmektedir. Joy ikilinin hayatına tesadüfen girerek onlara yollarını bulmalarında yardımcı olur ve böylece aralarında güçlü bir bağ kurulur. Joy eski hayatını geride bırakıp bu yeni dünyanın bir parçası olmak istediğini fark eder. Fakat bu gerçek olamayacak kadar güzel atmosferde yanlış bir şeyler vardır. Joy hayallerle gerçeğin arasında bocalarken umudun peşinden gitmeyi seçer ve bir mucizeye tanıklık eder. “Mutluluk aşılayan, umut verici ve çok romantik bir hikâye…” Hartford Courant “Kristin Hannah’nın şimdiye kadarki en iyi kitabı.” The Columbus Dispatch “Hannah kalbinizin en derinlerine dokunacak.” Rendezvous “Bu dokunaklı ve duygusal hikâye kalbinizi ısıtacak.” Romantic Times
347 syf.
·
Not rated
Merhabalar. Sarah jio ile ilk bu kitabıyla tanıştım. Kitabı elimden bırakamadım, her sayfasını heyecan içinde okudum.Yağmur sonrası kalbinize dokunacak bir kitap hem duygulanacak hem de gözyaşlarınızı tutmakta zorlanacaksınız. Savaşın acı yüzü, dostluk, arkadaşlık ilişkileri, ailevi bağlar, aşk, fedakarlık,, ada da esrarengiz bir şekilde
"Kadın hem bedenini, hem zihnini hem de ruhunu içindeki güçten hareketle donatmalıydı. Kendi hayatını istediği biçim, ruh ve ezgiyle donatarak; dünya saatlerini kalp atışlarının ritmine ayarlayıp uyanışlara alarm kurarak yaşamalıydı."
AnlatMA
Bir kadın ve dört öğrenci.
Bir kadın ve hem acı dolu hem de hafif tebessümle okuyabileceğiniz
#okudumbitti #kitapyorumu
Merhaba canlar, size güzel bir kulübe hikayesi ile geldim.
Şahika,mesleğinde başarılı bir editördür ve plânlı bir kişiliktir.Tatil planı yapar ve Güney'e doğru yola çıkar.Dinlenme tesisinde tanıştığı Adem ile güzel bir yol arkadaşlığı kurmuştur.Ama başlarına gelen olay ve bu olay sonrasında tatil hayalleri suya
Dikkat spoiler içerebilir!!!
Selam! Bugün adıyla gram alakası olmayan Bin Muhteşem Güneş kitabının incelemesini yapacağım.
Kitap 2 kadın ile bir günde mahvolan hayatlarını anlatıyor. 2 kadında Raşit denen psikopatın karısı. Kumalar yani. Ama çok da iyi anlaşıyorlar. Şimdi biraz kadınlardan bahsedeyim:
Meryem annesi Nana ile beraber köyden uzakta bir kulübede yaşıyor. Yazar
