Gençtim, insanların daha iyi yaşamak, daha mutlu olmak, daha çok umut etmek adına biriktirdikleri kelimeler benim iç organlarımı kanatıyordu ve bu yoğun iç kanama aklımı, kalbimi, ruhumu, bütün varlığımı her geçen gün daha zayıf hale getiriyordu. Kimselere fark ettirmeden ölüyordum.